Sahibi evde olmayan köpek, patilerini ocağın üzerine koydu ve düğmeleri itince ocak açıldı. Dakikalar sonra ocaktaki tava alev aldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, evdeki iki köpeği kurtarırken, alevler söndürüldü. Herhangi bir yaralanma olmadığı öğrenildi. Ücretsizfotoğraf: köpek, kafa, Labrador, portre, sarımsı kahverengi, hayvan, köpek, köpek yavrusu, evde beslenen hayvan, şirin. evde yalnız bırakılan köpek. saatlerce havlayan köpek. yalnız bırakan da bir hayvansever. maması ve suyu emrine bırakıldığında siki taşağına denk, evin efendisi modunda takılır. sahibinin yatağına çıkıp yatar. evet, yapar bunu. defalarca zılgıt yemesine rağmen istikrarında en ufak bir düşme dahi gözlenmez hatta. Mükemmelbir güdü köpeği olan Border yorulmaz ve çevik bir köpektir. Border Collie’nin sığırları hipnotize eden gözlere sahip olduğu söylenir. Eğilir ve hayvanı yoğun bakışları ile adeta sersemletir. Border Collie, narkotik, bomba bulma, itaat yarışmaları, agility, polis köpekliği ve arama kurtarma köpeği olarak Önce durmasını bekleyin ve 1 2 dakika sonra köpeği kafesten çıkarın.Step3 Köpeği kafeste daha uzun süre kalmaya şartlandırmakKöpeğiniz öğünlerini düzenli olarak huzurlu ve sakin bir şekilde kafesinde yemeğe başladıktan sonra onu evde olduğunuz zamanlarda kısa süreler için kafeste bırakmaya başlayabilirsiniz. Fast Money. Köpeklerimizi gittiğimiz her yere götürmemiz mümkün olmadığı için çoğu zaman evde yalnız kalmaları gerekir. Bu durum hem köpek sahipleri hem de köpekler için sıkıntı ve mutsuzluk verici olsa da kaçınılmazdır. Gündüzleri evimizden uzaktayken geride bıraktığımız dostlarımızın bu süreci konforlu şekilde geçirmelerini sağlamak durumundayız. Çünkü sürekli olarak sahibi ile vakit geçiren ve ondan ilgi bekleyen köpekler sahiplerinden ayrı kaldıklarında duygusal olarak olumsuz etkilenebilirler. Bunun için evde yalnız kalmaya alıştırılmaları gerekir. Fakat bir köpeği evde yalnız kalmaya alıştırmak zaman ve emek isteyen bir süreçtir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa pek çok sorun ile karşılaşılabilir. Peki, köpekler evde ne kadar yalnız kalabilir? Köpekleri evde yalnız bırakmak ne gibi sorunlara yol açar? İşte, bu soruların cevabı ve daha fazlası… Köpekler Evde Ne Kadar Yalnız Kalabilir? Köpeklerin evde yalnız kalabilecekleri süre ile ilgili net bir bilgi vermek oldukça zordur. Çünkü her köpek eşsizdir ve ihtiyaçları farklıdır. Ancak köpeklerin evde yalnız kalması ile ilgili veteriner hekimler ve köpek eğitmenleri tarafından çok zorunlu kalınmadığı sürece maksimum önerilen süre 6 ya da 7 saat kadardır. Ayrıca bir köpeğin evde tek başına vakit geçirebileceği süre; yaşına, genel sağlık durumuna ve aldığı eğitime göre de değişiklik gösterebilir. Özellikle yavru ve yaşlı köpekler bu konu da çok daha hassastır ve özel bir ilgi gerektirirler. Elbette köpekler sahipleri olmadan da günlerce hayatta kalabilirler. Ancak bundan günlerce tek başına bırakılabilecekleri sonucu kesinlikle çıkarılmamalıdır. Çünkü köpeklerin sahiplerinden uzun süre ayrı kalmaları, onları hem zihinsel hem de fiziksel olarak önemli ölçüde etkilemektedir. Köpeğinizi yalnız bırakmanız gerektiğinde, üzücü şeylerle karşılaşmamak için önlem almayı ihmal etmeyiniz. Bunların yanı sıra bir köpeğin evde yalnız kalabileceği süre sahibiyle ne kadar zamandır bir arada olduğuyla da alakalıdır. Bu anlamda eğer köpeğiniz ile uzun süredir birlikteyseniz ve evinizde kendisini güvende hissediyorsa onu bırakıp gittiğinizde geri döneceğinizi de biliyordur. Bunun için siz evden ayrıldığınızda ilk zamanlarda olduğu kadar endişe yaşamayacaktır. Fakat köpeğinizi yakın bir zamanda sahiplendiyseniz ve yalnız kalmaya henüz alışmadı ise tek başına kaldığında strese girer, endişelenir ve hatta terk edilmiş hisseder. Sonuç olarak köpekleri evde yalnız bırakmak olumsuz duygular yaşamalarına neden olabilir. Bu anlamda köpeğinizin gün içerisinde 6 – 7 saatten daha fazla yalnız kalması gerekecekse bir arkadaşınızdan onunla kısa süreli de olsa vakit geçirmesini isteyebilirsiniz. Böylece sizi beklediği süreci daha rahat atlatabilir. Ancak böyle bir imkanınız da yoksa köpek sahiplenme kararınızı yeniden gözden geçirmenizi öneririz. Köpeğiniz bir süre için yalnız bırakmanız gerekiyorsa, oyalanması için oyuncak ve çiğneme kemiklerini vermeyi unutmamalısınız. Köpekleri Yalnız Bırakmak Ne Gibi Olumsuzluklara Neden Olur? Bir köpek, doğada sürüsü tarafından terk edildiğinde zayıf ya da hasta ise yaşamını yitirmesi uzun süre almayacaktır. Sağlıklı ve sürüsü ile bütünleşmiş bir köpek asla geride bırakılmaz. Yani köpeklerin sosyal yapılarında yalnız kalmak yoktur. Bu nedenle köpekleri evde yalnız bırakmak ciddi davranış bozuklukları ve bazı hastalıklara neden olabilmektedir. Bahsedilen davranış bozuklukları ve hastalıkları ise kısaca aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Sürekli sahipleri ile birlikte yaşayan köpekler evde ilk kez yalnız kaldıklarında sahiplerini bulamadıkları için sürekli havlayabilirler. Bu da komşuların rahatsız olmasına neden olabilir. Yine köpekler öfkelenerek evden dışarıya çıkmaya çalışabilirler. Evden dışarı çıkmayı deneyen fakat başarılı olamayan bir köpek, evdeki eşyalara zarar vermeye başlar ve bu durum sakinleşene dek sürebilir. Yani köpeğinizi uzun süre tek başına bırakırsanız eve döndüğünüzde dağınık bir ev ve parçalanmış eşyalar ile karşılaşabilirsiniz. Köpeklerin evde yalnız kalması eve tuvaletini yapma gibi olumsuzluklar ile karşılaşmaya neden olabilir. Evde yalnız kalan köpekler pek çok duygusal problem yaşayabilir. Bu problemler arasında; terk edilme korkusu, istenmediğini düşünme, korku, stres, endişe ve depresyon da yer alır. Yalnız bırakılan köpeklerin bağırsak floraları ve vücut sistemleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun nedeni ise ihtiyaçları olduğunda tuvaletlerini yapamamalarıdır. Unutulmamalıdır ki, bir köpek tuvaletini en çok 6 – 8 saat kadar tutabilir. Bu süreden daha fazlası kesinlikle sağlıklı değildir. Köpeğinizi Evde Yalnız Bırakmadan Önce Nelere Dikkat Etmelisiniz? Köpeğinizin uzun süre evde yalnız kalması durumunda neler yaşayabileceğinden yukarıda bahsettik. Ancak bunları gözünüzde büyüterek karamsarlığa kapılmamalısınız. Çünkü dünya üzerinde milyonlarca köpek sorun çıkarmadan evde yalnız kalabiliyor. Siz de köpeğinizi evde yalnız bırakmadan önce alacağınız birkaç önlem ile bunu başarabilirsiniz. Yalnız Bırakmadan Önce Birlikte Yürüyüş ve Egzersiz Yapın! Sevimli dostunuzu evde yalnız bırakmadan önce onu dışarıya çıkartıp biraz yürüyüş ve egzersiz yapmasını sağlayabilirsiniz. Bu, çalışıyorsanız sabahları en az 40 – 60 dakika erken kalkmanız anlamına gelir. Ancak uykunuzdan fedakarlık ederek köpeğiniz ile yapacağınız 20 dakikalık bir yürüyüş ve egzersiz, enerjisini atmasını ve rahatlamasını sağlayacaktır. Böylece evden çıkışınız daha kolay olacağı gibi enerjisini atan köpeğiniz tüm gün sorun çıkartmadan sizi bekleyecektir. Evden Çıkmadan Mamasını Vermeyi Unutmayın! Köpeklerin pek çoğu günde en az 2 öğün beslenir. Bu nedenle köpeğinizin gün içerisinde açlık stresi yaşamaması için sabah yeterince beslenmesini sağlamalısınız. Ayrıca önüne mutlaka temiz ve bol su da bırakmalısınız. Böylece köpeğiniz yalnız kalmayı sorun etmeyecek ve gün boyu rahat ve mutlu olacaktır. Siz Yokken Güvende Olduğundan Emin Olun! Köpekleri evde yalnız bırakmak gerekli önlemler alınmadığı sürece riskli bir durumdur. Bu nedenle köpeğinizi evde bırakacaksanız hangi önlemleri almanız gerektiğini de bilmelisiniz. Öncelikle evcil dostunuzun siz evde yokken bir yere takılıp yaralanmasını ya da boğulmasını önlemek için tasmasını çıkarmalısınız. Ayrıca evinizdeki tüm pencere ve camları kapattığınızdan emin olmanız gerekir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi köpeğiniz evde yalnız kalmaya alışkın değilse sizi bulamadığında strese girebilir ve evden çıkmak isteyebilir. Köpeğinizi evde yalnız bıraktığınızda, etrafta ona zarar verebilecek herhangi bir şey olmadığından emin olun. Örneğin zararlı olabilecek bitkiler veya ortalıkta dolaşan elektrik kabloları gibi… Bunların yanı sıra evinizde köpekler için zehirli bitkiler varsa önlem almalısınız. Unutmayın ki, sıkılan dostunuz yalnızca evdeki eşyalar ile değil bitkilerle de oynamak isteyebilir. Ayrıca elektrik kablolarını ve prizleri güvenli hale getirmelisiniz. Ona Meşgul Olabileceği Oyuncaklar Bırakın! Köpeğinizin tüm günü sıkılmadan ve endişe yaşamadan rahat geçirmesi için evden çıkmadan köpek çiğneme kemikleri ve sevdiği oyuncakları önüne bırakmalısınız. Siz yokken oyuncakları ile oynayacak ve varsa çiğneme kemikleri sayesinde evinizdeki eşyalara zarar vermeyecektir. Tüm bunların yanı sıra köpekler saati takip edemezler ancak günlük rutini takip edebilirler. Bu nedenle işten ya da okuldan çıktığınızda çok oyalanmadan önce eve gitmeli; tüm gün yolunuzu bekleyen tüylü dostunuzun beslenme, egzersiz ve oyun ihtiyaçlarını karşılamalısınız. Köpeklerde Egzersizin Önemi konulu yazımızda ilginizi çekebilir. Bir köpeğin insanı olmaya karar verdikten sonra pek çoğumuz “köpeğim bütün evi alt üst ediyor” ya da “köpeğim çok yaramaz, parçalamadığı eşya kalmadı” gibi cümleler kurmuşuzdur. Ve bunlardan şikayetçi olanlarımızın ortak olarak söylediği şey, köpeğimizin bunu genelde biz evde yokken yaptığıdır. Köpeklerimizde karşılaştığımız neredeyse bütün dengesiz hareketlerde olduğu gibi, bu davranış bozukluğunu geliştiren de büyük ihtimalle psikolojik bir problem . Bir köpekte “davranış bozukluğu var” demek için elbette bir uzman tarafından yaşam alanında dikkatlice gözlem yapılmalı, her hareketinin nedeni doğru şekilde anlaşılmalı. Ancak biz evdeyken melek gibi olan, yalnız kaldığında ise evi alt üst eden bir köpeğimiz varsa bunun yalnızlık anksiyetesinden kaynaklandığını söylemek pek zor değil. İlk seferde kulağa biraz ürkütücü geliyor, ama korkmayın. Düzenli bir eğitimle sonuç vermeyen bir problem değil. Köpeğimiz henüz yalnızlık anksiyetesine sahip değilse onu problem yaşamadan yalnız kalmaya alıştırmak çok daha kolay. İlk önce yalnızlık anksiyetesi olan köpeklerin tavırlarını sürümüzden bu problemi yaşayan iki arkadaşımız üzerinden örnekleyeyim. Hiç dönmeyeceksin sandım ve panikledim İlki şu anda 1 yaş civarı olan dişi golden Lena. Lena evine henüz 30 günlükken gelmiş ve ilk 2 haftasını gece gündüz 24 saat boyunca insanıyla geçirmiş. Onun tam annesinden ayrıldığı bu zamanda elbette insanıyla bu kadar uzun süre beraber olabilmesi ilk bakışta çok güzel gibi görünüyor. Ama 2 haftanın sonunda tatil bitip insanı işine döndüğünde Lena bir anda gün içinde 10 saate kadar yalnız kalmaya başlamış. Lena o gün insanı evde yokken belki bir ses duydu, belki onu yerinde bulamayınca terk edildiğini düşündü. Aklından neler geçti bilemeyiz. Ama o gün korkunun yarattığı panikle karşısına çıkan her yeri, her şeyi kemirdi. Bu durum maalesef o ilk günle sınırlı kalmadı elbet, Lena o günden sonra yalnız kaldığı her an kemirmeye devam etti. Diğer örneğimizse şu an 10 aylık olan erkek setter Jack. Jack eve geldiğinde 2 aylıktı ve insanları o eve geldiği ilk günden beri sürekli yanında oldular. Ya evde sürekli Jack’le oturuyorlar, ya da gittikleri her yere onu da yanlarında götürüyorlardı. Ancak Jack onların yanında olmaya o kadar çok alıştı ki, insanlar aynı anda odadan çıktığında bile ağlamaya, havlayı onlar yanına gelene kadar çağırmaya başladı. Pek çoğumuz köpek edinirken “o eve alışana kadar yalnızlık çekmesin” düşüncesiyle sömestr tatiline, yaz tatiline ve ya yıllık iznimize denk getiriyoruz. Aslında buradaki niyet çok güzel. Ancak köpeğimiz eve geldiği ilk gün ev yaşantısına alışmaya başlıyor. Eve geldiği andan itibaren hiç yalnız kalmadığında, etrafında sürekli insanları olduğunda, sürekli bir oyun arkadaşı ya da kendini sevdirecek bir kucak bulduğunda elbet de çok mutlu oluyor ve haliyle evin düzeni bu sanıyor. Ancak bizim tatilimiz bitiyor ve rutinimize dönüyoruz. İşe dönmek bizim için kolay çünkü biz alışkın olduğumuz rutinimize dönüyoruz. Ancak o gün köpeğimiz için bir kabustan farksız. Çünkü o oyunlarla, sevgiyle dolu rutininin dışında bir gün geçiriyor. O ana kadar hiç yalnız kalmamış köpeğimiz biz eve dönene kadar onu terk ettiğimizi düşünüyor ve bunun korkusuyla ne yapacağını şaşırıyor. Hiç dönmeyeceksin sandım ve panikledim Yalnız kaldığında eşya parçalayan köpekler için birçoğumuz “bizi cezalandırmak için yapıyor” deriz. Ama onlar asla öyle bir şey düşünmüyorlar. Biz onların hayatının merkeziyiz ve onların yaşam amacı bizi mutlu etmek. Cezalandırmak diye bir şey onlar için söz konusu bile olamaz. Yaptıkları bu ortalık dağıtma işini, telefonda konuşurken önümüzdeki kağıda daireler çizmek gibi, ya da korktuğumuzda elimizdeki peçeteyi minik minik parçalamak gibi telaş anında bilinç dışı yapılan hareketlere benzetebiliriz. Siz geldiğinizde sevinçle üstünüze atlaması, ya da bir anda yaptıklarının farkına varıp sizi üzeceği için mahcup olması bile bunları isteyerek yapmadığının kanıtı değil mi zaten? Gelelim işin önlem kısmına. Mocha geldiğinde benim de tatilimin son 1 haftasıydı. Tatildeydim ancak gün içinde hep birkaç saat dışarıda olmam gerekiyordu ve Mocha da mecburen ben dışarıdayken yalnız kalıyordu. Şanslı olduğumuz nokta ise, ilk gün yalnız kaldığında “acaba korkar mı” diye aklım onda olduğu için 1 saat içinde geri dönmemdi. Çok uzun süre yalnız kalmadığı için korkmaya da pek vakti olmamıştı. Elbette vakit bulamaması için önüne yığdığım oyuncakların ve press kemiklerin de payı büyüktü. İlk gün 1 saat uslu durduğu için ikinci gün 2 saat de bekleyebileceğini düşündüm. 2 saat sonunda gittiğimde yine uslu uslu durmuştu. Sonraki 2 gün de 2 saatten uzun süre yalnız bırakmadım. Ama beşinci gün mümkün olduğu kadar uzun süre durmalıydı çünkü tatilim bitiyordu ve o da alışmak zorundaydı. Dışarıda işimi normal bir sürede bitirdikten sonra eve döndüğümde 4 saati de parçalanmış bir iki ufak gazete kağıdıyla atlattığımızı görünce ne kadar sevindiğim hala aklımda. Yalnızlık anksiyetesine sahip bir köpeğimiz varsa, eve her geldiğimizde karşılaştığımız manzara kemirilmiş mobilyalar, parçalanmış oyuncaklar, hatta yenmiş duvarlar bile olabilir. Eğer köpeğimizde yalnızlık anksiyetesi varsa komşularımız köpeğimizin sürekli havladığından şikayet edebilir. Ve ne yazık ki yalnızlık anksiyetesine sahip köpeklerin bir çoğu daha problemin kaynağı bile düşünülmeden ailesi tarafından terk edilir. Bu kötü durumları yaşamamak için yapmamız gereken şey çok basit; ilk günden itibaren köpeğimizi yavaş yavaş yalnız kalmaya alıştırmak. Eğer köpeğimizde halihazırda yalnızlık anksiyetesi varsa lütfen ama lütfen ondan ayrılmak bir ihtimal olarak bile aklınızdan geçmesin. Bir pozitif eğitimciye başvurarak ilk adımı atabilirsiniz. Devamında sıkıntıların ne kadar kısa sürede çözüldüğünü görünce siz de şaşıracaksınız. Yazıyı bitirirken bir pozitif eğitimcinin karşılaştığı bir yalnızlık anksiyetesi vakası hakkındaki anılarını ve yalnızlık anksiyetesi üzerine yaptığı açıklamaları sizlerle paylaşmak istiyorum Unutmayın ki her köpek insanlarını mutlu etmek için yaşar. Her an birbirini mutlu edebilen köpekler ve insanlarından olabilmek dileğiyle… Selcen Keskin Evde yalnız kalamayan köpekler genellikle küçük köpek ırklarıdır. Bazı köpekler evde yalnız kalmaya alışık değildir. Uzun süre evde yalnız kalan köpeklerin mobilyaları parçalama, çiğneme gibi yıkıcı davranışlarda bulunurlar. Çoğu kişi köpeğim evde yalnız kalamıyor, köpeğim yalnızken çok havlıyor gibi sorunlar yaşamaktadır. Özellikle çalışan kişilerin muzdarip olduğu bir konudur. Bir köpek en fazla 7 saat yalnız kalmalıdır. Ancak bazı köpek cinsleri 2 saatten fazla yalnız kalınca strese girer. Köpeğim evde yalnız kalmıyor diyenlerdenseniz eğer köpeğinizin yanına arkadaş bir köpek sahiplenebilir ya da köpek kreşlerine götürebilirsiniz. Köpek bakıcısı da yine siz evde yokken evcil hayvanınızla ilgilenecektir. Köpek sahiplenme sırasında sadece sevimliliğine bakmak doğru olmaz. Köpeğin eve ayak uydurması, ihtiyaçlarını giderebilmeniz çok önemli. Bu yüzden köpek sahiplenmeden önce ırk özelliklerine detaylı bir şekilde okumalısınız. Evde yalnız kalacaksa da yalnızlıktan sıkılmayan bir cins sahiplenmeniz gerekecektir. Apartmanda oturuyorsanız havlamaya eğilimi olmayan sessiz sakin bir evcil hayvan bulmak durumundasınız. Şimdi gelin evde yalnız kalamayan, kalırlarsa hırçın davranışlarda bulunacak köpek ırklarına daha yakından bakalım… Toy Poodle Poddle evde yalnız kalabilir mi, sorusuna cevabımız ne yazık ki hayır. Tatlı tüy yumağı sahibiyle arasında sıkı bir bağ kurar. Uzun süre yalnız kalırsa köpekte ayrılık kaygısı oluşacaktır. Sevecen ve enerjik olan Poodle, sürekli oyun oynamak ister. Yıkıcı davranışlar göstermek yerine aşırı havlamaya eğilimi vardır. Amerikan Pitbull Ailesini korumak konusunda sert ve güçlü bir köpektir. Görünüşü ile çevresindekileri ürkütebilir. Ancak uzun süre yalnız kaldığında evinizi alt üst etmekte de başarılıdırlar. Sevdiklerine karşı oldukça bağlıdır. İlgi görmekten çok hoşlanırlar. Köpeği evde yalnız bırakmaya gelince de bu ne yazık ki doğru olmaz. Güçlü bir köpek oldukları için evinizi tanınmayacak hale getirmeleri olasıdır. Bichon Frise Yalnız kalmaktan nefret eden köpekler arasında bir diğeri de Bichon Frise. Tam bir kucak köpeğidir. Mükemmel bir yol arkadaşı da olurlar. Sevimli tüy yumağı ilgi çekmeye bayılır. Yabancılara karşı kendilerini sevdirir. Kaygı sorunları yaşamamaları için de uzun süre yalnız kalmamalıdır. Maltese Terrier Çocuk gibi davranmaya bayılan bir cinstir. Çok çabuk ilgi odağı olmayı rahatlıkla başarır. Yalnız bırakıldıklarında strese girebilir ve sizin konuşmazlar. Tüm zamanını dikkatinizin odağında geçirmeye alışmış Maltalılar için yalnız kalma deneyimi, kıskançlık ve saldırganlık sorunları geliştirme düzeyine kadar bunaltıcı olabilir. Yorkshire Terrier Terrier köpek grubunun küçük ırklarındandır. Çanta köpeği olarak da bilinen Yorkshire, sevimli görüntüsünün altında bir hırçınlık gizler. Avcılık içgüdüsü ve enerjisiyle çevresindekilere karşı saldırgan olabilirler. Yalnız kalmaya gelince ise kesinlikle 1 saatten fazla yalnız kalmamalıdır. Sahibini her zaman yanında isterler. French Bulldog Tam bir keyif köpeği. Yürüyüşten ve egzersizlerden hoşlanmazlar. Yalnız kalmaktan da kesinlikle hoşlanmaz. Bütün gününü sahibinin yanında yatarak, şekerleme yaparak geçirmekten büyük keyif alır. Dikkatinizi ve sevginizi kazanmak için size türlü numaralar da yapmaktan geri durmazlar. İngiliz Cocker Spaniel Önceleri avcılıkta kullanılan bir köpek cinsidir. Sevgi dolu ve sadık bir evcil hayvan dostudur. Enerjilerini harcamak için yürüyüş ve egzersize ihtiyaç duyarlar. Evde yalnız kaldıklarında biriken enerjilerini evi dağıtmak için kullanırlar. Daksund Kısa bacaklı ve çizgi filmlerde görmeye alışık olduğumuz sevimli görüntüsüyle kendine hayran bırakır. Avlanmak için yetiştirildi. Halen de avcılıkta görev alan bir köpektir. Büyük bir egzersize ihtiyaç duydukları için içgüdüsel olarak ürettikleri enerjiyi harcamaları gerekiyor. Pomeranian Boo Küçük köpek ırklarından olan Pomeranian, çekici görüntüsü ile kendini sevdirir. Popüler bir köpek olduğu için çoğu evde görülmesi mümkün. Eğer yalnız kaldığında sıkılırsa havlamaya başlayacaktır. Chihuahua Oyuncak köpeklerden bir diğer chihuahua, ilgisizlğe tahammül edemez. Köpeği tek başına bırakmak, kaygıya, stresle tetiklenen isteksiz dışkılamaya ve idrara çıkmaya ve hatta kaygıyla tetiklenen saldırganlığa neden olabilir. Köpek Evde Yalnız Kalırsa Ne Olur? Yalnız olmayı sevmeyen köpekler için kapıyı kapatıp gittiğiniz anda ayrılık kaygısı geliştirmeye başlar. Ev içerisinde havlayarak odalar arasında dolaşır. Stres ve endişeye yol açar. Bazı köpekler çok fazla enerjiye sahip olabilir ve etrafta koşabilir veya mobilyaları tahrip edebilir. Bu sadece sizin için maliyetli olmakla kalmaz, aynı zamanda tehlikeli bir şeyi yutabilecekleri için köpek için de tehlikelidir. Köpeği evde yalnız bırakmadan önce yürüyüşe çıkabilirsiniz. Onunla oyunlar oynayıp enerjisini atmasında yardımcı olun. Başka bir çözüm yolu ise yanına bir arkadaş alın. Köpeklerde ayrılık anksiyetesi, evcil hayvan ebeveynlerinin en yaygın şikayetlerinden biridir. Köpekler evde yalnız bırakıldıklarında etrafa idrar yapabilir, dışkılayabilir, havlayabilir, uluyabilir, kendini veya evdeki eşyaları çiğneyebilir, kazabilir veya kaçmaya çalışabilir. Bu sorunlar genellikle bir köpeğin eğitilmesi gerektiğini gösterse de, aynı zamanda ayrılık anksiyetesi belirtileri de olabilir. Köpekler, bağlı oldukları kişilerden ayrılmaları nedeniyle üzüldüklerinde ayrılık kaygısı Ayrılık Kaygısı Anksiyetesi Yaygın Belirtileri2 Köpeklerde Ayrılık Kaygısı Nedenleri3 Ayrılık Kaygısı Teşhisinden Önce Dışlanması Gereken Sağlık Sorunları4 Köpeğinizin Ayrılık Kaygısı Varsa Ne Yapmalısınız? Hafif Ayrılık Kaygısı Orta veya Şiddetli Ayrılık Kaygısının Birinci Adım Ayrılış Öncesi İkinci Adım Kademeli Ayrılışlar5 Köpeklerde Ayrılık Kaygısının Medikal Tedavisi6 Ayrıık Kaygısı Olan Köpeklere Yapılmaması GerekenlerAyrılık Kaygısı Anksiyetesi Yaygın BelirtileriAşağıdakiler, ayrılık anksiyetesini gösterebilecek semptomların bir listesidirİdrar ve Dışkı YapmaBazı köpekler, yalnız bırakıldıklarında ya da sahiplerinden ayrı kaldıklarında etrafa idrar ve dışkı yapabilirler. Bu uygunsuz yerlere dışkı ve idrar yapma davranışını sadece sahibinden ayrı kaldığında yapıyorsa bunun sebebi ayrılık ve Uluma Ayrılık anksiyetesi olan bir köpek, yalnız bırakıldığında veya sahibinden ayrıldığında havlayabilir veya uluyabilir. Bu tür havlama veya uluma kalıcıdır ve tedavi edilmediği sürece köpek her yalnız kaldığında bu davranışı Kazma ve Parçalama Ayrılık kaygısı olan bazı köpekler, nesneleri, kapı çerçevelerini veya pencere pervazlarını çiğner, kapıları ve girişleri kazar veya yalnız bırakıldığında veya koruyucularından ayrıldığında ev eşyalarını parçalarlar. Bu davranışlar, kırık dişler, kesilmiş ve kazınmış pençeler ve hasarlı tırnaklar gibi kendine zarar verme ile sonuçlanabilir. Bir köpeğin çiğneme, kazma ve parçalama davranışları ayrılık kaygısından kaynaklanıyorsa, genellikle sahibinin yanındayken meydana Ayrılık kaygısı olan bir köpek, yalnız kaldığında veya sahibinden ayrıldığında hapsedildiği bir alandan kaçmaya çalışabilir. Köpek, kırık dişler, kesilmiş ve kazınmış ön patiler ve hasarlı tırnaklar gibi kendine zarar vermeyle sonuçlanabilecek kapı veya pencereleri kazmaya ve çiğnemeye çalışabilir. Köpeğin kaçış davranışı ayrılık kaygısından kaynaklanıyorsa, sahibinin yanındayken ortaya Yürüme Bazı köpekler, yalnız bırakıldıklarında veya sahiplerinden ayrıldıklarında belirli bir yol boyunca sabit bir düzende yürürler. Bazı köpekler, dairesel hareket ederken, diğerleri düz çizgilerde ileri geri yürürler. Köpeğin bu davranışına ayrılık kaygısı neden oluyorsa, genellikle sahibi oradayken ortaya Yeme Kaprofaji Ayrılık kaygısı olan köpekler yalnız bırakıldığında veya sahiplerinden ayrıldığında, dışkı yapıp sonra dışkılarının tamamını veya bir kısmını tüketebilirler. Bir köpek ayrılık kaygısı nedeniyle dışkı yiyorsa, muhtemelen bu davranışı sahibinin yanında Ayrılık Kaygısı NedenleriKöpeklerin neden ayrılık kaygısı geliştirdiğini gösteren kesin bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, barınaklardan evlat edinilen köpeklerin, köpeklik döneminden beri tek bir aile tarafından tutulanlara göre çok daha fazla bu davranış sorununa sahip olması nedeniyle, bir köpeğin hayatındaki önemli bir kişinin veya bir grup insanın kaybının ayrılık kaygısına yol açabileceğine inanılmaktadır. Bunun dışında yaygın olarak görülen ayrılık kaygısı nedenleri şunlardır;Sahibinin veya Ailenin Değiştirilmesi Terk edilmek, bir barınağa bırakılmak veya yeni bir aileye verilmek, ayrılık kaygısının gelişimini Değişiklik Bir köpeğin ne zaman veya ne kadar süre yalnız bırakılacağına ilişkin programda ani bir değişiklik, ayrılık kaygısının gelişimini tetikleyebilir. Örneğin, bir köpeğin sahibi evden çalışıyorsa ve bütün gününü köpeğiyle geçiriyorsa ancak daha sonra köpeğini bir seferde altı veya daha fazla saat yalnız bırakmasını gerektiren yeni bir iş bulursa, bu değişiklik nedeniyle köpek ayrılık kaygısı Yeni bir konuta taşınmak, ayrılık kaygısının gelişimini üyelerinde değişiklik Ölüm veya taşınma nedeniyle yerleşik bir aile üyesinin aniden yokluğu, ayrılık kaygısının gelişimini Kaygısı Teşhisinden Önce Dışlanması Gereken Sağlık Sorunlarıİdrar Kaçırma Üriner İnkontinans Bazı köpeklerin evinin kirlenmesine, köpeğin mesanesini “sızdırdığı” veya boşalttığı tıbbi bir durum olan inkontinans neden olur. İnkontinans sorunları olan köpekler genellikle idrar kaçırdıklarından habersiz görünürler. Bazen uyurken idrarını boşaltırlar. İdrar yolu enfeksiyonu, yaşlılıktan kaynaklanan zayıf bir sfinkter, ksıırlaştırma ameliyatından sonra hormonlarla ilgili sorunlar, mesane taşları, diyabet, böbrek hastalığı, Cushing hastalığı, nörolojik problemler ve cinsel organ anormallikleri gibi bir dizi tıbbi sorun, idrar yolu anormalliklerine ve buna bağlı idrar kaçırmaya neden olabilir. Ayrılık kaygısı için davranış değişikliğini denemeden önce, tıbbi sorunları ekarte etmek için köpeğinizin veteriner hekimine Sık idrara çıkma ve evde idrar kaçırmaya neden olabilecek bazı ilaçlar vardır. Köpeğiniz herhangi bir ilaç kullanıyorsa, idrar kaçırmaya sebep olup olmayacağını öğrenmek için lütfen veteriner hekimi ile iletişime Davranış SorunlarıBazen bir köpeğin ayrılık kaygısı olup olmadığını belirlemek zordur. Bazı yaygın davranış sorunları benzer semptomlara neden olabilir. Köpeğinizin ayrılık kaygısı olduğu sonucuna varmadan önce, aşağıdaki davranış problemlerini elemek önemlidirHeyecandan İdrar Kaçırma Bazı köpekler selamlaşma, oyun oynama, fiziksel temas veya azarlanma veya cezalandırılma sırasında idrar yapabilir. Bu tür köpekler, etkileşimler sırasında kuyruğu alçak tutmak, kulakları başa doğru düzleştirmek, çömelmek veya yuvarlanmak ve göbeği açığa çıkarmak gibi duruşlar sergilerken idrar Ev Eğitimi Ara sıra evde idrar yapan bir köpek tamamen ev eğitimi almamış demektir. Bu köpekler özellikle sahipleri yokken ceza almayacaklarını bildiklerinden eve idrar yapabilirler. Bu davranış anksiyeteden değil henüz oturmamış olan eğitimden İşaretleme Bazı köpekler koku işaretleri oldukları için evde idrar yaparlar. Bir köpek kokusu, dikey yüzeylerde az miktarda idrar yaparak iz bırakır. Çoğu erkek köpek ve iz kokusu alan bazı dişi köpekler idrar yapmak için bacaklarını Dönemi Pek çok genç köpek, sahipleri evdeyken ve onlar uzaktayken parçalama, çiğneme veya kazma ile uğraşır. Bu sorunlar doğru eğitim ile yetişkinlik döneminde sıkıntısı Köpeklerin zihinsel olarak uyarılmaya ihtiyacı vardır ve bazı köpekler sıkıldıkları ve yapacak bir şeyler aradıkları için yalnız bırakıldıklarında, parçalama ve çiğneme gibi davranışlarda bulunabilirler. Bu köpekler genellikle endişeli Havlama veya Uluma Bazı köpekler, tanıdık olmayan manzaralar ve sesler gibi çevrelerindeki çeşitli tetikleyicilere tepki olarak havlar veya uluma yaparlar. Genellikle ailesi evdeyken de uzaktayken de bu davranışı Ayrılık Kaygısı Varsa Ne Yapmalısınız?Hafif Ayrılık Kaygısı TedavisiKöpeğinizin hafif bir ayrılık kaygısı varsa, karşı koşullandırma sorunu azaltabilir veya çözebilir. Karşı koşullandırma, bir hayvanın korkulu, endişeli veya agresif tepkisini bunun yerine hoş, rahat bir tepkiye değiştiren bir tedavi sürecidir. Korkulan veya sevilmeyen bir kişinin, hayvanın, yerin, nesnenin veya durumun görünümünü veya varlığını gerçekten iyi bir şeyle, köpeğin sevdiği bir şeyle ilişkilendirerek yapılır. Zamanla köpek, korktuğu her şeyin aslında kendisi için iyi şeyler öngördüğünü kaygısı olan köpekler için karşı koşullandırma, yalnız olmakla lezzetli yemek gibi iyi şeyler arasında bir ilişki geliştirmeye odaklanır. Bu tür bir ilişki geliştirmek için, evden her çıktığınızda köpeğinize, bitirmesi en az 20 ila 30 dakika sürecek, içi yiyecekle doldurulmuş bir yapboz oyuncağı sunabilirsiniz. Orta veya Şiddetli Ayrılık Kaygısının TedavisiOrta veya şiddetli ayrılık kaygısı vakaları, daha karmaşık bir duyarsızlaştırma ve karşı koşullandırma programı gerektirir. Bu durumlarda, bir köpeği yavaş yavaş yalnız kalmaya alıştırmak, kaygı yaratmayan birçok kısa ayrılıkla başlamak ve daha sonra haftalık günlük seanslar boyunca ayrılıkların süresini kademeli olarak artırmak çok önemlidir. Aşağıdaki adımlar, bir duyarsızlaştırma ve karşı koşullandırma programını kısaca açıklar. Lütfen bunun kısa ve genel bir açıklama olduğunu unutmayın. Ayrılık kaygısı önemli bir problemdir ve kesin çözümü için mutlaka davranış uzmanı veteriner hekimler ile ve karşı koşullandırma karmaşıktır ve gerçekleştirilmesi zor olabilir. Korkudan kaçınılmalıdır, aksi takdirde prosedür geri teper ve köpekler daha fazla korkar. Tedavinin evcil hayvanın tepkilerine göre ilerlemesi ve değişmesi gerektiğinden ve bu tepkilerin okunması ve yorumlanması zor olabileceğinden, duyarsızlaştırma ve karşı kondisyonlama eğitimli ve deneyimli bir veteriner hekim rehberliğini Adım Ayrılış Öncesi İpuçlarıYukarıda bahsedildiği gibi, bazı köpekler, koruyucuları ayrılmaya hazırlanırken endişeli hissetmeye başlar. Örneğin, bir köpek, koruyucusunun makyaj yaptığını, ayakkabı ve palto giydiğini ve ardından bir çanta veya araba anahtarını aldığını fark ettiğinde adım atmaya, nefes nefese ve sızlanmaya başlayabilir. Köpeğinizi yalnız bırakmaya hazırlanırken endişe belirtileri göstermiyorsa, aşağıdaki ikinci adıma geçebilirsiniz. Köpeğiniz ayrıldığınıza dair ipuçlarını görebilir paltonuzu giymeniz veya anahtarlarınızı almanız gibi ve yalnız bırakılma konusunda o kadar endişelenir ki kendini kontrol edemez ve geri döneceğinizi “ayrılık öncesi kaygısına” yönelik bir tedavi yaklaşımı, köpeğinize anahtarlarınızı aldığınızda veya paltonuzu giydiğinizde bunun her zaman ayrıldığınız anlamına gelmediğini öğretmektir. Bunu, köpeğinizi günde birkaç kez çeşitli sıralarda bu ipuçlarına maruz bırakarak yapabilirsiniz. Örneğin, botlarınızı ve paltonuzu giyin ve oradan ayrılmak yerine sadece TV izleyin. Veya anahtarlarınızı alın ve bir süre mutfak masasına oturun. Bu, köpeğinizin kaygısını azaltacaktır çünkü bu ipuçları her zaman ayrılmanıza yol açmayacaktır ve bu nedenle köpeğiniz onları gördüğünde eskisi kadar Adım Kademeli AyrılışlarKöpeğiniz siz ayrılmadan önce daha az endişeliyse, muhtemelen yukarıdaki ayrılma öncesi tedaviyi atlayabilir ve çok kısa ayrılışlarla başlayabilirsiniz. Ana kural, ayrılıklarınızın köpeğinizin üzülmesi için geçen süreden daha kısa olacak şekilde planlamaktır. Başlamak için, köpeğinizi banyo gibi evin içinde bir kapı ile görüş alanı dışında kalması için eğitin. Banyo kapısının diğer tarafına giderken köpeğinize oturmayı veya oturmayı ve kalmayı öğretebilirsiniz. Kapının diğer tarafında, köpeğinizin görüş alanı dışında beklediğiniz süreyi kademeli olarak artırın. Ayrıca, kalma alıştırması yaparken köpeğinizin kalkış öncesi ipuçlarına alışması için de çalışabilirsiniz. Örneğin, köpeğinizden kalmasını isteyin. Sonra paltonuzu giyin, çantanızı alın ve köpeğiniz kalmaya devam ederken banyoya noktada, çok kısa ayrılıklarınızı eğitiminize dahil etmeye başlayabilirsiniz. Sadece bir ila iki saniye süren devamsızlıklarla başlayın ve ardından köpeğinizin görüş alanı dışında kaldığınız süreyi yavaşça artırın. Beş ila on saniye uzunluğundaki ayrılıklara kadar eğitim aldığınızda, kapıdan çıkmadan hemen önce köpeğinize doldurulmuş bir mama oyuncağı vererek karşı koşullandırmayı geliştirin. Yiyecekle doldurulmuş oyuncak aynı zamanda köpeğe bunun “güvenli” bir ayrılık olduğunu söyleyen bir güvenlik ipucu olarak da sırasında, ayrılıklar arasında birkaç dakika beklediğinizden emin olun. Her kısa ayrılıktan sonra, tekrar ayrılmadan önce köpeğinizin tamamen rahatlamış olduğundan emin olmanız önemlidir. Hemen tekrar ayrılırsanız, köpeğiniz bir önceki ayrılıktan döndüğünüz için hala heyecanlıyken, bir sonraki yokluğu deneyimlediğinde zaten uyarılmış hissedecektir. Bu uyarılma, onu bir sonraki ayrılığa daha az tahammül edebilir hale getirebilir ve bu da sorunu iyileştirmek yerine daha da çıkarken ve içeri girerken çok sakin ve sessiz davranmayı unutmayın. Bu, orada olduğunuz zamanlar ile gittiğiniz zamanlar arasındaki farkı ayrılık uzunluğundaki bir artışı ne zaman tolere edebileceğine karar vermelisiniz. Her köpek farklı tepki verir, bu nedenle standart bir zaman çizelgesi yoktur. Köpeğinizin yalnız kaldığı süreyi ne zaman artıracağınıza karar vermek çok zor olabilir ve birçok evcil hayvan ebeveyni hata yapar. Tedavinin hızla ilerlemesini isterler, bu nedenle köpeklerini çok uzun sürelere maruz bırakırlar, bu da endişeye neden olur ve sorunu daha da tür bir hatayı önlemek için köpeğinizde stres belirtileri olup olmadığına dikkat edin. Bu işaretler, genişlemiş gözbebekleri, nefes nefese kalma, esneme, salya akıtma, titreme, tempolu hareketler ve coşkulu selamlamayı içerebilir. Stres tespit ederseniz, köpeğinizin tekrar rahatlayabileceği bir noktaya kadar geri dönmeli ve kalkış sürelerinizi kısaltmalısınız. Sonra o seviyeden tekrar başlayın ve daha yavaş ilerleyin. Köpeklerde Ayrılık Kaygısının Medikal TedavisiKöpeğinize bir davranış sorunu için kendiniz herhangi bir ilaç vermemelisiniz. Bu ilaçlar sadece veteriner hekiminizin tavsiyesi üzerine kullanımı, özellikle ciddi ayrılık kaygısı vakalarında çok yardımcı olabilir. Bazı köpekler, evcil hayvan ebeveynlerinden herhangi bir ayrılıktan o kadar rahatsızdır ki, ilaç yardımı olmadan tedavi uygulanamaz. Anti-anksiyete ilaçları tedavinin daha hızlı ilerlemesini durumlarda, hafif ayrılık kaygısı olan bir köpek, davranış değişikliğine eşlik etmeden tek başına ilaç tedavisinden fayda görebilir. Köpekler, ilacın yardımıyla yalnız kalmaya alışır ve yavaş yavaş ilacı bıraktıktan sonra bu yeni koşullandırmayı korur. Bununla birlikte, çoğu köpeğin bir ilaç ve davranış değişikliği kombinasyonuna ihtiyacı Kaygısı Olan Köpeklere Yapılmaması GerekenlerKöpeğinizi azarlamayın veya cezalandırmayın. Endişeli davranışlar itaatsizlik veya kin sonucu değildir. Bunlar sıkıntı tepkileridir! Köpeğiniz, üzgün olduğu ve çok fazla stresle başa çıkmaya çalıştığı için yalnız bırakıldığında endişeli davranışlar sergiler. Onu cezalandırırsanız daha da üzülebilir ve sorun daha da daha yavruysa, uygun sosyalleşme ve eğitim ile ayrılık kaygısı önlenebilir. Yavru köpekler diğer hayvanlar ve insanlarla iyi bir şekilde sosyalleştirilmelidir. Yavru köpeklerin yalnız zaman geçirmeyi ve oyuncaklarıyla eğlenmeyi öğrenmeleri gerekir. Yavru köpeğinizi ailesiyle sosyalleşmek için yalnız geçirdiği zamanlardan çıkardığınızda, onu yalnızca sessizce oyuncaklarıyla oynarken aldığınızdan emin olun. Yavru köpeğinizin devam etmesini istediğiniz davranışları ödüllendirin. İyi eğitilmiş bir köpek yavrusu ya tek başına ya da ailesiyle iyi geçinirse gelecekte ayrılık kaygısı yaşama olasılığı daha düşük olacaktır. Alman Çoban Köpeği başlığı altında bilgilerimizi paylaşalım diye bu konuyu soldan bulduğum,çeşitli klüp sitelerinden aldığım dökümanları alıntı olduğunu belirterek yazıyorum. Tek amacım ilgisi olanlar/besleyenler yararlansın zaten başka ne amacım olabilir ki alıntıdır diyerek.. Herkes elindekileri paylaşır ve yanlışlarımızı düzeltirsek daha güzel olacağını paylaştıkça çoğalır diye klişe bir laf var ama doğru. Saygılar. TANIMI Alsasian olarakta bilinirler. Yakışıklı, dengeli ve çok güçlü köpeklerdir. Kürkü genellikle siyah sarı, griSable veya tamamen siyahdır,bazen mavi,ciğer,beyaz renkleride görülsede tüm standardlar için bu renklerhata sayılır. Beyaz Alman Çoban Köpeği için kabul edilebilir bir renk değildir, ama bu aralar ayrı bir ırk gibi kabul edilmektedirlerAmerikan Beyaz Çoban Köpeği. Burun tamamen siyah olmalıdır fakat mavi veya kahverengide bazen olsada standard dışı kabul edilirler ve yarışmalara katılamazlar. Sıkı,kaslı,hafifçe uzun bir beden ve ince fakat güçlü kemiklere sahiptir. Kafası bedene orantılı ve alnı biraz konveks olmalıdır. Güçlü bir makas ısırığı, tabanda geniş kulaklar, ucu sivri, dik ve öne dönük 6 aylıktan küçük köpeklerin kulakları biraz düşük olabilir.olmalıdır. Gözler badem şeklinde, koyu, zeki,canlı bir bakış taşımalıdır. Çalı gibi tüylü kuyruğu aşil tendonona kadar uzanmalı ve dinlenme anında aşağı sarkık olmalıdır. Ön ayakları ve omuzlarıda kaslıdır; baldırları kalın ve sıkıdır. Oval ve sert tabanlı bir ayak yapısı vardır. Alman Çoban Köpeğinin 3 çeşidi vardır Kısa tüylü, orta tüylü ve uzun tüylü. KARAKTERİ Sıklıkla iş köpeği olarak kullanılan Alman Çoban Köpekleri direkt ,korkusuz, meraklı ve dikkatlidirler. Cesur, neşeli, itaatkar ve öğrenmeye çok isteklidirler. Bağlılık ve cesaretleriyle ünlüdürler. Sakin,kendilerinden emin fakat saldırgan değildirler. Ciddi ve çok zekidirler. Çok yüksek bir öğrenme kabiliyetleri vardır. Ailelerine yakın olmayı çok severler, yabancılara karşı çok dikkatli ve uyanıktırlar. Bu ırk ailesine çok bağlıdır ve uzun süre izole edilmemelidir. Bir neden olduğunda havlarlar. Alman Çoban Köpeklerinin çok gelişmiş bir koruma içgüdüsü vardır, bu nedenle ergenliğe ulaştıklarında çok aşırı bir koruma içgüdüsü taşımamaları için çok iyi sosyalleştirilmiş olmaları ve insana saldırma eğilimi genellikle zayıf üretim, bakım ve eğitimin sonucudur. İyi üretilmiş, iyi davranılmış ve eğitilmiş köpek genellikle diğer köpeklerle ve çocuklarla iyi geçinir. Genç yaşta dikkatlice itaat eğitimine tabi tutulmaları gerekir. Sıkılgan ve korkak olanlar korkunca ısırmaya birer aile köpekleri olabilmeleri için genç yaşta sevgi ve otorite sahibi biri tarafından eğitilmeli ve sosyalleştirilmelidirler. Sinirli ve sert eğitim bu köpeklerde işe yaramaz. Mutlu olabilmesi için Alman Çoban Köpeğinin bir görevi olmalıdır. Bu ırk çok zeki ve çok kolay öğrendiği için çobanköpeği, bekçi köpeği, polis köpeği, körler için öncü köpek, arama ve kurtarma köpeği,ve aşkeri amaçlı olarakta kullanılmaktadır. Schutzhund, iz takibi, itaat, çeviklik, frizbi, ve çember sporlarında da kullanılmaktadır. Hassa burnu uyuşturucu ve diğer maddeleri aramada ,madenlerdeki gaz kaçaklarını ve yerin 5m. Altındaki borulardaki gaz kaçaklarının saptanmasında da kullanılmaktadır. Alman Çoban Köpeği ayrıca çok iyi bir gösteri ve aile köpeğidir. BOYU , AĞIRLIĞI Yükseklik Erkekler 60-65cm. Dişiler 55-60cm. Ağırlığı 35 - 40 kg SAĞLIK SORUNLARI Kalça ve bilek çıkığı gibi kalıtsal hastalıklar, kan hastalıkları, sindirim problemleri,epilepsi, kronik egzema, keratitis korneanın yangısı, cücelik ve pire egzaması. YAŞAM ŞARTLARI Eğer yeterince egzersiz yaptırılırlarsa bir apartman dairesinde de yaşayabilirler. Ev ortamında kısmen daha az bahçeli bir ev onlar için en idealidir. HAREKET İHTİYACI Alman çoban köpekleri düzenli hareketi çok severler,özelliklede bu bir çeşit eğitimle desteklenecek zekidirler ve sahiplerini memnun edici hareketleri yapmak onlar için zevktir. ÖMRÜ 13 yıl civarı. KÜRK BAKIMI Sürekli bir miktar ve mevsimsel olarak çok miktarlarda olmak üzere tüy dökerler. Günlük fırçalamalar yeterli sık yıkanmamaları gerekirYağ dengesini bozmamak için senede 2-3 kere. ORİJİNİ Wurtemberg, Thurginia, and Bavaria bölgesindeki uzun orta ve kısa tüylü çoban köpelkleri von Stephanitz ve onun gibi bu işe değer veren üteticilerin katkıları ile dikkatli ,itaatkar,ve yakışıklı Alman Çoban Köpeğini üretmişlerdir. Nisan 1899 de , Capt. Max von Stephanitz , Horan adındaki bir köpeği ilk Alman Çoban Köpeği olarak kaydettirmiştir. 1915 yılına kadar uzun ve orta tüylü çeşitleri ülkelerin çoğunda sadece kısa tüylüsü yarıştırılabilir kabul edilmiştir. Kısa tüylü Alman Çoban Köpeği İlk olarak Berlinde 1889 yılında tanıtılmıştır. GRUP Çoban Köpeği,Çalışan Köpekler _______ALINTIDIR_________ Alman Kurdu nun özellikleri * Safkan German Shepberd'e baktığınızdaAlman kurdu-gsd çok güçlü, çevik, iyi adaleli, dikkatli, hayat dolu ve coşkulu bir ifade ile karşılaşırsınız. Birbirine çok uyumlu hareket eden ön ve arka bacaklar. * Alman kurdu-gsd Boyu uzun, vücudu iri ve gösterişlidir. Ana hatları düzgün, oldukça kavisli ve açılıdır. Haraketli veya hareketsiz kas yapıları sağlıklı ve kusursuzdur. İdeal bir kurt köpeğinin nitelik ve karakterine bakıldığında üstün ve soylu bir ırk görülür. * Alman kurdu-gsd İkinci derecedeki özellik ise gücündedir. Her tür hava koşuluna uygun, dayanıklı kürk yapısına sahiptir. Ama en önemlisi o çok yönlü bir görev köpeğidir. Güçlü, yetenekli, dayanıklı yapısı ve görev duygusu ile çevresine, hatta uzaklara kadar yürür, kovalar, aman vermez. Gelişmiş esnek, vücut yapısıyla çok uzun süre rahatça iz sürebilir. Dahası onun için şöyle demek olası; çok geniş bir araziyi, en az enerji ile koruyabilir. * Alman kurdu-gsd Karakteri dengeli, özgürlüğünü abartmadan kullanan, dikkatli, her an tetikte, esnek ve inanılmaz bir sadakatle bağımlı ve uyumlu. Kendine fazla güvenen, korkusuz geniş bir alanı koruma gücü ve zekasına sahip. Asla heyecanlı, aşın saldırgan ya da ürkek, değil. Yüz ifadesi ise seri ve sağlıklıdır. * Alman kurdu-gsd Başı vücudu ile orantılı ve kabalıktan uzaktır. Önden bakıldığında kulaklarının arası oldukça geniş, alın elli ve hafifçe tümsektir. Ancak burada, en önemli nokta, küçükte olsa kırışıklığın izi bile olmamalıdır. Yanak oluşumu tatlı bir kavisle yuvarlanmalı, ama asla sarkmamalıdır. Kafatası kulaklardan burun köprüsüne doğru kademeli ve düz bir şekilde gittikçe incelir. * Alman kurdu-gsd Kama, formundaki güçlü ağız, burun kemiğinde fazlaca keskinleşmeden son bulur Kafatası genişliği baş uzunluğunun % 50'si kadardır. Erkeklerde baş dişilerden daha iridir. Ağız-burun kemiği uzun, sağlam ve alna paraleldir. Burun kesinlikle siyah olmalıdır. Dudaklar sağlam, düzgün ve sıkıca kapanır. Kısa, küt, güçsüz sivri uçlu burun kesinlikle islenmez. * Alman kurdu-gsd Orta irilikteki badem gözleri asla dışarı çıkıntı yapmamalıdır. Koyu kahve tercih edilir. Kulakları başıyla orantılıdır. Orta irilikte, sağlam yapılı, geniş tabanlı ve yüksekliği belirgindir. Önden bakıldığında kulakları birbirine paralel, öne doğru açık ve dik dururlar. Kulaklar dipten uca doğru ılımlı sivrilirler. Dikkat kesildiğinde ise kulaklar tam anlamıyla dikledir. Hiç bir zaman kulaklar içe çekilmemeli neva vana yatmamalıdır. Ancak hareket halinde arkaya kıvrılmasına izin verilebilir. Kesik, kırık yada eğimli kulaklar istenmez * Alman kurdu-gsd Ağzı sıkı,çene yapısı gelişmiş ve sağlamdır. Dişleri sağlam, düzenli ve makas ısırıcıyla kapanmalıdırÜst dişlerin alt yüzeyi ile alt dişlerin üst yüzeyi birleşmelidir. Dişlerin toplam 42 üstte 20, altta 22 adettir. * Alman kurdu-gsd Boynu oldukça uzun, güçlü ve gelişmiş kasları ile serbestçe hareket eder. Yatay çizgiye göre boynunu 45°'lik açıyla taşır. Heyecanlandığında basını daha da kaldırır. Hızlı hareket ederken de aşağıya doğru indirir. Omuzlar yassı ve uzun görünümdedir ve vücuda yatay çizgiye göre 45° açı yapur. * Alman kurdu-gsd Ön bacaklar uzun adaleli ve çok güçlüdür. Vücuda 90° açı ile dik basar. Ön bacaklar dirseklerden bileklere kadar düz ve acısızdır. Kemikyapısı yuvarlak değil ovaldir. Bilek eklemleri güçlü, esnek ve açılıdır. Dikey çizgiye göre yaklaşık 25° açı içe veya dıya dönük olmamalıdır. Ön bacakların, uzunluğu göğüs kafesinin derinliğini aşar. * Alman kurdu-gsd Yükseklik dişilerde 55-60 cm, erkeklerde 60-65 cm'dir. Bu ölçümde vücudun en üst noktası ki kürek kemiğinin omuzların de en üst noktası baz alınır. Vücut uzunluğu ise, önde göğüs kafesinden başlayıp, arkadaki en uç nokta olan leğen kemiğinin sonuna kadar olan mesafedir. Alman Çoban Köpeğinde en önemli nokta vücut uzunluğu yüksekliğinden fazladır. Doğru orantı 10'a 9 ya da Yüksekliği normal ölçülerin altında olanlar bodur sayılır ve sırt uzunluğu istenen ölçünün üstüne çıkanlar, uzun arka bacaklı köpekler, çok ağır ya da çok hafif yapılı olanlar, ön tarafı aşın gelişmiş ya da çıkıntılı olanlar hatalı sayılırlar. Bunlar yürüyüşteki mukavemeti azaltan özelliklerdir. * Alman çoban köpeğinin Alman kurdu-gsd tırıs tarzı bir yürüyüşü vardır. Tırıs, çapraz bacakların ikisinin ön sol, arka sağ aynı anda yere vurmaları halidir. Ayni yanda bulunan bacakların ortada, sırası ile birleşiyormuş izlenimi veren bir kosu tarz˘ diagonal bir hareket şeklindedir yani zıt taraflardaki ön ayak ve arka ayak aynı anda hareket ederler. Ekstremiteler bu yüzden birbirlerinin boyut ve açı olarak tamamen aynı olmalıdır,hareket esnasında sırt çizgisinin değişmeden kalabilmesi için bu önemlidir. Arka kısmın açılarındaki en ufak artış hareketteki gücünün ve dayanıklılığın azalmasına neden olur. Yükseklikle uzunluğun doğru oranı ,buna uyumlu bacak kemiği uzunlukları ile birleşince sanki yere yakın bir şekilde kayıyormuş gibi bir hareketin ortaya çıkmasını sağlar Biraz kaldırılmış kuyruk ve hafifce öne uzatılmış bir kafa ile harekert esnasında kulak arkas˘ndan kuruk ucuna kadar çok düzgün hatlı bir kıvrımla hayvanın hareket etmesini sağlar. * Alman kurdu-gsd Göğüs derinliği, omuz yüksekliğinin % yada %48'i kadardır. Göğüs, geniş değil uzundur ve iyi gelişmiştir. Bu özellikler yürüyüş sırasında dirsek hareketlerinin rahat ve serbest olmasını sağlar. * Alman kurdu-gsd Beli nispeten dar ve karnı içe çekiktir. Kürek kemiği üst ucu ile kuyruk sokumu arasındaki kısım sırttır. Sırt düzgün, sağlam ve iyi gelişmiştir. Çok uzun olmamalıdır. Omuzun üst noktası belirgin olarak yüksektir ve arkayla bağlantısı kusursuz, düzgün bir hat oluşturur. Bu hat önden arkaya doğru alçalır. * Alman kurdu-gsd Kalça geniş, güçlü ve iyi adalelidir. Kısa, dik. ya da düz kuyruk istenmez. Arka bacakları ve butlan sağlam, güçlü, bakıldığı zaman omuzlardan kalçaya doğru bir alçalma görülür. Arka bacaklardaki eklem açılan onun zahmetsizce ileriye doğru hareketini sağlar. Topuk sağlam ve kısadır. Biraz meyille ayaklarla birleşir. Ayakları yuvarlak, ayak parmaklan kapalı ve kemerlidir. Yastıklar kalın etli ve dayanıklıdır. Tırnaklar kısa, sağlam ve koyu renkli olmalıdır. * Alman kurdu-gsd Çalı gibi sert ve gür tüylü kuyruğu neredeyse topuğa kadar uzanır. İdeal bulunan uzunluk, topuk kemiğinin ortasıdır. Dinlenirken kuyruk hafifçe eğilir ve kılıç gibi kavis çizer. Hareket halinde ise biraz yukarı kaldırır. Ancak kuyruk sırtın yatay çizgisi üzerine çıkmamalıdır. Doğuştan kısa, yuvarlak kıvrılan, kötü taşınan, sırt çizgisinin üstüne çıkan kuyruk makbul değildir. Kesik kuyruk diskalifiye nedenidir. * İdeal bir Alman Çoban Köpeği Alman kurdu-gsdorta uzunlukta duble kürke sahiptir. Dışkürk olabildiğince sık ve kalın olmalı, tüyler düz, sert ve bütün vücudu yatık olarak kaplamalıdır. Baş, kulakların arkası, yüzün önü. bacakların altı ve ayaklar kısa tüyle hataları; yumuşak, ipeksi, çok uzun dış kürk. kıvırcık ya da bukleli kürktür. Kürk renginde ise, siyaha ya da siyaha yakın sırt ne ten rengi, altın rengi veya açık gri lekeler tercih edilir. Göğsün üstünde ne bacakların iç yüzünde daha açık renklere izin verilir. Ancak boş karşılanmaz. Tırnaklarda veya kuyrukta gizli kırmızılık, vücutla cansız, soluk açık renkler ve pigmentasyon noksanlığı bordo, beyazımsı renkler ise san derece istenmeyen renklerdir. Beyaz bir kurt köpeği kulüplerce henüz kabul görmemiştir. Alman kurdu-gsd İstenmeyen özellikler * Kesik veya yatık kulaklar * Beyaz köpekler * Kesik kuyruk * Alttan kapanan çene * Burun renginin siyah olmaması ______ALINTIDIR_____ biraz da fotoğraf koysaydın tam süper olurdu... ama yine de alıntı olsa bile bilgi için saol... teşekkürler... Elimdeki dökümanı paylaştım bir siteden kopyala yapıştır değil aslında ama bilgi benim olmadığı için alıntıdır çok döküman var eğitimleri ile alakalı,bakımla alakalı vs. fotoğraf önerin için teşekkürler güzel bir fotoğraf arıyorum. Bizim alman çoban köpeği de 20 gun sonra felan doğacak. 1 ay annesi emzirdikten sonra bizim eve alacaz. Ben de bunlarla ilgili ne bulursam okumaya çalışıyorum fakat bu köpeği besleyenlerden de bir kaç tüyo almak isterim. Bakarken özellikle dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir, aşıları felan nasıl olacak ? quoteOrjinalden alıntı altugaaa Bizim alman çoban köpeği de 20 gun sonra felan doğacak. 1 ay annesi emzirdikten sonra bizim eve alacaz. Ben de bunlarla ilgili ne bulursam okumaya çalışıyorum fakat bu köpeği besleyenlerden de bir kaç tüyo almak isterim. Bakarken özellikle dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir, aşıları felan nasıl olacak ? Aşı konusunu vetere gidersen falan o çoban köpeği çok hassas bir hayatta tutmak zor yüzden adını unuttuğum bir aşısı yapılana kadar sokağa sahip olduğu bir genetik hastalık hip dysplasiakalça çıkığı.Bu hastalık belirttiğim gibi köpeğin önceki kuşaklarından bacakların kalça kemiğine tam oturmamasından belirlenmesi 7 aylıkken kendini gibi zıplayarak koşan, çabuk yorulan, arka bacaklarına elleyince ya da zorlayınca ciyaklayan köpeklerde hip dysplasia hastalık genetik olma dışında çevre faktörlerine de beton zeminde atlatılıp zıplatılırsa, merdivenlerden in-çık yaparsa...vb köpek bu hastalığa teşhis ile ilaç tedavisi yapılmakla beraber, ileri derecede hasta köpeklere ameliyat yapılmaktadırÜç çeşit ameliyat var ama ayrıntısına girmeyeceğim. Bu bilgileri verdikten sonra tavsiyelerde bulunayım -Yukarıda bahsettiğim ve adını hatırlamadığım bir aşı aşı yapılana kadar yavrunun dışarı çıkmaması veterinere sorarsanız size zamanını söyleyecektir. -1 ay emzirme süresi çok az 45 günlük olduktan sonra yavruyu almak mümkünse 60 güne kadar bekle 45 gün şarttır. -Köpek yaklaşık 4-5 aylık olduğunda dişleri çıkmaya dönemde kulakları dik ise sallanmaya oluşumuna harcanan kalsiyum kulakların sertliğini kulaklar kendiliğinden eski halini alır. -Kulak dikilmesi işlemi 2 aylıktan sonraki dönemde kulakların 4 aylık olana kadar tam olarak dikilmesi 8 aya kadar kulaklarının dikilmesi tamamlanmayan yavrularda vardır. -Kulaklar tam şeklini alana kadar asla ve asla başını sevmeyiniz, oynanmasına izin vermeyiniz. -Mama ile besleyecekseniz başka besin vermenize gerek yumurta, kabuğuyla ezilmiş haşlanmış yumurta, kalsiyum...vs kulaklarını diker diyen olursa bir mama her ihtiyacını karşılar. - Soru -Alacağınız yavruyu nerede besleyeceksiniz?Ne tür özellikler arıyorsunuz?Her AÇK yavrusu hayalinizdeki karaktere sahip olmaz Yavru Köpek Hakkında bilgi Yavru köpeği büyütmek sadece onu beslemek, oynamak, burnunu sevmek ve onu evde yaşatmak demek değilir. Eğer yavru köpeğinizin doğru dürüst büyümesini sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini istiyorsanız yüklenmek zorunda olduğunuz bazı sorumluluklar olacaktır. Onun bazı özgün davranışları vardır. Ve sizin onlarla başa çıkmanız gerekecektir. Örneğin yavru köpeğinizin sizin evinizde geçireceği ilk iki haftanın onu ve sizi tamamıyla strese sokacağını bilmeniz gerekir. Mama vakitleri ve geceleri ağlayıp sızlanma bekleyebilirsiniz. Onu terbiye ederken uyuma alışkanlıkları, egzersiz ve oyun alışkanlıkları konularında bazı problemlerle karşılaşabilirsiniz. • Evcilleştirme Yavru köpeğinize ismi çağırıldığında size gelmesini öğretirken en önemli ve ilk derslerden biri de evcilleşme olmalıdır. Yavru köpekler de bebekler gibidir. Ve uzmanlar kötü bebek olmadığına inandıkları gibi kötü bir yavru köpek olamaz. Sadece kötü alışkanlıklar, umursamazlık veya bilgisizce bir eğitim sözkonusudur. Kısacası ortada sadece kısmen evcilleştirilmiş bir köpek diye bir şey olamaz. Bir köpek ya evcildir yada değil. Bazı hayvan sahipleri köpeklerinin zamanın %80'inde evcil davrandığını öne sürerler. Ya da sinirlendiği ya da yalnız bırakıldığı zamanlar dışında evcildir. Bazı kişiler evcil dedikleri zaman onun kağıtla eğitilmiş olabileceği akla gelir. Ama arada bir fark vardır. Bir köpek hiç ama hiçbir zaman evini tuvalet olarak kullanmazsa evcilleşmiş sayılır. Profesyonel köpek terbiyecileri eğer kurallara uyarsanız köpeğinizi evcilleştirmenin kolay olduğunu size söyleyeceklerdir .Ancak bazı köpek cinslerinin de evcilleştirilmesinin çok zor olduğunu onlar da kabul ederler. Eve alıştırılmaya başlamadan daha önce yavru köpeğinize şunu öğretmelisiniz. Kendi ev dışında bir tuvalet bölgesi seçmelidir. Aynı zamanda parazitlerden de temizlenmiş olmalıdır. Çünkü parazit almış bir yavru köpeğin altını tutması imkansızdır. Evcilleştirmek için en insancıl ve verimli teknik yol yuva metodudur. Bunun için hem uyuma hem de eve alışma yeri olarak bir yer ve yuva gereklidir. Derhal böyle bir yer hazırlayınız. Ve orayı bu iş için kullanınız. Dört ana adım atacaksınız. 1. Doğru Rejim ve Zamanlama Anahtar sözcük devamlılıktır. Mama verme ve zamanı hakkında hep ısrarlı olunuz. Yavru bir köpeğin midesi mama değişikliklerine karşı epey hassastır. Rejimini değiştirmeyiniz. Ve ona özellikle evcilleşme dönemi süresince yemek aralarında bazı ufak tefek yiyecekler de vermeyiniz. Onu her gün aynı zamanlarda beslemekle hazım sistemini alıştırmaktasınız. Her yemekten kısa bir müddetten sonra dışarı çıkmak isteyecektir. 2. Koku Giderme Nötralizatörü Yavru köpeğinizin koku alma hassasiyeti sizinkinden çok daha kuvvetlidir. Evin içinde bir yere yapmışsa ve kokusu hala oradaysa aynı noktaya geri dönecek demektir. Orasını temizlerken kullandığınız havluyu alıp asıl gitmesi gereken yere koyunuz. Bildiğiniz ev içi temizlik malzemeleri bu konuda pek bir işe yaramaz. Bu iş için uygun değillerdir. Ancak bir çok ev hayvanı malzemesi satan dükkan yararlı koku giderme nötralizatörleri bulundururlar. 3. Gerekli Yer Uyku, eve alışma ve yuvası bu aşamada önem kazanacaktır. Yavru köpeğin evde geçireceği ilk haftalarda önemli bir konu yuva metoduna alıştırılmasıdır. Yuvasının veya kulübesinin onunu uyuyacağı, mamasını yiyeceği ve yalnız kalması gerektiğinde kıvrılacağı kendi evi olduğunu öğrenmelidir. Kısa zamanda şuna alışmalıdır. Sabah ilk iş olarak onu yuvasından alıp kollarınızda ev dışındaki tuvalete götürünüz. Onunla orada durup "hadi bakalım, çabuk ol" gibi sözlerle onu cesaretlendirip işi bittiği zaman da "cici köpek" diyerek mükafatlandırmalısınız. Bırakınız yemekten bıkıp yemek kabından uzaklaşana kadar mamasını istediği gibi yesin. Birkaç dakika da suyunu içmesi için zaman tanıyıp onu tekrar dışarı çıkarınız. Eğer yavru köpeğinize belirli bir zamanlama ile günde iki - üç kez mama veriyorsanız her mama vaktinden sonra onu dışarı çıkarmanız gerekmektedir. Yavrunun her zaman yeterli maması ve temiz suyu olmasına dikkat ediniz. Uyku yuvasına yerleştirilmeden önce geceleri de bir veya iki kere dışarı çıkarılması çok önemlidir. Evcilleştirme devresi süresince köpeğin siz yanında olup da dikkat etmeden evin içinde dolaşmasına izin verilmemelidir. Siz evde yokken onu ya kulübesine ya da belli bir odaya mutfak, çamaşır odası veya banyoya kapatmanız gerekir. Ancak siz evdeyken serbestçe dolaşabilmelidir, siz onu gözetlediğiniz sürece... Evin içinde hiç dolaşmasına izin verilmezse bu bir cezalandırma gibi olacaktır. Ki yavru köpek, yuvasını ve kulübesini kesinlikle bir ceza yeri olarak algılamamalıdır. Yavru köpeğiniz biraz büyüdükten sonra onu sürekli olarak ev dışındaki yerine tuvalete alıştırma ve eğitim maksadıyla götürmelisiniz. Ama ilk birkaç haftada en iyisi onu kucağınıza alıp oraya götürmek, onu övmek ve alıp oyalanmadan şaşırtmadan tekrar eve getirmektir. Kısa zaman içinde onu neden oraya götürdüğünüzü anlayacak ve şansınız iyi giderse kısa bir müddet sonra ihtiyacı olduğunda kapıyı tırmalayacaktır. Yuva metodunu takip ederseniz yavru köpeğiniz 4 veya 6 hafta içerisinde evcilleşmiş olacaktır. Bazı köpeklerinki daha az zaman alır. Kimileri de 3 veya 6 aya kadar sürer. Yavru köpeğiniz 2 yaşına gelmiş ama hala evcilleşmemişse siz bir yanlışlık yapmışsınız demektir. Birçok kişiler evcilleşme dönemi süresince kulübe, bebek oyun kafesi gibi yerlerde tutarlar. Diğerleri kulübeyi yavrunun uyuma yeri olarak kullanırlar. 4. Düzeltme Elbetteki köpek seven hiçbir kimse bir yavruyu bağırmakla eliye veya gazete ile dövmekle terbiye etmez. Yavru köpek hiçbir zaman evin içinde tuvalet yaptığı için cezalandırılmamalıdır. Neden cezalandırıldığını da zaten anlamayacaktır. Bu yüzden yapılacak olan şey davranışının düzeltilmesidir. Sakın, herkezin köpeği cezalandırma şekli sandığı gibi yavrunun burnunu yaptığı pisliğin içine sürmeyiniz. Yada "utan utan" veya "kaka çocuk" diye bağırıp ona bir kağıt parçasıyla vurmayınız. Kızgın veya tehditkar davranışlardan ziyade onu şaşırtacak ve etkileyecek bir şekilde "HAYIR" demelisir. Profesyonel terbiyeciler, bir atma tenekesi kullanmayı önermektedirler. Bu bir takma isimdir. Ve atmakla bir ilgisi yoktur. Kaynana zırıltısına benzer. Ve yavru köpeği şaşırtmaya ve derhal dikkatini çekmeye yarar. Yavru köpeğin evcilleştirilmesi ve terbiyesi için en önemli malzemelerden biridir. O kadar da basittir ki bütün yapacağınız şey boş bir kola tenekesi ve birkaç bozuk para edinmektir. Paraları tenekeye koyunuz. Yukarı aşağı sallayınız ve ciddi bir sesle "HAYIR" deyiniz. O anda yavru köpek kemirme, zıplama, havlama veya sizin evde en sevdiğiniz koltuğun arkasını ıslatma gibi ne yaparsa yapsın hemen duracaktır. Bu şaşırtıcı gürültü "HAYIR" sözcüğüyle beraber aklına gelecek ve yavru köpek ıslatmayı bırakacaktır. Siz de onu yaptığı şeyi bitirmesi için hemen dışarı çıkartmalısınız. Bu, ondan ne yapması gerektiğini beklediğinizi göstermek için en uygun yoldur. Yavru köpeği suç işlediği yere götürüp yaptığı pisliği ona gösteriniz. Tenekeyi sallayarak ve ciddi bir sesle "HAYIR" deyiniz. Sonra onu dışarı çıkarak uygun bir yere götürünüz, tenekeyi biraz daha sallarsanız ne demek istediğinizi anlayacaktır. • Kemirmek, Ağlamak, Sızlanmak Teneke, bir yavru köpek sahibinin karşılaşacağı en zararlı ve maliyeti yüksek problemlerden birisi olan kemirmeyi önlemek için de yararlıdır. Piyasada ayrıca yavru köpeğin koku hassasiyetini rahatsız eden ancak zarar vermeyen ve güvenle mobilya, perdeler, duvar kaplamaları, yer halıları, elbiseler ve yavru köpeklerin severek kemirebilecekleri eşyaların üstüne sıkılabilecek spreyler mevcuttur. Ancak bunların ev eşyalarına zarar vermediklerine dair etiketlerinde not olduğundan emin olunuz. Ya da bir köşede deneyiniz. Yavru köpekler özellikle de diş çıkarırken herşeyi kemirmek isterler. Ve yetişkin bir köpek olduklarında da bu alışkanlığın devam etmesi istenmiyorsa da derhal durdurulması gerekmektedir. Buz parçaları diş çıkartma problemlerine yardımcı olurlar, soğukluk diş etlerini uyuşturu ve ağrıları azaltırlar. Bir çok durumda yavru köpeğiniz ağlayıp sızlanıyorsa size bir şey deme ihtiyacındadır. Karnı aç olabilir, dışarı çıkmak isteyebilir veya oyun istemektedir. Ne istediğini anlarsanız ona istediğini verebilirsiniz. Fazla ağlayıp sızlanıyorsa ona biraz da içi paralı tenekeyi sallayınız. Terbiye ederken ciddi ama şevkatli olmalısınız. ____ALINTIDIR____ Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim öncelikle, her zaman aklımda bulundurucam bu bilgileri. quote 1 ay emzirme süresi çok az 45 günlük olduktan sonra yavruyu almak mümkünse 60 güne kadar bekle 45 gün şarttır. aslında 1 ay dememin nedeni doğacak yavrunun annesi daha önce de doğumlar yapmış ve en fazla 1 ay emzirmiş o yuzden dedim yoksa kesilene kadar tabi annesinin yanında kalacak quote Alacağınız yavruyu nerede besleyeceksiniz?Ne tür özellikler arıyorsunuz?Her AÇK yavrusu hayalinizdeki karaktere sahip olmaz Alacağımız yavruyu dublex bir apartman dairesinde besleyecez, fakat oldukça geniş bir terasımız ve hemen evimizin dibinde de bir park var. Bol bol gezdirebiliriz yani. Köpekteği, bir evcil hayvan değil de evin yeni bir ferdi olarak görüyoruz açıkcası bize karşı sevecen, itaatkar yabancılara karşı da temkinli. Ha bir de apartmanda olduğumuz için sonuçta çok havlamaması en iyisi tabiki Linkteki karakter testini incelemenizi tavsiye ederim Benimde dişi Alman kurdum koruma yapacak özelliklere sahip ki gerektiğinde beni bahçede yanlız iken yabancılara karşı çok sevecen bahçeden köpeğin uçmasını istemiyorsanız karakter testi uygulamanız tavsiye köpek sahipleri cinse göre değerlendirme karakter daha önemlidir...Testin sonunda ısırabilir falan o kısmını boş kontrol altında büyütürseniz sorun beslerken nelere dikkat edileceğiniz akşama yazarım DOĞRU EĞİTİM BAŞLANGIÇ Otur komutu itaat eğitiminin en önemli komutudur. “OTUR” komutu köpeğinize itaat etmeyi ve söz dinlemeyi öğretir. Bu komutla köpeğinizi kontrol altında tutabilirsiniz. Örneğin; köpekler yürüyüşe çıkmayı çok severler, yürüyüşe çıkmaya hazırlanırken tasmayı elinize aldığınızda köpeğiniz hoplayıp zıplamaya, sağa sola koşuşturmaya , hatta havlamaya başlayabilir. Bu durumda tasma takmak imkansızlaşır. Köpeğinizi sakinleştirmek, tasmayı rahatça takabilmek için “OTUR” KOMUTU şarttır. Bu komutla oturan köpek sakinleşir ve durup düşür ve zihnine şu notu alır. ”Gezintiye çıkmadan önce oturup sahibimin tasmamı takmasını beklemeliyim”. Bir süre sonra siz tasmayı elinize alır almaz köpeğiniz kapının yanında oturarak sizi beklemeye başlıyacaktır. Oturarak sizi beklediği zaman ödüllendirmeyi unutmayın. Tasmayı taktıktan sonra mutlaka önden siz çıkın liderler önde yürür ve “GEL” komutuyla köpeğinizin sizi takip etmesini sağlayın. Bir veteriner kliniğine gittiğinizde,yürüyüşe çıkmadan önce , yemeğini vermeden önce, oyun oynamaya başlamadan önce ve oyunu bitirdikten sonra “OTUR” komutu ile köpeğinizin aşırı reaksiyonlarını engeller, sizin lider olduğunuzu ve itaat etmesi gerektiğini hatırlatırsınız. İyi bir eğitim için öncelikle kimin lider olduğunu köpeğinize ispat etmeniz gerekir. Yeni eğitmeye başladığınız yavru köpeğinize oturmasını öğretmek için öncelikle tasması mutlaka boynunda olmalı. Tasmasını tutup net ve yumuşak bir ses tonuyla köpeğinize “OTUR” deyin, bu esnada hafifçe kalçalarından bastırarak oturmasını sağlayın. Burada unutmamanız gereken iki önemli nokta var 1. Oturduktan sonra mutlaka köpeğinizi ödüllendirin. 2. Ses tonunuz mutlaka yumuşak , sevecen ve net olmalı. LİDERLİK Köpekler doğada sürüler halinde yaşarlar. Her sürünün olduğu gibi köpekler de bir lidere ihtiyaç duyarlar. Liderlerin sürü içerisinde belli görevleri vardır. Sürü için barınacak yer bulmak, yiyecek bulmak, sürüyü korumak liderin görevleridir. Lider önde yürür, önce yer, en iyi yerde lider uyur, oyun vaktini lider başlatır ve bitirir. Bunlar köpek dünyasının değişmez kurallarıdır. Ev ortamında yaşayan bir köpek aileyi bir sürü olarak kabul eder , kendiside o sürünün bir bireyidir. Bu sürü içerisinde de bir lider olmalıdır. Eğer köpek aile içinde bir liderin varlığını hissetmezse kendisi lider olmaya karar verebilir. Bu da ileride aile fertleriyle köpek arasında önemli sorunlara yol açabilir. Bazı köpekler doğuştan liderlik karakterine sahiptirler. Bu yüzden bazıları sizin liderliğinizi hemen kabullenirken bazılarına da her gün hatta bazen daha sık hatırlatmanız gerekir. Köpeğinize kimin lider olduğunu öğretmek için asla şiddet kullanmayın. Ancak katı, kararlı ve adil olun. Aşağıdaki birkaç küçük ip ucu bu konuda size yardımcı olacaktır. Ancak unutmayın liderini tanımak ve kabullenmek yavruyken başlar. Aşağıdaki kuralları ASLA yetişkin bir köpeğe uygulamaya kalkmayın. 1. Köpeğinizi belli saatlerde besleyin, mama kabını 20 dk. dan fazla köpeğin önünde tutmayın. 2. Önce siz yiyin sonra köpeğinizi besleyin. 3. Kapıdan önce siz çıkın. 4. Asla köpeğinizle güce dayalı oyunlar oynamayın bir halatı iki ucundan asılmak. 5. Göz göze geldiğinizde ASLA önce siz gözlerinizi kaçırmayın. 6. Köpeğinizin sizi ,başkasını veya bir eşyayı ısırmasına izin vermeyin. 7. Köpeğinizle ASLA aynı yerde yatmayın. 8. Yanınıza gelip kendini sevdirmeye çalıştığında onu sevmeyin. 9. Oyunun başlama ve bitiş zamanına siz karar verin. 10. Yavru köpekler veya küçük ırk köpekler kucağa alınmak veya kucaktan inmek istediğinde hemen kucağınıza almayın veya hemen kucaktan bırakmayın. Önce iyice sakinleşmesini bekleyin. 11. Köpeğinizle aynı boya gelecek şekilde yanına oturmayın veya yanında yatmayın. 12. Koltuk, kanepe gibi eşyaların üzerini çıkmasına izin vermeyin. 13. Köpeğinizi küçük çocuklarla veya köpeklerden korkan insanlarla aynı odada yalnız bırakmayın. 14. Köpeğinizin yatma ve uyuma yerini mutlaka siz belirleyin. 15. Köpeğiniz geçeceğiniz yol üzerinde yatıyorsa etrafından dolaşmayın,üzerinden atlamayın,onu kaldırın ve yolunuza devam edin. 16. Evdeki tüm eşyalar, hatta onun oyuncakları bile size aittir,siz onları köpeğinize yalnızca ödünç verirsiniz. Köpeğiniz bunu bilmeli ,siz izin vermeden herhangi bir eşyayı veya oyuncağını ağzına alırsa “BIRAK” veya “HAYIR” komutuyla bırakmasını sağlayın. Bıraktıktan sonra ödüllendirin. 17. Sizin istemediğiniz bir şey yaptığında ensesinden tutup hafifçe sarsın ASLA elle veya başka bir cisimle ona vurmayın. KÖPEĞİNİZE GEL DEYİNCE GELMEYİ ÖĞRETMEK Köpek sahipleri çoğu zaman aynı hatayı yaparlar ve köpeklerine GEL deyince GELMEMEYİ öğretirler. Şu örneğe bir bakalım Daisy, yeni evine ve yeni sahibine alışmaya çalışan 4 aylık bir Golden Retriwer. Evin yeni sulanmış arka bahçesinde üstü başı çamur içinde, bütün çiçekleri ezmiş, yaptığı yanlışın farkında olmadan koşturup oynuyor. Birden sahibi geliyor, manzarayı görüyor ve sinirli bir şekilde bağırıyor. ”DAİSY SENİ YARAMAZ KÖPEK GEL BURAYA” Daisy sahibinin ses tonundan bir şeylerin ters gittiğini anlıyor, biraz mahcup, biraz üzgün sahibinin yanına gidiyor. Sahibi Daisy ’yi tasmasından hızla asılıyor ve bağırıyor “SENİ TERBİYESİZ HAYVAN NE YAPTIN BÖYLE”. Daisy insanlarla yaşamayı yeni öğrenen bir köpek olarak zihnine önemli bir not alıyor. ”GEL komutu sahibimin sinirli olduğunun işareti, bir daha GEL diye seslendiğinde sahibimden uzak durmalıyım.” Bir süre sonra sahibi Daisy ’ye sesleniyor ”Dasy buraya gel kızım” Daisy hemen hatırlıyor “Sahibim yine sinirli yaklaşmasam iyi olur.” Sahibi tekrarlıyor ”Daisy buraya gel.” Daisy’de hiç tepki yok. Sahibi sinirleniyor, gidiyor, tasmasından yakalıyor ve başlıyor şiddetle sarsmaya “Sana gel deyince geleceksin tamam mı aptal hayvan?” Daisy hemen zihnine önemli bir not daha kaydediyor ” GEL komutu cezalandırılacağım anlamına geliyor.” Sahibi Daisy ’ye GEL komutunu öğretmeye karar veriyor ve onu arka bahçeye çıkarıyor karşısına geçiyor ve derse başlıyorlar. ”Daisy GEL buraya kızım” Daisy şöyle bir etrafına bakınıyor, kuyruğunu sallıyor fakat gelmeye hiç niyeti yok. Sahibi tekrarlıyor “Daisy GEL buraya”. Daisy birkaç saniye düşünüyor ve başlıyor bahçenin içinde kaçmaya. Sahibi peşinden koşuyor ve bağırıyor “Sana GEL deyince GELECEKSİN . Bunun ne anlama geldiğini bilmiyor musun” Daisy içinden cevaplıyor “Bilmezmiyim yine başım belada” . KÖPEĞİNİZE GEL KOMUTUNU ÖĞRETMENİN DOĞRU YOLU 1. Eğitime yeni başlanıyorsa, köpeğinizin tasması mutlaka boynunda , tasmanın kayışı elinizde olsun. kullandığınız tasmanın kayışı çok uzun olmamalı, köpeğiniz size doğru gelirken arkasından sürüklenen kalış köpeğinizi ürkütebilir. Bu iş için en iyisi FLEXI tipi tasmalardır. 2. GEL komutunu verdikten hemen sonra komutu tekrar etmeyin köpeğiniz komutu GEL-GEL olarak öğrenir. Komutu her zaman yumuşak bir ses tonuyla söyleyin, köpeğinizi gelmeye zorlamak veya disipline etmek için bağırarak tekrar etmeyin. Köpeğiniz bu komutun kızgınlık ifadesi olduğunu düşünebilir. 3. Köpeğinize GEL komutunu yeni öğretiyorsanız, komutu tek olarak kullanın “BURAYA GEL, YANIMA GEL” şeklindeki komutlar köpeğinizin kafasını karıştırabilir. 4. Eğitim süresini kısa tutun, bu işi köpeğiniz için sıkıcı hale getirmeyin 5-15 dakikalık periyotlar halinde günde 3 kez yapılan eğitim idealdir. 5. Eğitimi boş alanlarda yapmaya çalışın. Etrafta oyun oynayan çocuklar, diğer köpekler, araba gürültüsü köpeğinizin dikkatini dağıtır. 6. GEL komutundan sonra gelen köpeğinizi mutlaka ödüllendirin. Ödüllendirme köpeğinizin sevdiği bisküvi, kraker gibi bir yiyecek olabileceği gibi sevip okşama şeklinde de olabilir. Onu ödüllendirirken bir yandan da sevecen ve yumuşak bir ses tonuyla onunla konuşun. TUVALET EĞİTİMİ Başarılı bir tuvalet eğitimi için dört ana kural vardır. 1. Köpeği kafesine kapatmak. 2. Eğitim 3. Ödüllendirme 4. Zamanlama Köpeği Kafesine Kapatmak Yavru köpekleri çok küçük olmayan içinde rahatça hareket edebilecekleri bir kafese kapatarak evin içinde serbestçe dolaşmalarını engellemek, tuvalet eğitimini için en etkili yoldur. Köpekler yattıkları yere tuvaletlerini yapmazlar. Eğitim ve Ödüllendirme Tuvalet eğitimi için mutlaka tasması boynunda, kayışı elinizde olmalı. Böylece köpeğinizi kolayca kontrol altında tutabilirsiniz. Tasma sayesinde köpeğinizin tuvaletini yapacağı yeri de siz belirlersiniz. Köpeğinizin her köşeye işaretlemek amacıyla azar azar çişini yapmasına erkek köpekler izin vermeyin. Köpeğinize tuvaletini yaptırmak için “HADİ”, ” TUVALET”, ”ÇİŞŞ” gibi bir komut seçin. Köpeğinizin tuvaletini yapmasını istediğiniz yere gelince bu komutu söyleyin ve defalarca tekrar edin. Tuvaletini yapmaya başlayınca onu yumuşak bir ses tonuyla güzel sözler söyleyerek ödüllendirin. Ödüllendirmeyi köpeğiniz tuvaletini yaptığı esnada yapın daha sonra değil. Ödül için yiyecek vererek ve onu okşayarak rahatsız etmeyin. Köpeğiniz tuvalet eğitimi için seçtiğiniz komutu öğrendikten sonra evde “HADİ dışarı çıkalım, ÇİŞ var mı, TUVALET var mı” şeklinde sorduğunuzda size havlayarak, kuyruk sallayarak veya kapıya doğru koşarak cevap verecektir. Zamanlama Köpeklerin tuvalet ihtiyaçları yaklaşık olarak yaşlarıyla orantılıdır. • 2 aylık = 2 saatte bir • 3 aylık = 3 saatte bir • 4 aylık = 4 saatte bir 6 - 8 aylığa kadar bu oran kabul edilir ve köpeklerin dışarı çıkarılma saatleri bu orana göre belirlenebilir. Yavru köpekler özellikle uyandıktan sonra, mama yedikten ve oyun oynadıktan sonra tuvalet ihtiyacı duyarlar. Tuvalet eğitimi esnasında küçük kazalar olabilir, köpeğiniz tuvaletini evin içine yapabilir. Eğer köpeğinizi tam tuvaletini yaptığı esnada fark ederseniz sert bir ses tonuyla “HAYIR” komutuyla onu uyarın ve yaptığının yanlış olduğunu anlatın. Tasmasını takarak dışarı çıkarın. Ancak köpeğiniz tuvaletini yapmış işini bitirmiş ise onu cezalandırmanız boşuna olacaktır. Köpeğiniz ne için cezalandırıldığını anlamayacaktır. Bazen akşam işten geldiğinizde köpeğiniz sizi kapıda karşılar, sizi görür görmez sağa sola çişini yapmaya başlar. Bu kesinlikle bir eğitim sorunu değildir. Bu davranışıyla köpeğiniz sizin liderliğinizi kabul ettiğini gösterir Köpek dilinde. Bu yüzden köpeğinize kızıp onu cezalandırmayın. 2 yaşından sonra kendiliğinden bunu yapmaktan vazgeçecektir. Eğer bu davranışından çok rahatsız oluyorsanız bunu engellemek için birkaç yol deneyebilirsiniz . 1. Eve geldiğinizde köpeğiniz sizi karşılarsa karşısına geçip ona hükmeder şekilde tepesine dikilmeyin. 2. Bazen yumuşak tonda dahi olsa köpeğinizle konuşmanız onu sevmeniz çişini yapmasına neden olabilir. 3. Yapmanız gereken tek şey iyice sakinleşene kadar onunla ilgilenmeyin, sevmeyin ve konuşmayın .kapıyı açıp dışarı çıkarabilirsiniz. Çişini dışarı yaptığında ödüllendirmeyi unutmayın. 4. Bu davranışı nedeniyle asla onu cezalandırmayın. Bu sadece size duyduğu saygının köpek dilinde ifadesidir. ___ALINTIDIR_____ TUVALET ALIŞKANLIĞI Bunun için çeşitli yöntemler önerilmektedir. a Yavru köpeklerin uykudan kalktıktan hemen sonra veya yemek yedikten belirli bir süre sonra istenilen yere götürülerek tuvaletini yapması beklenir. Yaptığı taktirde ödüllendirilir. Bu yöntemlerden en basitidir. b Küçük ve orta yaşlı köpeklerin eğitiminde iyi bir gözlem gerekmektedir. Köpeği sık aralıklarla dışarı çıkartarak, dışarıda tuvalet yapması sağlanır. Tuvaletini yaparken köpek sözlü olarak ödüllendirilir. Ancak köpek tuvalet pozisyonu aldığında köpek sahibinin hareket etmemesi ve köpeğin görebileceği bir yerde olması gerekir. Aksi taktirde köpek vazgeçebilir. c Evde tuvalet eğitimi Bu amaçla köpeğin bulunduğu ortamın yarısına gazete kağıdı serilir. Köpek gazete kağıdının üzerine tuvaletini yaptığı zaman ödüllendirilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir konu da bu gazete kağıtlarının bir kaç kat olması ve kirlendikçe üsttekinin alınıp atılmasıdır. Köpek gazetenin üzerinden başka bir yere tuvaletini yapıyorsa, tuvaletini yaptığı yer temizlenirken, köpek temizleyen kişinin yanında olmalı ve temizleyen kişinin yüz ifadesinden ve sesinden yanlış bir hareket yaptığını anlamalıdır. Köpek bu uygulamayı öğrendikten sonra gazete ile kaplı alan küçültülür ve gazete köpeğin tuvaletini yapılması istenilen yere konulur. Ancak bu yer değişimi bir anda yapılmamalı, aşamalı bir şekilde alıştırarak yapılmalıdır. Kimi köpek sahibi köpeği yanlış yere tuvaletini yaparken gördüğünde köpeğin üzerine doğru koşarak veya bağırarak tuvalet yapmasını engellemek istemektedir. ilk bakışta bu uygulama her ne kadar başarılı olursa da kalıcı bir takım sorunlara neden olabilir. Örneğin, yetişkin bir köpeğin heyecanlandığı zaman idrarını kaçırması bu yüzdendir. Özellikle bu tür eğitimler için sabır ve zaman gerekmektedir. Bazı köpekler bu eğitimi çok çabuk bir şekilde kavrar, bazıları ise daha geç kavrarlar. Bu eğitim 5 aylık yaşa kadar verilmiş olmalıdır. Bu amaçla uygulanan çeşitli ticari preparatlar bulunmaktadır, ancak bunların başarı düzeyleri tartışmalıdır. Bu eğitimde yapılmaması gerekenler; a- Köpeğinizin daha az idrar yapacağını düşünerek suyunu azaltmayın ya da kesmeyin, çünkü köpeklerin önünde sürekli su bulundurulması, istedikleri zaman su verilmesinden daha doğrudur. b- Köpeğinizin burnunu idrarını yaptığı yere sürmeyin, çünkü bu kötü ve yararsız bir cezadır. Sadece tuvaletini yaptığı yeri koklamasını sağlayıp, dışarı alın. c- Kimi köpek kendiliğinden tuvalet yapmak istediği zaman huysuzlanır, köpek sahibi bu davranışa anlam veremez ve köpeği cezalandırır. Bu durumda köpek yanlış bir şey yaptığını düşünerek daha sonra hareketleriyle belli etmeden istenilmeyen yere idrarını yapar. Köpeğinizin dışarıda her yere tuvaletini yapmasına izin vermeyiniz ve tuvaletini yaptığı yeri temizleyiniz. Bu şekilde köpeklerin çevreden olumsuz tepki görmesini de önlemiş olursunuz. 1 Eve Uyum Öncelikle annesinden yeni ayrılmış yavru köpeklerin eve alıştırılması sağlanır. Genellikle bu olay pek sorun oluşturmamakla beraber bazen yavru, annesinin ve kardeşlerinin özlemi içerisinde olabilir. Bu yüzden yalnız kaldığı zamanlar ağlamaya başlar. Burada dikkat edilmesi gereken konu köpekle fazla ilgilenmemektir. Aksi taktirde köpek sürekli aynı ilgiyi bekler, göremediği zaman da mutsuz olur. 2Yeme içme Alışkanlığı Küçük yavru köpeklerde gerekli besini alabilmesi için günde 5 öğün verilir. Öğün sayısı köpek büyüdükçe azaltılarak, köpek bir yaşına geldiğinde 1 'e indirilir. Yeme ve içme eğitimi için, köpek önüne konulan besini hemen bitirmeli, bitirmediği taktirde belli bir süre sonra kaldırılmalı ve yemek her gün aynı saatlerde verilmelidir. 3 çevreye Zararın Önlenmesi Bu amaçla özellikle küçük yaştaki köpeklerin diş değiştirme döneminde alışkanlık haline getirdikleri kemirme eylemi giderilmeye çalışılır. Bunun için küçük yaştan itibaren diş kaşıntıları ortaya çıkmaya başladığı dönemde oyuncak kemikler verilir ve köpeğin çevredeki eşyalara zarar vermesi engellenir. Doğal kemikler de kaynatılarak verilebilir, ancak bunda aşırıya kaçmamak gerekir. Aksi taktirde sindirim bozuklukları görülebilir. 4 Tasma Alışkanlığı Yavru köpekleri n bu alışkanlığı edinebilmeleri için en iyi yöntem boyunlarına tasmayı çağrıştıracak herhangi bir şeyin takılmasıdır. Küçük yaştan itibaren köpeklerin tasma ile dolaştırılmaları ilerisi için yararlıdır. Kimi köpek sahipleri, köpek üzerinde güzel durduğu için zincirden yapılmış tasmaları kullanmayı tercih ederler. Ancak, ağırlıklarından dolayı taşıyamadıkları için, küçük yavru köpeklerde bu uygulama yanlıştır. 5 Köpeğin Adını Öğrenmesi ve Alışması Öncelikle tek heceli bir isim seçilmelidir. Yavru köpeklerde yemek verirken, onlarla ilgilenirken, onları çağırırken vb. durumlarda tekrarlanarak köpeğin ismini öğrenmesi ve alışması sağlanır. Dikkat edilmesi gereken bir konu, bu isim seçilirken köpeğin büyüklüğü ve ırkının göz önünde bulundurulmasıdır. Kimi köpek sahibi geleceği düşünmeden köpeğe uymayan isimler vermektedir. Bu isimler ileride çevre tarafından yadırganacağı için köpek sahibi bu ismi değiştirmek durumunda kalabilir. 6 Köpeğin Düdüğe Alıştırılması Bu amaçla köpeğe adı öğretilirken bazen düdük kullanılır, böylece köpek düdük sesine de alıştırılmış olur. 7 Köpeğin Havlamasının Önlenmesi Yavru köpekler anneleri ve kardeşlerinden ayrıldığında ve yeni bir yere getirildiklerinde yanlarında sürekli olarak birisine gereksinim duyarlar. Yalnız kaldıklarında ise öncelikle sızlanarak daha sonra sızlanmanın şiddetini arttırarak havlamaya başlarlar. Bunun önlenmesi için köpeklerin bulundukları yere, ya saat ya da açık bir radyo konulması iyi sonuç verebilir. Bunun yanı sıra köpeğin bulunduğu ortama bir zil konularak köpek havladığında zile basılarak havlaması engellenir. Diğer bir yöntem ise köpek havladığında köpeğin bulunduğu odanın kapısını çalmak ya da kapıya ucunda ağırlık bulunan bir ip bağlayarak ipi çekip bırakmaktır. Bu eğitim sabır gerektirir, her ağlayışında sabırsız davranarak köpeğin bulunduğu yere gidilmesi olumsuz sonuç verir. TEMEL İTAAT KOMUTU Köpeği yanına çagırmak için köpeğin adını söyleyerek, sağ eliyle, avuç içi açık olarak sol cep kapağı üzerine iki kez vurarak gel komutu verilir. Daha sonra sağ elini yumruk şeklinde yaparak kemer tokası üzerine koyar ve işaret parmağıyla yeri gösterir. ALMAN KURDU bu çağrıya uyar ve kullanıcısına doğru gelirse vakit geçirmeden ALMAN KURDU kullanıcısının karşısında yakın bir yerde kullanıcısının yardımıyla oturtulur. ALMAN KURDU hemen ödüllendirilir. otur komutu öğretirken köpeğe tatlı sözler söylenmeli ve ceza vermekten kaçınılmalıdır. ALMAN KURDU çağırılmasına ramen kullanıcısına yönelmezse kullanıcı yere çömelerek komutu tekrarlar. Kullanıcı yere çömeldiğinde kullanıcının boyunun kısalmasını kendisinden uzaklaşması olarak yorumlayan ALMAN KURDU kullanıcısına doğru yönelir. Kullanıcı yere çömeldiği halde ALMAN KURDU kullanıcısına yönelmezse kullanıcı köpeğin tersi istikamete hızlı adımlarla uzaklaşırken köpeğin adını söyleyerek gel komutunu tekrarlar. ALMAN KURDU kullanıcısının kendinden uzaklaştığını görüp kullanıcısına doğru yönelicektir. Yukarda belirtilen tüm uygulamalara rağmen ALMAN KURDU kullanıcısının yanına gelmiyorsa sol elde tutulan uzun sevk kayışı çekilirken köpeğe gel komutu verilir. ALMAN KURDU kullanıcısının önüne geldiğinde kullanıcısının yardımıyla kullanıcının karşısında yakın mesafede oturtulur. Eğitimin başlarında sağ elde yem bulunması ve köpeğin her doğru veya doğruya yakın hareketinde yemle ödüllendirilmesi köpeğin komutu daha çabuk kavramasına sebep olacaktır. ALMAN KURDU komutu öğrendikçe yem verme işlemi kesilmeli ALMAN KURDU sözlü olarak ödüllendirilmelidir. KOMUTU ALMAN KURDU bu komutla kullanıcısının sol tarafında sağ omuzu kullanıcısının sol ayağıyla aynı hizada yürüyebilecek şekilde eğitlir. Kullanıcı hızlı adımlar ile sol ayağı ile yürümeye başlar. Köpeğin vücudu kullanıcıyla aynı istikamette olmalı ALMAN KURDU kullanıcısından ne ilerde nede geride olmalıdır. İşaret sol el açık vaziyette sol bacağa vurularak verilir. Köpeğin boynunda boğma zinciri veya şok tasma bulunur. Sevk kayışı sağ elde ve belli aralıklarla sol el bacağa vurularak ve izle komutu verilerek köpeğin hem sesle hemde işaretle komutu öğrenmesi sağlanır. İzle komutu uygulamasında ALMAN KURDU geri kalmaya başlarsa yürüyüş şekli hiç bozulmadan devam edilir. Böylelikle boğma zincir veya şok tasma sıkılacağı için köpeğe baskı uygulanmış olur. ALMAN KURDU kullanıcısından ileri gitmeye başlarsa sol el ile sevk kayışı çekilerek izle komutu tekrarlanır ve köpeğin pozisyonu düzeltilir. ALMAN KURDU izle komutunu doğru veya doğruya yakın her yapışında ödüllendirilir. İzle komutunun öğretilmesine daire düzeninde başlanır. Böylece ALMAN KURDU kullanıcısının yanında hiçbir keskin dönüş yapmadan izlemeyi öğrenir. Bu hareket içe dairesel ve dışa dairesel hareketler olarak devam eder. İzle komutunun son aşaması kare düzenidir. Kare düzeninde ALMAN KURDU kullanıcısının yanında sağa veya sola sert dönüşleri öğrenir. Bu hareket içe karesel düzen dışa karesel düzen hareketleri ile devam eder. İzle komutuyla yürüyüşe başlanır. Dönüş yapılacak yerde köpeğe dön komutu verilerek sevk kayışı dönülecek istikamete sertce çekilir ve ALMAN KURDU komutu öğreninceye kadar uygulamalara devam edilir. KOMUTU Vücudu fırlamaya hazır bir ok gibi gergin dikkati yoğunlaşmış bir ALMAN KURDU yabancı şahıslara karşı büyük bir caydırıcılık sağlar. Bu nedenlerden dolayı ALMAN KURDU eğitiminde ayakta komutu çok önemlidir. Eğitime izle komutu ile veya on adım attıktan sonra kullanıcı,sol ayak yere basarken ayakta komutu ayagın geriden gelişi kullanıcıya esneklik kazandırdıgından eğilip köpeğin karın boşluğunu sol eliyle okşamak suretiyle oturmasını sag elde bulunan sevk kayışı köpeğin göreceği şekilde ileri doğru çekilerek hem köpeğin oturma eğilimi engellenmiş hemde komut işaretle öğretilmiş olur. Tüm uygulamalara rağmen ALMAN KURDU,ayakta kalmaz oturmaya yönelirse,sol ayak ile ileri bie adım atarken sağ elle sevk kayışı ileri doğru çekilerek ayakta komutu ayakta komutu verildikten sonra kullanıcısının hareketsiz kalması komutun öğretilmesine faydalı olucaktır. Kısa sevk kayışı uzunlugu kadar mesafeden komutun öğretilebilmesi için köpeğin diğer komutları öğrenmiş olması köpeğine otur ve kal komutlarını verdikten sonra sağ ayağıyla yürüyüşe başlayarak köpeğin karşısına bir sevk kayışı mesafeye kayışı elde,el yumruk şeklinde sevk kayışı çekilirken köpeğe ayakta komutu köpeğin komutu sesle ve işaretle öğrenmesi sağlanır. KOMUTU Otur komutu,ALMAN KURDU,kullanıcısının sol tarafında ve aralarında boşluk kalmayacak şekilde ayakta pozisyonundayken eliyle kısa sevk kayışını boğma zincirin 10-15cm yukarısından el,avuç içi yukarı doğru açık,köpeğin göreceği şekilde boğma zincirini yukarı doğru çekerken,sol elle köpeğin kalçasını aşağı doğru ittirir ve otur komutunu KURDU oturduktan sonra öğrendikçe ve ALMAN KURDU otur komutu verildiğinde pozisyonu doğru olarak yapmaya başladığında fiziki yardıma gerek ALMAN KURDU orurduğu zaman yönü ileri doğru bakmıyorsa kullanıcı ,köpeğin vücudunu doğru istikamete çevirir. Yeteri kadar tekrardan sonra ALMAN KURDU,kullanıcısı durduğu zaman kullanıcısının sol tarafında kendiliğinden oturmaya için kullanıcı izle komutuyla yürüyüşe başlar,her 5 veya 10 adımda bir,sol ayak yere basarken otur komutu verilir ve köpeğin sol yanında oturmasına yardımcı safhalarda otur komutuyla köpeğin kendiliğinden oturması beklenir fiziki yardımda bulunulmaz. Kısa sevk kayışı uzunluğu kadar mesafeden komutların öğretilmesi için köpeğin diğer tüm komutları öğrenmiş olması ayakta ve kal komutlarını verir,sağ ayağıyla yürüyüşe başlayarak kısa sevk kayışı mesafesi kadar köpeğin karşısına tekrar kal komutu verdikten sonra kısa sevk kayışı sağ elde,avuç içi yukarı doğru ve kol ilerde olmak üzere otur komutunu sesle ve işaretle köpeğin komutu işaretlede öğrenmesi sesle ve işaretle tam olarak öğrenilene kadar eğitime devam edilir. KOMUTU Eğitime ALMAN KURDU kullanıcısının yanında ve oturur pozisyonda el kısa sevk kayışını boğma zincirine yakın bir yerden kavrar,el yumruk komutuyla birlikte boğma zincir aşağıya doğru çekilirkensağ el işaret parmağı ile yer el ile köpeğin sırt kısmına baskı uygulanarak köpeğin yat pozisyonu alması pozisyonunda da kalça otur pozisyonunda olduğu gibi dik ve ön bacaklar parelel şekildedir. Kısa sevk kayışı uzunluğu kadar mesafeden komutun öğretilmesi için köpeğin,diğer tüm komutları öğrenmiş olması otur ve kal komutlarını verir,sağ ayagıyla yürüyüşe başlayarak kısa sevk kayışı mesafesi kadar köpeğin karşısına tekrar kal komutunu verdikten sonra kısa sevk kayışı sağ elde ve sağ el yumruk şeklinde işaret parmağı yeri gösterirken yat komutunu köpeğin komutu işaretlede öğrenmesi ve işaretle tam olarak öğrenilene kadar eğitime devam edilir. KOMUTU Tüm pozisyonlar öğretildikten sonra köpeğe kal pozisyonunun öğretilmesine pozisyonunun öğretilmesine yat pozisyonunda başlanır. ALMAN KURDU,kullanıcısının sol tarafında oturur pozisyondayken köpeğe yat komutu el açık olarak köpeğin görüşünü engellemeyecek şekilde ve köpeğin gözlerini kırpmasına neden olacak sertlikte buruna doğru indirilir ve hareket yapılırken köpeğe temas etmemeğe dikkat etmelidir. ALMAN KURDU kal komutuyla pozisyonunu bozmadan yaklaşık iki dakika kalıyorsa yavaş yavaş köpeğin yanından uzaklaşılır ve ara sıra kal komutu tekrarlanarak pozisyonunu bozması önlenir. ALMAN KURDU yat pozisyonunda kal komutunu öğrendikten sonra otur-kal ayakta-kal komutlarıda yat-kal pozisyonundaki gibi KURDUten uzakta kal komutunun işareti sağ kol ilerde el açık olarak,avuç içi köpeğe doğru ve parmaklar yukarda olarak öğretilir. İLERİ İTAAT EĞİTİMİ İleri itaat eğitiminin amacı kullanıcının köpeği üzerindeki kontrolünü daha fazla kullanıcısından oldukça uzak bir mesafede iken temel komutların hepsini yerine getirmesi itaat eğitimi,uzun sevk kayışıyla ileri itaat eğitimi ve sevk kayışsız ileri itaat eğitimi olmak üzere iki bölümde uygulanır. SEVK KAYIŞIYLA İLERİ İTAAT EĞİTİMİ Uzun sevk kayışıyla ileri itaat eğitiminde,kısa sevk kayışıyla kullanılan teknikler ALMAN KURDU uzun sevk kayışıyla verilen komutlara uymaz ise kullanıcı tekrar kısa sevk kayışı kullanmaya eğitimin yürütülmesinde sabır ve tekrar gereklidir. Başlangıçta kullanıcı, kadar uzaklaştığında köpeği verdiği komut doğrultusunda belirli pozisyonda kalacak şekilde eğitilmesi oldukça köpeğin 150 cm kadar ötesine gittiğinde,ALMAN KURDU,pozisyonunu bozma eğilimi ALMAN KURDUte kullanıcısına karşı bir sevgi vardır ve bu nedenle onun arkasından gitmek bütün uygulamaları,köpeğin üzerinde mutlak bir kontrol kuruncaya kadar tekrar da sabır gerektirir. KAYIŞSIZ İLERİ İTAAT EĞİTİMİ Bu eğitim köpeği kayışsız olarak ve kullanıcısından değişik uzaklıklarda çalıştırmak suretiyle ve uzun sevk kayışıyla ileri itaat eğitimlerinde öğretilen bütün komutlar bu safhasında şayet herhangi bir güçlükle karşılaşılırsa kullanıcı derhal uzun sevk kayışını tekrar kullanmaya oldugundan dolayı,köpeğin bütün komutlara derhal itaat etmesi mutlaka gerklidir. 30-45 gün arası emzirme süresi normaldir... ama köpeğinizin 8-9 hafta anneyle kalması şart değildir....hatta mümkünse anneden en geç 45 gün civarı ayrılması lazım ve kardeşleri ile ayrı bi yerde en az 2 aylık olana kadar tutulmaları gereklidir...yavru bir köpeğin 2 aylık olana kadar kardeşleriyle beraber kalması , sürü hiyerarşisini öğrenmesi çok önemli kanımca...böylece yavru seçmeye gittiğinizde daha doğru karar verebilirsiniz...baskın karakterli bir köpek mi istiyorsunuz yoksa daha resesif sakin bir hayvan mı bunun kararı daha doğru verilir...30 günlük bir yavruda bu sürü psikolojisinin gelişimi tamamlanmamış olacağı için bir nevi kumar oynamış olursunuz...yavrunun ilerde bu sebepten ötürü bir takım davranış bozuklukları geliştirme riski vardır... ben kendi alman çoban köpeğimi yaklaşık 7-8 yavru arasından seçtim , 3 aylığa yaklaşıyorlardı...nasıl bir karakter aradığımı biliyordum...yavrularla geçirdiğim bikaç saat ve bazı testlerden sonra köpeğimi seçtim ...şu an 6 aylık ve yaptığım seçimden de son derece memnunum... kalçaları , dna sı belgelenmemiş köpeklerin yavrularını sakın ama sakın almayın arkadaşlar....eklem problemleri kalça çıkığı gibi sorunlar adamın hayatını karartır...eğer size kalça ve dna ispatı sunamıyolarsa ordan anında uzaklaşın... bir diz kapağı sorununun bile ameliyatı nerden baksanız 600-700 ytl dir...köpeğinizin kalçasının çıktığını düşünün...masraf çok büyüktür...işin manevi boyutlarına zaten değinmek istemiyorum...sürekli ağrı çeken bir köpek , ilaçlar ameliyatlar , fizik terapi , masajlar..hastalık yüzünden egzersiz yapamayan ve mutsuz olan bir köpek..ki bu displazi denen illet ne yazık ki geçen bi hastalık değil...sadece etkisi hafifletiliyor... üerticinin akraba çiftleştirmesi yapmamış olması da önemli , yapmışsa da ne amaçla nasıl yapılmış bunları öğrenin...yabancı veya yerli kaynaklardan secere okumayı öğrenin... secereli , düzgün üreticiden alınmış , kalçalarında 5-6 nesildir sorun olmayan bir anenenin yavrusunda dahi kalça sorunu olmayacak diye bir garanti yoktur...sadece risk daha azdır...o yüzden seceresiz alman çobanı almayın , alacaksanız da oynadığınız kumar sonucu başınıza kötü şeyler gelirse , hayatınızı baştan programlamanız gerektiği gerçeğini kabullenerek bu işe girişin... köpeğin eğitimi yat kalk otur gel bekle vs. bunlar tabi ki çok güzel harika ama sağlıksız anatomisi bozuk sakat bir hayvana ne öğretebileceksiniz?....en önemlisi sağlık...sonra eğitimi vs si halledilir bunlar kolay işler...bir profesyonelin yardımı ile halledilecek genel kanının aksine , tutarlı olunduğunda da dünyanın en basit işi...zaten temel itaat her köpeğin alması şart olan bi eğitim... kalça vs. gibi konulara bu denli takılmış olmamın sebebi...20 yıldır köğpek besliyorum...bir tane malta terrierim var aynı zamanda....ve felçli arkadaşlar...boyutlaru ufak bir köpek olmasına rağmen inanın çok ama çok zahmetli ,asla şikayet etmiyorum ama insanda derin duygusal yaralar açan bir durum...hele ki felçi olmasına rağmen etrafa ilgisi üst seviyede...acıkınca tuvaleti gelince ortalığı birbirine katıyo...böyle bir hayvanı uyutamazsınız da çünkü hala hayatla bir bağı var ve üst seviyede reaksiyon gösteriyor olaylara... bu minik köpeğin başına gelenlerin 35-40 kiloluk alman çoban köpeğinişzin başına geldiğini düşünün....sadece bir düşünün...doğru kararlar alın , bile bile lades demeyin...bu ırkın gelişmesine yardımcı olmak istiyorsanız alacağınız secereli köpeğin kalçalarını onaylatın , çiftleşmesi için gereken minimum eğitim seviyesini almasını ve belgelenmesini sağlayın...kısacası almanya SV sizi onaylasın ve köpeğinizi öyle çiftleştirin...başka türlüsü köpeğe ırka zarar vermekten başka bişi değil... ben bir köpek sahibi olmada esasta bu detayların çok ama çok belirleyici olduğunu düşünüyorum.... kalça çıkılarından ziyade , alman çobanlarında gözler hassastır ...özellikle yavru köpekler yoğun güneş altında bırakılmamalı...derilerihassastır...egzamaya en yatkın köpeklerin başında gelirler...süs köpeği yıkar gibi ayda bir yıkayamazsınız bu hayvanları...bu sebepten ötürü kokarlar...bu kokuları önlemenin çeşitli yolları da vardır elbet....deli gibi tüy dökerler özellikle mevsim değişkliklerinde...her gün taramalısınız evin her tarafının tüy olmasını istemiyorsanız.... bir de köpeğin yaşam alanı ile ilgili birkaç düşüncemvar.... bu köpekler 2 ye ayrılıyorlar .... show kanı ve çalışan kan olarak...show kanı olanlar ev köpeği olmaya daha müsaittir...gerekli egzersizi yaptırırsanız , 40 metrakare bir evde yaşarlar....ama sorumlu davranıp günlük egzersizini yaptırmalısınız... çalışan kandan gelenler , ki bunlar bildiğimiz siyah kızıl alman çobanından farklı olarak SABLE renktelerdir , işte bu köpeklerin kanı bir deli akar...kendisine sürekli yapacağı bir iş verilmeli ve bu alanda eğitilmelidirler...doğu alman ekolünden gelen bu hayvanların tek bir amacı vardır hizmet etmek...eğer bu imkanı tam anlamı ile sağlarsanız bunlar da evde bakılır ama çoook ciddi bir işiolmalı ve yorulmalıdırlar...yoksa evinize yapabilecekleri dünyadki diğer herhangi bir ırkın yapabişecekleri ile karşılaştırılamaz boyutlardadır...keza kendine yapabilecekleri de...nevrotik davranış sorunları baş gösterebilir vs. vs. arama kurtarma yapılabilir , schutzhund yapılabilir agility yapılabilir frizbi olabilir......ama bi işleri olmalıdır... şov kanından gelenler de bunları yapabilir ama kuşkusuz bir çoğu çalışan sınıf kadar üst seviyelere çıkamaz... bunlar da bence önemli...köpeğinizle ne yapmak istedşğinize karar verin , ve bu doğrultuda size doğru yavruyu sağlayabilecek iyi bir üretici bulun...ve hayatınız bayrama hatta festivale dönsün... umarım yardımcı olabilmişimdir... ek olarak...kalça çıkığı sadece genetik bir rahatsızlık değildir arkadaşlar.... kaygan zemin , parke zemin , çok fazla merdiven inip çıkmak , arka ayakları üzerinde çok fazla durmak veya zıplamak , fazla kilo kalça çıkığı , patella çıkıları gibi sorunlara yol açabilir... bunların hiçbiri olmasa da , köpeğiniz secereli olsa da yine de aynı hastalıkları yaşayabilir köpeğiniz....100 de 100 garantisi asla yoktur... eğer 1nci katta falan oturuyosanız , köpeği tasma ile kontrol altında tutarak basamakları indirip çıkarmanızda bir sakınca yoktur... köpeğinizle frizbi , top veya tut-getir tarzı oyun oynarken 1 yaşına kadar zıplamamasına özen gösterin.... hatta köpeğinize egzersiz olarak yüzmeyi öğretin duruunuz varsa...yüzme eklemlere baskı yapmayan bir eg

köpeği evde yalnız kalmaya alıştırmak