Çocuğunkreşe başlaması, sosyalleşmesi ve aileden, anne babadan ayrılması açısından ilk ve en önemli evredir. Kreşe başlama evresi, çocuğun anne babadan güvenli ayrıldığı, kreşe ve öğretmene güvenli bağlandığı bir evre olmalıdır.. Bu nedenle de, anne babaların dikkat etmeleri gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Çocuğunuzu kreşe başlatmadan önce onu Öte yandan, kreşler, belli prensipler ve kurallara göre işliyor; yemek saati, uyku saati, oyun saati daha net ve düzenli. Bazı aileler çocukların bu düzen için 3 yaşından önce çok hazır Nelerduyuyorsun neler; doğan çocuğu kıskanır, üzerine yatar boğar, çocuğunu düşürürüsün, kedi bebeği tırmalar, kedi gitsin bu evden, sonra demedi deme. Ayak bağı olur, zaten çocuğun oluyor artık yeni bir oyuncağın olacak, artık kediyi yolla.(sanki kedi oyuncak) senin adına etrafındaki herkes senin adına karar verir selin_han10 yıl. doğal ebeveynlik yaklaşımları çocuğun 4 yaşına kadar ebeveyn odasında yatması taraftarı, ilk 2 yıl anneyle yoğun temas, gece anneye bitişik yani. sonrasında ise 2-4 yaş arasında yine aynı odada fakat farklı yatakta. geçiş döneminde çocuk odaya güven duyana kadar anne çocuğun odasında fakat ayrı bir Sağlıklıçocuklarda gündüzleri idrar kontrolü 2-4 yaş arasında sağlanabilirken, gece idrar tutma kabiliyeti 3-5 yaş aralığında başlamaktadır. 5 yaşındaki çocukların %15’i, 15 yaşındaki çocukların ise %1’i gece idrar kaçırmaktadır. Kreşe giden çocuklar da Fast Money. Çocukların kreşe başlama yaşı konusunda ailelere uyarı! - 1132 Güncelleme - 1140 Psikolog Sürmen, "Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz" dedi Psikolog Nergis Hasancebi Sürmen, çocukların her geçen yıl farklılaşan becerileri ve yaşantılarının bu alanlara göre ele alınması gerektiğini belirterek, kreşe başlama yaşının belirlenmesi yönünde ailelere tavsiyelerde bulundu. Çocukların adapte olmadığını bile bile kesinlikle kreşe zorlanmaması gerektiğine dikkat çeken Psikolog Sürmen, "Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz" dedi. Çocuğun doğduğu andan itibaren dünyaya uyum sağlamasının çok önemli olduğunu kaydeden Sürmen, "Doğduğu andan itibaren dünyaya uyum sağlamaya çalışan çocuğunuzun sağlıklı gelişimi oldukça önemlidir. Bu anlamda çocukların gelişimini fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal alanlarda takip etmek gereklidir. Büyüyüp geliştikçe toplumsal hayatın içinde daha çok yer edinmeye başlayan çocuklar için okul öncesi eğitim süreci de önemli ve değerli bir aşamadır. Çocuklar toplum hayatına alışmaları, paylaşmayı öğrenmeleri, becerilerini geliştirilerek okul eğitimine hazır hale gelmeleri ve okulda uyum sorunu yaşamamaları amacıyla okul öncesi eğitime başlatılır" dedi. "İKİ YAŞINA KADAR ÇOK GEREKMEDİKÇE KREŞE GÖNDERİLMESİ ÖNERİLMİYOR" Sürmen, son 10 yıl içinde okul öncesi eğitim kurumlarına pedagojik nedenlerle olduğu kadar ekonomik nedenlerle de daha fazla gerek duyulmaya başlandığını ifade ederek, kreşe başlayacak çocuklarda olması gereken özellikler hakkında şunları söyledi"Süt çağı olarak bilinen iki yaşına kadarki dönemde çocuk annesine maddi ve manevi olarak daha çok gereksinim duyar. 2 yaşına kadar çok gerekmedikçe çocuğun kreşe gönderilmesi önerilmemektedir. Evde kardeşi olmayan çocuklar, kreşte yeni arkadaşlar bulur ve paylaşma, sorumluluk duygusu kazanabilirler. Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz. Pek çok çekingen çocuğun kreşe gittikten sonra alıştığı ve sosyalleşmeye başladığı anne babalar tarafından ifade edilmiştir. Kreşte ilk günlerde sağlığını ve davranışlarını dikkatle gözlemleyin. Ona zaman verin ve alışması için telkinlerde bulunun" diye konuştu. "KESİNLİKLE ADAPTE OLAMADIĞINI BİLE BİLE ÇOCUĞU KREŞE ZORLAMAYIN" Adapte olmayan çocuğun bile bile kreşe gönderilmemesi gerektiğine dikkat çeken Sürmen, "Çocuğunuzda tuvalet eğitimi ile ilgili sorunların ortaya çıkması, okuldan soğuma, uyku problemleri, beslenme alışkanlıklarında bozulma, saldırganlık, iletişim bozuklukları gözlemliyorsanız, vakit kaybetmeden kreşe alternatif çözümler bulmaya çalışın. Hoşçakal diyebilmeli. Kreş çocuğunun derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına veya bakıcısına 'güle güle' veya 'hoşçakal' diyebilmesi, yani onlardan ayrılabilmeye hazır olması beklenir. Elbette kreşin ilk günlerinde biraz huzursuz olabilirler. Yalnız gün boyunca ağlayan bir çocuk kreş hayatına henüz hazır olmayabilir. Başından geçenleri anlatabilmeli. Kreş çocuğunun anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. 'O beni dövdü', 'Öğretmen bana kızdı', 'Teyze yemek vermedi' ve 'Okulda üşüdüm' gibi. Bu özellik Türkiye'deki çok yetersiz bazı kreş ortamları düşünüldüğü zaman özel bir önem kazanmaktadır" dedi."TUVALET İHTİYACINI SÖYLEMELİ" Tuvalet ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan çocuğun kreşe gönderilmesinin sıkıntılara yol açacağını kaydeden Sürmen, "Tuvalet ihtiyacını söylemeli. Kreş çocuğunun çişinin ve kakasının geldiğini söyleyebilmesi veya hiç olmazsa 'Çişimi yaptım', 'Kakamı yaptım' diyebilmesi beklenir. Ayrıca temel istek ve ihtiyaçlarını ve duygularını ifade edebilmesi beklenir. 'Acıktım', 'Su istiyorum', 'Karnım ağrıyor' gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. Yemeğini kendi yemeli. Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. Yeni arkadaşlar istemeli. Kreş çocuğu kendi başına arkadaşlık kurabilecek kadar başarılı olamayabilir. Ama çocuğun kreşe gitmeye ve yeni arkadaşlar edinmeye istekli olması gerekir. Etkinlik seçebilmeli. Kreş çocuğunun öğretmen yardımı olmaksızın bir etkinlik seçecek kadar bağımsız olması gerekir. Katıldığı etkinliği 10-20 dakika süreyle başarıyla devam ettirebilmesi beklenir. Dikkatini toplayabilmeli. Kreş çocuğunun çoğunlukla dikkati dağılmaksızın kurallara uyabilmesi ve verilen görevlere odaklanabilmesi gerekir. Örneğin resimli bir kitap okunurken kitaba dikkatini verebilecek bir düzeyde olması beklenir. Oyuncaklarını paylaşabilmeli. Kreş çocuğunun diğer çocukların da duygu ve düşüncelerinin olduğunu bilebilmesi, onları anlayabilmesi, sıraya girmeyi bilmesi ve oyuncakları paylaşmaya hazır olması beklenir. Ailesinden birkaç saat uzak kalabilmeli. Kreş çocuğunun anne-babasından birkaç saat uzak kalabilmesi ve kendi kendine bir şeyler yapmaktan hoşlanması beklenir" şeklinde konuştu. Bu hafta ne yazık ki, 3 yaşındaki bir çocuğun kreş servis aracında unutularak ölümüne ağladık. Sorumlulara cezalar adli mercilerin işi ama o anne ve babanın acısını, anne ve baba olan milyonlarca kişi hissetti. Özellikle de çocuğunu çeşitli 'mecburiyetler' sebebiyle kreşe göndermek zorunda olanlar... Evet, minicik çocuğunu sadece fiziki şartlarına bakıp, birilerine emanet etmek.... Bir anne için hiç kolay değil. Evet, hiçbir mecburiyeti olmadığı halde çocuğunu 'sosyalleşsin' diye, yüzme ya da yabancı dil öğrensin diye kreşe gönderen anneler yok mu?! Elbette var ve ne yazık ki sayıları hiç de az değil. Böyle düşünen annelerin de var bir bildiği ama biz bu konuda bir uzmana danışalım istedik. Çocuklarımızı kaç yaşında kreşe gönderelim? Nelere dikkat edelim? Bunlara dikkat etmezsek ne olur? Bütün bu sorulara, Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Battal Gölgeli cevap verdi. Gölgeli "Küçücük çocuklar kendini ifade edemezken kreşe gitmemeli. Onun ihtiyacı kreş ortamı değil, aile ortamıdır" dedi ve görüşlerini sıraladı. ASIL İHTİYACI AİLESİ Olağanüstü bir durum söz konusu değilse; çocukları 2,5 -3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kaydettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü böyle yeni ve kalabalık bir hayata henüz hazır olmayan küçük bir çocuğun ihtiyacı öncelikle kreş değil, aile ortamıdır. Yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir ve bu zararlı tercihin izleri yıllarca onu olumsuz etkiler. 3 yaşına gelse de kreşe hazır olmayabilir. GÖNDERMEDEN ÖNCE BAKIN l Hoşça kal Kreşe gönderilen çocuk, 'hoşça kal' diyebilmeli. Çocuk derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına 'güle güle' veya 'hoşça kal' diyebiliyorsa, yani onlardan ayrılmaya hazırsa kreşe de hazır demektir. Elbette ilk günlerde biraz huzursuzluk yaşanabilir. Fakat gün boyu ağlıyorsa hazır değil demektir... l Olanları anlatmalı Çocuk, anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları; ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. 'O beni dövdü', 'Öğretmen bana kızdı', 'Teyze yemek vermedi' ve 'Okulda üşüdüm' gibi. Siz de mutlaka günün nasıl geçtiğini anlatmasına izin vermelisiniz. l Tuvalet ihtiyacı Kreş çocuğunun tuvalet ihtiyacını söylemesini bekler. 'Acıktım', 'Su istiyorum', 'Karnım ağrıyor' gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. l Kendisi yemeli Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. l Arkadaşlık kurabilmeli Kreşe gidecek çocuk kendi başına arkadaşlık kuramayabilir ama yönlendirmeyle kolayca arkadaş bulabilmeli. l Uykuya dayanma Çocuğun artık uzun süre uykuya ihtiyaç duymuyor olması gerek. Enerjisi uzun sürmeli, uyku düzeni olmalı. Öğleden sonra uzun süre uyuyan çocuk kreş ortamına hazır olmayabilir. l Etkinlik seçmeli Çocuk etkinlik seçebilmeli, seçtiği etkinlikte 10-20 dakika devam edebilmeli. l Dikkat toplama Resimli bir kitap okurken, dikkatini verebilecek seviyede olması beklenir. l Paylaşmalı Kreş çocuğunun birlikte oynamayı bilmesi, oyuncakları paylaşması gerek. l Uzak kalmayı bilmeli Ailesinden birkaç saat uzak kalması gerek. Bunu daha önceden çok yakınlarınıza bırakarak sağlayabilirsiniz. l 5'e kadar saymalı Kreş çocuğunun bazı şekilleri tanıması, bazı renkleri bilmesi, 5'e kadar sayabilmesi, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit sözlerle ifade edebilmesi, adını eksiksiz olarak söyleyebilmesi, boya kalemi ve kurşun kalem kullanabilmesi beklenir. l Bisiklet Çocuk, yerinde zıplayabilmeli, tek ayak üzerinde durabilmeli, koşabilmeli, topa tekme atabilmeli, çevresinden dolaşarak engelleri geçebilmeli ve 3 tekerlekli bisiklete binebilmelidir. "BENİ İSTEMİYORLAR" DİYE DÜŞÜNEBİLİR Yanda sayılan gelişim gerçekleşmeden kreşe gönderilen çocuk psikolojik sorunlar yaşayabilir, topluma uyum sağlama konusunda sorunlarla karşılaşabilir. Mesele fark edilip dönülse de olumsuzlukları silmek çok uzun sürebilir. Bunun için çocuğun kreşe hazır olup olmadığına karar vermeden önce bir çocuk psikoloğuna danışabilirsiniz. Kreşe erken gönderilen çocukların yaşama ihtimali yüksek olan sorunlar şöyle l Çocuk, anne-babasının kendisini ihmal ettiğini, evden uzaklaştırdığını ve hatta cezalandırdığını bile düşünebilir. l Dinleme becerileri tam gelişmemiş olabileceği için öğretmenin talimatlarına ve sınıfın kurallarına uyamayabilir. l Öz güvenini yitirebilir. l Eğitimden soğuyabilir. İlerideki eğitim hayatında başarılı olamayabilir. l Topluma ve eğitim kurumlarına şüphe, endişe ve korkuyla bakabilir. l Ruhsal yapısı zarar görür, hırçın ya da pısırık hale gelebilir. Türkiye 3 yaş çocuklar olağanüstü yaratıklardır. Fantezi, hayal gücü ve gerçekten kendi hayatları kontrol etme çabaları onları çok özel kılar. Dramatik oyunlar Dramatik oyun artık bir yaşam biçimidir ve her nesne, kişi ve olay harika bir biçimde başka bir şeye dönüştürülür. 3 yaşındaki çocuğunuz artık hayatındaki olayları açıklamak için küçük hikâyeler uydurmaktadır ve kelimelerin bir şeyler yapabilme gücünü keşfetmiştir. Onun emrine amade hayali arkadaşlar çok normal ve sağlıklı bir şeydir. Bunları fazla dikkate almayın, çünkü zamanla yok olurlar ya da ya da çok sıkı kısıtlama altında daha büyük önem kazanırlar. 3 yaşındaki çocuğunuz bu yaşta yalan söyleyemez ama yaratıcı bir şekilde gerçeği olmasını istediğine göre yeniden kurabilir. Sözlerinin tercih edilen bir gerçeklik oluşturabileceğini ve gerçekliğin gerçekten reddedilebileceğini düşünür. Diğerleriyle oynama Bu yaşta oyun işbirliğine dönük ve gerçekten etkileşimli olmalıdır. 3 yaşındaki çocuğunuza diğer çocuklarla oynama ve onlarla çatışmaları çözme fırsatı vermek bu yaşta ebeveyn desteğinin belki de en önemli parçasıdır. Rutinin Önemi Üç yaş çocuklar öngörülebilirlik bağımlısıdır, bu onların dünyayı anlama ve kontrol etme çabalarının bir parçasıdır. İki gün aynı olmadığında, çocuğunuzun huzursuz, mızmız olması çok büyük ihtimaldir. Her gün olayları bir düzen içinde tutmak daha sonra olacakları bilmelerine yardımcı olur ve onlara bir kontrol hissi verir. Üç yaş çocuklar aynılık ve dünya üzerinde kontrol duygusunu sürdürmek için ritüeller benimserler. Ciddi bir engel oluşturmadığı sürece bunlara saygı gösterin. Harika Sözcükler 3 yaşındaki çocuğunuzun konuşmasını dinlemek harikadır. Deneyim ve hayal gücünden türetilmiş, bazı gerçekler ve bir sürü yorumla doldurulmuş olağanüstü bir anlatıdır. Kelime dağarcığının azlığı bu yaşta bir çocuğu asla yavaşlatmaz, bu yüzden düzenli olarak saçma kelimeler ortaya çıkar ve dünyayı farklı gözlerle görmenize neden olur. Örneğin su çeşmeleri "akan sular" bir çeşme, bir jip "kutu araba" olabilir. Bu yanlışların' tadını çıkarın çünkü yakında kelime dağarcıkları büyüyecek ve uydurma kelimeler kaybolacaktır. 3 yaşındaki çocuğunuz kelimeleri bir araya getirme ve olayları yeniden kurma alıştırması yaptırın. Mecazları, sözlü şakaları veya sözcük oyunları anlayamaz, bu yüzden bunlara dikkat edin çünkü kafasının içinde korkutucu görüntülere yol açabilirler. Bir adamın öfkeden kudurduğunu, bilgisayarın çöktüğünü ya da o gün işlerin tersine döndüğünü söylemek 3 yaşındakiler için tuhaf imgeler doğurabilir. Şaşkın bakışlar olup olmadığına dikkat edin ve her şeyi tam kelime anlamıyla düşünen çocuğunuz için açıklamalar yapın. Bu yaşta çocuğunuza biraz daha karmaşık kitaplar okumak yararlıdır. Çok sayıda eylem fiili, sıfat ve isimlerden oluşan kısa cümleler olan, uygun resimlerle ilişkilendirilmiş güçlü bir hikâye olan kitapları arayın. 3 Yaşındaki Çocuğunuza Disiplin Uygulamak Disiplin artık açıkça kusurlu bir davranış ile ilişkilendirilir Örneğin ortalığı dağıtan bir çocuğa onları toplatmak veya attığı bir oyuncağı ondan almak gibi. 3 yaşındaki çocuğunuz bir şeyi yanlış yaparsa, hemen gereğini yapmanız önemlidir, siz daha sonra hatırlayabilirsiniz ama o hatırlamaz. En önemlisi, 3 yaşın büyüsünün tadını çıkarın ve dünyayı düzene sokma çabasını takdir edin. 1157 Son Güncelleme 1157 Haber Kaynağı Fotoğraf Shutterstock Büyüyüp geliştikçe toplumsal hayatın içinde daha çok yer edinmeye başlayan çocuklar için okul öncesi eğitim süreci de önemli ve değerli bir aşama durumunda. Çocuklar; toplum hayatına alışmaları, paylaşmayı öğrenmeleri, becerilerini geliştirerek okul eğitimine hazır hale gelmeleri ve okulda uyum sorunu yaşamamaları amacıyla okul öncesi eğitime başlatılır. Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Battal Gölgeli, son 10 yıl içinde okul öncesi eğitim kurumlarına, pedagojik nedenlerle olduğu kadar ekonomik nedenlerle de daha fazla gerek duyulmaya başlandığını ifade ederek, kreşe başlayacak çocuklarda olması gereken özellikler, yaş sınırı ve dikkat edilmesi gereken konular hakkında önemli tavsiyelerde bulundu. - 3 yaşından önce kreşe göndermeyin Olağanüstü bir durum söz konusu değilse; çocukları -3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kayıt ettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü böyle yeni ve kalabalık bir hayata henüz hazır olmayan küçük bir çocuğun ihtiyacı öncelikle kreş ortamı değil, aile ortamıdır. Yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir ve bu zararlı tercihin izleri yıllarca onu olumsuz şekilde etkilemeye devam edebilir. Bu yüzden çocuğun kreşe gönderilebilecek olgunlukta olması gerekir. Gelişimi takip edilmeli Bir diğer açıdan; çocuğunuz yaşına geldiği halde yaşına uygun becerileri sergileyemiyorsa ve yaşına uygun olgunluğa ulaşamamışsa, bunun nedenlerinin araştırılması ve değerlendirilmesi önemlidir. Örneğin kabaca, kendini neden ifade edemediğinin araştırılması, anneden ayrılmakta ne derece güçlük yaşadığının anlaşılması ve anne baba tutumlarının değerlendirilmesi gerekebilir. Gelişim geriliği gösterdiği belirlenen çocukların en hızlı şekilde doğru ve etkili özel eğitim olanaklarından yararlandırılması uygun olur. Kreşe gönderilecek çocuklarda öncelikle bilinçsel ve fiziksel açıdan olması gereken özellikler ise şöyle Hoşça kal diyebilmeli Kreş çocuğunun derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına veya bakıcısına 'güle güle' veya 'hoşça kal' diyebilmesi, yani onlardan ayrılabilmeye hazır olması beklenir. Elbette kreşin ilk günlerinde biraz huzursuz olabilirler. Yalnız gün boyunca ağlayan bir çocuk kreş hayatına henüz hazır olmayabilir. Başından geçenleri anlatabilmeli Kreş çocuğunun anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları; ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. 'O beni dövdü', 'öğretmen bana kızdı’, 'teyze yemek vermedi' ve 'okulda üşüdüm' gibi. Bu özellik; Türkiye’deki çok yetersiz bazı kreş ortamları düşünüldüğü zaman özel bir önem kazanmaktadır. Tuvalet ihtiyacını söylemeli Kreş çocuğunun çişinin ve kakasının geldiğini söyleyebilmesi veya hiç olmazsa 'çişimi yaptım', 'kakamı yaptım' diyebilmesi beklenir. Ayrıca temel istek ve ihtiyaçlarını ve duygularını ifade edebilmesi beklenir. 'Acıktım', 'su istiyorum', 'karnım ağrıyor' gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. Yemeğini kendi yemeli Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. Yeni arkadaşlar istemeli Kreş çocuğu kendi başına arkadaşlık kurabilecek kadar başarılı olamayabilir. Ama çocuğun kreşe gitmeye ve yeni arkadaşlar edinmeye istekli olması gerekir. Uzun süre uykuya ihtiyaç duymamalı Kreş çocuğunun beden gücünün ve enerjisinin fazla olması gerekir. Bu konuda bir ipucu olarak çocuğunuzun uyku düzenini gözden geçirebilirsiniz. Öğleden önce ve öğleden sonra uzun süre uyumaya ihtiyaç duyan bir çocuk, kreş hayatına ve programına henüz hazır olmayabilir. Etkinlik seçebilmeli Kreş çocuğunun öğretmen yardımı olmaksızın bir etkinlik seçecek kadar bağımsız olması gerekir. Katıldığı etkinliği 10-20 dakika süreyle başarıyla devam ettirebilmesi beklenir. Dikkatini toplayabilmeli Kreş çocuğunun; çoğunlukla, dikkati dağılmaksızın kurallara uyabilmesi ve verilen görevlere odaklanabilmesi gerekir. Örneğin, resimli bir kitap okunurken kitaba dikkatini verebilecek bir düzeyde olması beklenir. Oyuncaklarını paylaşabilmeli Kreş çocuğunun diğer çocukların da duygu ve düşüncelerinin olduğunu bilebilmesi, onları anlayabilmesi, sıraya girmeyi bilmesi ve oyuncakları paylaşmaya hazır olması beklenir. Ailesinden birkaç saat uzak kalabilmeli Kreş çocuğunun anne-babasından birkaç saat uzak kalabilmesi ve kendi kendine bir şeyler yapmaktan hoşlanması beklenir. 5’e kadar sayabilmeli Kreş çocuğunun bazı şekilleri tanıması, bazı renkleri bilmesi, 5'e kadar sayabilmesi, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit sözlerle ifade edebilmesi, adını eksiksiz olarak söyleyebilmesi, boya kalemi ve kurşun kalem kullanabilmesi beklenir. Üç tekerlekli bisiklete binebilmeli Kreş çocuğunun yeteri kadar dayanıklı ve dengesinin gelişmiş olması gerekir. Yerinde zıplayabilmeli, tek ayak üzerinde durabilmeli, koşabilmeli, topa tekme atabilmeli, çevresinden dolaşarak engelleri geçebilmeli ve 3 tekerlekli bisiklete binebilmelidir. Erken kreş özgüvene darbe vurabilir Küçük bir çocuk henüz hazır olup olmadığı değerlendirilmeden kreşe gönderilirse, psikolojik ve topluma uyum sağlama konusunda bir takım sorunlarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Sonradan yanlışlık fark edilerek hatadan dönülse bile olumsuz etkileri tamamen silinemeyebilir. Bu yüzden 3 yaşından küçük çocuğunuzu okul öncesi eğitime başlatmadan önce; kreş hayatına hazır olup olmadığının değerlendirilmesi için çocuğunuzun doktorunun veya bir çocuk psikoloğunun görüşlerine başvurmanız çok uygun ve yol gösterici olacaktır. Ana Sayfa İletişim EN 2015-08-26 Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının gidişini protesto etmesi, onlar gitmesin diye haykırması yürek burkan ve her iki taraf içinde çok zor anlardır. Peki, bu hep böyle olmak zorunda mıdır? Bir çocuğun kreşe ya da yuva hayatına alışmasının daha kolay bir yolu yok mudur? Eğer çocuğunuzu anaokuluna göndermek istiyorsanız ve bunu yaparken onun ağlamasını, kendini terk edilmiş gibi hissetmesini istemiyorsanız; bunun yerine gideceği anaokuluna / kreşe yavaşça ve güvenli bir yolla alışmasını arzu ediyorsanız doğru makaleyi okuyorsunuz. Almanya’da bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulmuş Berlin Modeli Laewen, Andres & Hedevari, 2003 çocukların güvenli ve mutlu bir biçimde kreş hayatına başlamalarının yolunu gösteriyor. Bu model temelini psikolojideki bağlanma teorisinden Attachment Theory, John Bowlby, 1969 alır ve çocuğun kayıp duygusu ya da terk edilmişlik hissi yaşamadan anaokulu/ kreş gibi yeni bir ortama güvenle bağlanmasının yöntemini gösterir. Nasıl mı? Çocukların ortalama 10 gün içinde kreşe alışmalarını kolaylaştıran Berlin Modeli 3 ana evreden oluşur 1. Temel Evre Bu evre, ebeveynin ve çocuğun, anaokulunu / kreşi tanımak ve oraya ısınmak amacıyla kreşte birlikte geçireceği ilk 3 günü kapsar. 1. gün 1 saat, 2. gün 2 saat ve 3. gün 2-3 saat boyunca çocuk, annesinden aldığı güvenle yeni ortamını, öğretmenini ve arkadaşlarını tanır ve terk edilme korkusu yaşamadan etrafını keşfetmek için motive olur. Öte yandan öğretmen de çocuğu gözlemleme ve onunla yavaşça ilişki kurma fırsatı bulur. Çocuk, bu 3 gün boyunca kreşteki diğer çocuklarla oynaması için zorlanmaz ve aktivitelere katılması onun isteğine bırakılır. Anne ya da baba varlığıyla yeni bir ortamda bulunan çocuğa güven telkin eder. 2. Sağlamlaştırma ve Ayrılma Evresi Bu evre 4. ve 10. günler arası yaşanan zaman dilimini kapsar. Bu evrede amaç çocukla öğretmeni arasında oluşan güven ilişkisinin sağlamlaştırılmasıdır. Çocuk kabul ettiği sürece öğretmen onunla yakın bir ilişki kurar, ona öğle yemeğini yedirir, onunla oynar. Bütün bunlar sırasında ebeveyn kendini arka planda tutar ve aktif olarak hiçbir şeye karışmaz. Sadece fiziksel olarak oradadır. İlk ayrılık denemesi 4. gün yaşanır. Yarım saat gibi kısa bir süre için ebeveyn çocuğuna veda eder ve çocuğun kendisini göremeyeceği yakın bir yerde bekler. Bu ilk ayrılık denemesinde çocuğun vereceği tepki, onun yuvaya alışma süreciyle ilgili ilk ipuçlarını da verir. Eğer çocuk, annesinin gidişinden aşırı rahatsız olmuyorsa ve kendi başına aktif davranabiliyorsa muhtemelen kreşe uyum süreci yaklaşık 6 günde tamamlanacaktır. Ama çocuk annesinin gidişini protesto ediyorsa, peşinden gidip ağlıyorsa ve öğretmeninin onu teselli etmesine izin vermiyorsa alışma süreci muhtemelen 2-3 hafta gibi bir zaman zarfında tamamlanacaktır. 4. günden sonraki günlerde ayrılık denemelerine devam edilir ve çocuğun tepkisine göre ebeveynin yuvaya dönüş süresi uzatılır. Böylece çocuk günden güne daha uzun sürelerle kreşte tek başına kalmaya başlar. Çocuğun annesine ya da babasına ihtiyaç hissetmesi durumunda ebeveyn hemen ulaşılabilir mesafede olmalıdır; örneğin kreşin bahçesinde ya da yan odalardan birinde. 3. Bitiş Evresi Üçüncü güne kadar yaşanan ayrılık denemelerinde çocuk olumlu gelişmeler göstermişse eğer bu son evrede ebeveyn artık kreşten tamamen ayrılabilir. Yine de ilk zamanlar ebeveyn gerektiğinde her an telefonla ulaşılabilir konumda ve tekrar kreşe dönebilecek mesafede olmalıdır. Bu evrede çocuk, annesinin gitmesini istemeyebilir ama önemli olan annesi ona veda ettikten sonra öğretmeninin kendisini teselli etmesine izin vermesidir. Eğer öğretmen çocuğa güven verip onu sakinleştirebiliyorsa, çocuğun öğretmene bağlanmaya başladığını ve artık yeni kreş hayatına alıştığını kabul edebiliriz. Berlin Modeli’nin Avantajları Çocuğun kreş gibi yeni bir ortama güven duyması yavaş bir alışma süreciyle sağlıklı bir biçimde yaşanır. Bu süreçte çocuk aşamalı olarak anne ya da babasının eşliğinde yeni öğretmenini ve arkadaşlarını tanır. Çocuk, bir anda anne ya da babasına veda etmek zorunda bırakılmaz. Çocuk, ebeveyninden aldığı destekle ayrılık kaygısı taşımadan yeni ortamına daha çabuk ilgi duymaya başlar. Bu model sayesinde ebeveyn, yuva öğretmeniyle çocuğunun uyku, beslenme ve oyun alışkanlıkları hakkında konuşma fırsatı bulur ve çocuğunu emanet edeceği öğretmeni daha yakından tanır. Yazarın Tavsiyesi Çocuğun yuvaya alışma sürecindeki en önemli faktörlerden biri de onun yaşı ve karakteridir. Bazı çocuklar yeni bir ortama alışmak için sadece birkaç güne ihtiyaç duyarlarken bazıları birkaç haftaya ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden her çocuk farklıdır ve bir diğeriyle kıyaslanmamalıdır. Anne ya da baba çocuğuna veda etmeden asla ortadan kaybolmamalıdır. Örneğin; çocuk o sırada güzel bir oyuna daldığı gerekçesiyle ona veda etmeden giderse ebeveyn, onun kendisini terk edilmiş gibi hissetmesine neden olabilir ve çocuk bir dahaki sefere o fark etmeden gider kaygısıyla, annesini ya da babasını yanından hiç ayırmak istemeyebilir. İlk ayrılık denemesinde çocuk ağlasa bile kısa süreliğine ebeveyn gitmelidir. Ebeveynin dönüş süresi çocuğun tepkisinin şiddetine göre uzatılıp, kısaltılmalıdır. Kreşe alışma evresinde ebeveyn her zaman için ulaşılabilir olmalıdır ki, çocuk zorlandığında annesinin ya da babasının her zaman geri gelebileceğine olan güveni sarsılmasın. Küçük çocuklar “yakında” ya da “birazdan” gibi zaman zarflarını anlamayabilirler. Bu yüzden örneğin ebeveyn çocuğa öğle yemeğinden sonra geleceğini söyleyebilir ama öğle yemeğini bitirdikten sonra değil ve buna benzer verilen her söz mutlaka tutulmalıdır ki çocuğun annesinin ya da babasının sözüne olan güveni pekişsin. Bir çocuğun yuvada yaşadıklarıyla ilgili söylediği olumsuz şeyler ciddiye alınmalı ve mutlaka araştırılmalıdır. Çocuk yuvaya başlamadan önce ona yuva ortamını anlatan resimli kitaplar okunabilir. Kreşin nasıl bir yer olduğundan, orada neler yapabileceğinden bahsedilebilir. Bunları yaparken kreş olduğundan daha harika bir yermiş gibi gösterilmemelidir. Yoksa çocuk daha sonra hayal kırıklığına uğrayabilir. Kreşe başlamadan önce kreşle ilgili alınacakları okul çantası vs. aile, çocuğuyla birlikte onun seçmesine izin vererek halledebilir. Çocuğun kreşe giderken sevdiği ve bağlı olduğu bir oyuncağını yanına alması ona güven telkin edebilir. Ev hayatından kreş hayatına geçiş süreci bir çocuğun güvenle bağlandığı ailesinden ve de ortamından ilk ayrılık denemesidir. Ve hiçbir ayrılık bir çocuk için kayıp duygusuna ya da terk edilmişlik hissine dönüşmemelidir. Berlin Modeli’ndeki gibi duyarlı ve sağlıklı bir yaklaşımla çocuğun yaşayacağı alışma süreci, hem aileler hem de çocuklar için daha kolay bir hale gelebilir. Klinik Psikolog & Sistemik Birey, Çift ve Aile Terapisti Dr. Ayşe Bombacı - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık MerkeziDBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi Bizi Arayın Terapistlerimiz Benzer İçerikler Eğitimde Korkunun İzi Korku "Bir tehlike veya tehlikenin olabileceği durum karşısında duyulan kaygı ..." Dünya değişiyor, bütün değerler de revizyondan geçiyor. Çoğu ... Geleceğe Doğru Bakan Çocuklar Hiç şüphe yok ki, büyüme sürecindeki insanın, yaşadığı zamandan olabildiğince faydalanması önemlidir ancak, çocuklara gelecek hakkında ve gelecekte neler ... Öğrenme Zorluğunu Nasıl Anlarsınız? Unutkan ve dalgındırlar, eşyalarını koydukları yeri hatırlama da zorluk çekerler. Yaptığı hatayı defalarca tekrarlar. Yazarken ve okurken harfleri, ... İlginizi Çekebilir PİKA Nedir? Pika nöro-gelişimsel ve öğrenme bozukluğunun göstergesi olabilir! Pika çoğunlukla çocuklarda görülen, besleyici olmayan, gıda dışı ürünlerin tekrarlayan... Hayır Deyince Kötü Ebeveyn Olmazsınız! Anne Babaların Çocuk Disiplininde Yapması Gerekenler Nelerdir? Aile üyelerinin belli bir düzene göre yaşaması için oluşturulan disiplin, genel anlamıyla... Dijital Çağda Anne Baba Olmak Son yıllarda teknolojik gelişmeler ile bilgisayar, cep telefonu, tabletler doğru ve etkin kullandıkça, sağladığı avantajlarla artık yaşamımızın vazgeçilmezleri ... Sitemiz performansını artırmak ve kullanıcı deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır ve bu web sitesini kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Kullandığımız çerezler hakkında daha fazla bilgi edinmek için çerez politikamız Kabul Et

3 yaş çocuğunu kreşe alıştırma