Başkasının desteğine ihtiyaç duyarlar. “Bir araştırmaya göre erkek küçük çocukların ablaları kendilerini daha güçlü bulurken, abilerin küçük kız kardeşleri kendilerini daha zayıf bulmuşlar. (Todd, Friedman and Steele 1993)” 65. Çabuk vazgeçmeye meyillidir. Küçük çocuklar daha çok alkış için yaşarlar.
Babası sözleriyle, “Okulda söz dinlemelisin.” diyor ama şiddet uygulayarak farklı bir mesaj veriyor: ”Vurmak sorunları çözer.”. Ebeveynlerin bir kural ve beklentiyi öğretebilmek için kullandıkları sürece sınır koyma denir. Sınır koyma aynı zamanda çocuğa bakım veren kişinin, çocukla aralarındaki güvenli
Doğru ayakkabıyı seçerek, ayak sağlığı problemlerinizi azaltabilirsiniz. Ayakkabılar, insanların temel ve gerçek ihtiyaçları sonucu ortaya çıkmışlardır. Ayakkabı tasarımları da; koruma sağlama, dayanıklılık ve şıklık gibi ihtiyaç duyulan özellikler göz önünde tutularak yapılır. Ayakkabı seçiminizi yaparken
AynıStresi Paylaşan Başka Çocuklar Hakkında Hikâyeler Anlatın. Çocuklar çoğu zaman, streslerini öykülerle ve öykülerde bulunan karakterlerle ilişkilendirebilirler. Kitaplığınızda, Alison McGhee’nin “Anaokuluna Geri Sayım” gibi okula dönüş stresi olan çocukların anlatıldığı kitapları bulundurun.
İyi Çocuklar kendilerini centilmenlik derecelerine göre ölçerler. “Ben ona karşı çok iyiyim!” demekten gurur duyarlar. Kadınlara karşı gerçekte olduklarından daha iyi olmak tek istekleridir. Materyalistler, kendi maskülenitelerini maaş çekleri ile ölçerler. “Bana bak!” der, berbat saatler boyunca çalışan bir
Fast Money. Övgü, çocuklarda onaylanma ihtiyacı aileye bağımlı hale gerçekten kötüyse, neden birçok aile övgüyü kullanıyor? Bunun altında yatan sebep nedir?KİM ÇOCUĞU ÖVER?İnceleyince görüyoruz ki çocukları en çok öven aileler, “korumacı” aileler. Korumacı anneler kolaylık olsun diye anne olarak yazıyorum ama bu babalar için de geçerli çocuklarına bir şey olacak veya bir terslik çıkacak diye sürekli korku ve endişe içinde korkularından dolayı çocuklarını sürekli korumaya çalışır. ENDİŞEDEN KAÇINMAKorumacı anneler çocuğun üzülmesini de hiç istemez. Kimse istemez ama bu anneler çocuk üzülecek diye sürekli endişe içinde yaşar. Onun için kendi görevlerini, çocuğu iyi hissettirmek ve onu memnun etmek olarak görür. Sürekli verici davranır ve çoğu zaman kendinden ödün verir. İhtiyaç duyulan kişi olmayı KAÇINMABu anneler aynı zamanda çatışmadan ve huzursuzluktan da her koşulda kaçar. Çatışma ve tartışma olunca, için sürekli ortalığı GÖREVİPeki, bütün bunların korumacı olmak, üzüntüyü gidermek, endişeden kaçmak ve çatışmayı engellemek “övgü” ile ne ilgisi var?Övgü, tüm bunları sağlayan en iyi mekanizmalardan övgü aracılığıyla, sürekli çocuğu iyi hissettirmeye ve onu mutlu etmeye çalışır. Yine övgü aracılığıyla, kendisine bağımlılık yaratır. Böylece, çocuğu kendince daha kolay davranan bir çocuk, anneden uzaklaşabilir. Korumacı ve endişeli bir anne bunu kaldıramaz. Onun için anne risk almaz ve kendine bağımlı çocuk MEKANİZMALARTabii bu anneler sadece övgüyü kullanmaz. Kuralları da esnektir. Kolay kolay hayır diyemez. Sürekli hediye de alır. Çok fazla güzel sözler söyler. Olur olmaz yerlerde çocuğuna sürekli “seni seviyorum” böyle bir annenin çocukla ilişkisi nasıl olur?ÇOCUKLA İLİŞKİSİBu anneler eğlenceli, fedakar, sevecen ve duyarlı olmakla beraber; gereğinden fazla endişe duyduğu için, çocuk da endişeli olur. Çocuk bir süre sonra “Off tamam anne! Bir şey olmaz. Abartma!” deyip hayatını paylaşmayı ve konuşmayı bırakır. DUYGULARI GİZLEMEDahası çocuk annesini üzmemek için olumsuz duygularını saklar. Duygularını yönetmeyi ve risk almaktan da korkar çünkü çevreyi tehlikeli olarak durumda çocuk ailesinden bağımsız bir kimlik geliştiremez. Annesine bağımlı olur. Bu da annenin hoşuna gider. Çünkü anne küçükken kendi ailesinde “güvensiz bağlanma” şekli geliştirdiği için, ilgi ve sevgi ihtiyacını çocukla OLMAKısacası; övgü, bağımlılığı arttırıcı bir mekanizmadır. Endişeli ve korumacı aileler çocuk kendisine bağımlı olsun diye övgüyü durumda hem kendi sevgi ihtiyaçlarını karşılar hem de çocuğu koruma altına alarak, onu üzüntüden ve tehlikelerden bu, çocuğun birey olmasını engeller. Onun için korumacı olmakla, özgürlük verme arasında bir denge o zaman çocuk aileye “bağımlı” değil, bir birey olarak sevgi ile “bağlı” durumda hem aile hem de çocuk mutlu bir yaşam sürer.
Bu haftaki yazımda çocuklarına çok başarılı bir terbiye ve eğitim veren bir dostum üzerindeki gözlemlerimi anlatmak istiyorum. Çünkü çocuk eğitimi ile ilgili öğrendiklerimin çoğunu, okumanın yanı sıra onun çocuklarıyla ilgilenirken yaptığım gözlemlerle elde ettiğimi söylemem doğru olur. Çocuk eğitimi ile ilgili kaba tabirle kafa yormamın, ilgi duymamın en önemli sebebi bu olsa gerek. Dostumu gözlemlerken dikkatimi çekenler daha sonra okumam araştırmamla da ne kadar doğru olduğunu gördüm. Şimdi bu gözlemleri sizinle de paylaşmak istiyorum. Dostumun sık sık söylediği bir cümle vardı “Eğitim, doğruları söylemek değil, doğrularıyapmaktır.” Evet, doğruları söylemek, doğruları yapmaktan, örnek olmaktan daha etkili değildir. Eğitimde en etkili yöntem doğru davranışı yaparak örnek olmaktır. Çocuklar öğütten daha çok, iyi örneğe ihtiyaç duyarlar. Çocuklarına karşı oldukça sabırlı olmayı başarabilen değerli dostum; Çocuklara "ne" düşüneceklerinideğil, "nasıl" düşüneceklerini öğretmeye "kişilik sahibi" yapabilmek için düşündüklerini, isteklerini ve inandıklarınıkeşfetmelerine olanak sağlıyordu. Çocuklarına verdiği “ilgi” ve “zaman” onlar için en değerli hediye olduğunu biliyordu. Bu yüzden ilgi ve zamanını onlardan esirgemezdi. Çocuklar, anne babanın görülen birçoközelliğinialdığı gibi, gözle görülmeyen özelliklerini de aldıklarının farkında olarak hep her türlü davranışlarıyla örnek olurdu. Çocukların büyüme hormonu, gece uykuda iken salgılandığından geç yatan çocuklar sağlıksız olduğu bilinen bir gerçek. Bu nedenle On iki yaşına kadar çocuklar, kışın en geç yazın yatmaları gerektiğini söyler ve çocuklarına bu alışkanlığı kazandırmıştı. Çocuklarıyla duygu ve ihtiyaçları hakkında karşılıklı konuşur, onlara değer verdiğini "beden diliyle" hissettirirdi. Çocuklarının yaşlarına göre görev ve sorumluluklar verirdi. İki yaşındaki, yedi yaşındaki ve on üç yaşındaki çocuğuyla ayrı ayrı oynama ve onların heyecanına katılmayı kaçırmazdı. Çocuğunun her yasta anlattığını, sıkıntıdan patlasa bile dinlerdi. Çünkü çocuklarının anlattıklarını dinlemezse bir süre sonra çocukların da onu dinlemeyeceğini biliyordu. Çocuğunudinlerken, mutlaka yüzüne bakar ve onunla "göz teması” kurarak Çocuğuna "ne" söylediğinden çok "nasıl" söylediği çok dikkat çekici problemlerini kendi kendine çözmesine fırsat verir çözemedikleri vakit devreye girerdi. Çocuklarını asla başkalarını çocuklarıyla karıştırmaz, onlarla kıyaslamazdı. Çocuğunun yanlışlarını değil doğrularını yakalamaya özen gösterirdi. Çocuklarını aşırıya kaçmadan dengeli bir şekilde takdir ederek, överek böylece çocuklarının da anne-babasını ve arkadaşlarını takdir etmelerini öğretirdi. “Çocuklara ne derseniz öyle olma ihtimalini artırırsınız.” çocuklara "Tembel", "sorumsuz", "inatçı", "huysuz" gibi olumsuz sıfatlarla ithamda bulunmak, onların zamanla bu özellikleri taşımalarına neden olabilir. Bu durum aklıma yakın zaman önce bir çocuğa “serseri” diye hitap ettiğim anı aklıma getirdi. Öyle utandım, öyle pişmanlık duydum ki… o gün ki yoğunluk, sıcaktan ve stresten de olsa böyle bir yanlışı yapmamam gerekirdi. Aslında bunu burada ifade etmem beni, bu yanlıştan ötürü duyduğum üzüntüden bir nebze rahatlattı. Çocuklarını sık eleştirmez, onları suçlamaktan ve her konuda kabahatli bulmaktan kaçınırdı. Çünkü bu durumun, çocukların içe kapanık ve güvensiz olmasına, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenmelerine neden olacağını düşünürdü. Çocuklarına asla hayat dersi vermeye çalışmaz ve onlara hep çocuk gibi değil zaman zaman olgun insan gibi davranırdı. Çocuklarına karşı ne aşırı "baskıcı" ne de aşırı "serbest" olurdu. Onlara karşı mutlaka tutarlı olmaya önem verirdi. Onlara hep kendi isteklerini söylemekten kaçınır, korkuya dayalı disiplin yerine, sorumluluğa dayalı disipline önem verirdi. Çocuklarını ilgilendiren bütün kararlarda onlarla birlikte karar verirdi. Elbette çocuklarının istemeyen davranışları da olurdu. Ancak bu davranışlara yasaklama getirdiğinde çocuklarına mutlakabunun nedenleri konusunda açıklama yapardı. Çocuklar da herkes gibi kendilerini devamlı emir verilmesinden hoşlanmazlar. Bu nedenle Hangi yasta olursa olsun, her fırsatta çocuğunun fikrini sorar, Çocuğun kendisi olmasına izin verirdi. Allah’tan dileğim tüm anne-babaların çocuklarına karşı bu dostum kadar sabırlı ve doğru örnek olmayı başarabilen kişiler olabilmeleridir.
Çocuğunuz doğduğu andan itibaren onun örnek alacağı yegane kişi siz olursunuz. Yani o andan sonra çocuğun yapacağı her şey ya da söyleyeceği her söz evde öğrendikleri üzerinden doğası gereği bir çocuk, anne ve babasından ne gördüyse onu aklına yazar ve onların tavır ve davranışlarını meraklı gözlerle izleyerek yeni bir şeyler öğrenmeye çalışır. Eğer çocuğunuza evde gördüklerinin onun için en iyi örnekler olduğunu göstermek istiyorsanız, kendinizi ona karşı çok iyi bir biçimde yansıttığınızdan emin olmanız çocuğunuza örnek olacak her davranışınız belki de binlerce kelimeye eşdeğer bir özelliğe sahip olacaktır. Ufaklığınız yaptığınız her şeyi gözlemler, sizi hareketleriniz üzerinden yargılar ve bunların sonucunda da bir takım sonuçlara genellikle anne ve babalarını çok sever ve onlara hayranlık duyarlar. Bu nedenle siz, onların kendilerinin yansıması olarak görmek istedikleri bir ayna gibisiniz. Yani eğer üzüntü duyuyorsanız, bu aynı zamanda onların üzüntüsü anlamına gelecektir. Benzer şekilde çeşitli duygularınız, kendinize olan güveniniz ve davranışlarınız da aynı şekilde çocuklarınıza Babaların Söyledikleri ve YaptıklarıÇocuklar, anne ve babalarının söyledikleri ile tutarlı bir biçimde davranmadıklarını çok geçmeden farkına varacak yetiye sahiptirler. Örnek olarak şu şekilde düşüncelere kapılabilirler “Annem kendisi bağırdığı halde neden bana bağırmamamı söylüyor ki?”, “Bana her defasında musluğu kapatmamı söylüyor ama acaba neden kendisi de yemek pişirirken musluğu açık bırakıyor?”Çocuğunuz yapmış olduğunuz hatalardan birinden ötürü sizi suçlamaya kalkarsa onu baskılamaya çalışmayın. Tam tersine, ona kendi zayıflıklarınız ve yapmış olduğunuz yanlışlarla başa çıkmaya çalıştığınızı gösterin. Unutmayın ki çocuğunuz sizin ona göstereceğiniz sevgiye, desteğe, anlayışa ve yönlendirmeye ihtiyaç duymaktadır. Çocukların fikirlerinin büyükler tarafından dinlenmesi gerekir. Ancak öncelikle izinden gidebilecekleri iyi örneklere ihtiyaç nedenle çocuklar, öncelikle söylemleriniz ile eylemleriniz arasında bir uyum arayışı içinde olacaklardır. Ancak bu şekilde anne ve babalarından aldıkları öğretileri kendi yaşamlarına da uygulama şansını dünya ile iletişim kurarlar ve kendi dünyalarını sordukları sorular ve bu sorulara aldıkları yanıtlar yardımıyla şekillendirirler. Bu yüzden, eğer çocuğunuza düzenli ve tertipli olması gerektiğini öğütlüyorsanız, kendinizin de düzenli ve tertipli bir insan olduğunu ona göstermeniz biçimde eğer çocuğunuza kötü sözler sarf etmemesini söylüyorsanız, sizin de bu tür kelimeler kullanmamanız gerekir. Değerler yalnızca öğretilmez ya da açıklanmaz. Aynı zamanda anne ve babaların bunları örnekler ve deneyimlerle desteklemeleri ve babaların davranışlarına bakarak çocuklar neşeli olmanın ne demek olduğunu ya da sağduyunun nasıl bir kavram olduğunu öğreneceklerdir. Aynı zamanda bu sayede, diğer birçok kavram gibi kendilerini kontrol etme becerisini de elde çocukların eğitimi ve davranışlarının şekillenmesi bağlamında etkisi bulunan aile bireylerinin yalnızca anne ve babalar olmadığının da altının çizilmesi gerekir. Günlük yaşantılarında çocuklarla birlikte zaman geçiren büyükanne ve büyükbabalar, amca ve dayılar, kuzenler ya da arkadaşlar da onların davranış biçimleri üzerinde doğrudan etki İçin En Güzel Örnekler Evinizde Birkaç ÖneriÇocuklara sahip olmaları gereken değerlerin evde, bilginin ise okulda verildiği fikri insanlar arasında oldukça yaygın ve popüler bir hale gelmiştir. Ancak aslında eğitim dediğimiz kavram, çocuğun gelişim sürecinde hayatında bulunan herkesi ilgilendirmektedir. Bu bağlamda, çocukları için en güzel örneklerin evde olduğunu söylemekten gurur duyan anne ve babalar için aşağıda sıraladığımız önerilerin dikkate alınmasını tavsiye ediyoruz Eğer çocuğunuzun diğer kişilerle bağıra çağıra iletişim kurmasını istemiyorsanız, siz de ona kesinlikle bağırmayın. Benzer şekilde eğer çocuğunuzun kitap okumasını istiyorsanız, siz de onunla birlikte okuyun. Yani onun, sizin de okuduğunuzu görmesini sağlayın. Diğer insanları şantaj ve benzeri şekillerde istekleri dışında hareket etmek için zorlamasını önlemek için, siz de hiçbir şartta ona şantaj yapmayın. Çocuklar anne ve babalarını çok sever ve onlara hayranlık duyarlar. Bu nedenle siz, onların kendilerinin yansıması olarak görmek istedikleri bir ayna gibisiniz.» Ufaklığınızın dürüst bir kişi olmasını istiyor musunuz? O zaman hiçbir şartta ona yalan söylemeyin. Eğer çocuğunuzun yediği yemekten keyif almasını ve farklı türlerdeki yemekleri tatmasını istiyorsanız, sizin istediklerinizi yemesi konusunda onu zorlamayın. Bu konuda ona saygı duyun. Çocuğun kendi kişiliği ve zevklerinin oluşabilmesi için size ait zevkleri ona dikte etmeyin. Eğer çocuğun, diğer insanların değerlerine karşı ön yargı beslemesini istemiyorsanız, siz de onu yargılamayın. Onun size ya da diğer insanlara vurmasını istemiyor musunuz? O halde siz de ona karşı şiddet içerikli hiçbir davranışlarda bulunmayın. Çocuğunuzun hayatı boyunca her koşul altında size güvenmesini istiyor musunuz? O zaman siz de ona güvendiğinizi gösterin. Çocuğunuzun tamamen korkularla dolu bir kişiliğe sahip olamayacağı gerçeğini dikkate alarak, onu korku ve tehdit yöntemlerini kullanarak eğitmeye çalışmayın. Kısacası, söylediğiniz her şeyin ve yaptığınız her davranışın çocuğun davranışlarını da doğrudan etkilediğinin bilincinde olmanız gerekmektedir. Çocuk sizden gördüğü her şeyi tekrar ve taklit edecektir. Şu gerçeği aklınızdan asla çıkarmayın Çocuklar için en iyi örnekler evinizin içinde çekebilir ...
Yılmaz Tekin Gezsem görsem dünyayı, yol yol olsa yüreğim. Elimde demir asa, sırtımda aba gömleğim...
Eğitim, doğruları söylemek değil, doğruları yapmaktır. Çocuklar öğütten daha çok, iyi örneğe ihtiyaç duyarlar. ´ Çocuklara “ne” düşünecekleri değil, “nasıl” düşünecekleri öğretilmelidir. ´ Çocuklarımızı “kişilik sahibi” yapabilmek için düşündüklerini, isteklerini ve inandıklarını keşfetmelerine izin verin. ´ Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye, “ilgi ve zamanınızdır.” ´ Çocuk, anne babanın görülen bir çok özelliğini aldığı gibi, gözle görülmeyen özelliklerini de alır. ´ Çocukların büyüme hormonu, gece uykuda iken salgılanır. Bu nedenle geç yatan çocuklar sağlıksız olurlar. On iki yaşına kadar çocuklar, kisin en geç yazın yatmalıdırlar. ´ Çocuklarınızla duygu ve ihtiyaçları hakkında konuşun. ´ Çocuklarınızı, tüm duygularınızla dinleyin ve onlara değer verdiğinizi “beden dilinizle” onlara hissettirin. ´ Çocuğunuzun duygu ve düşünceleri hakkında karşılıklı konuşun. ´ Çocuğunuzun yaşına ve gelişimine göre, uygun görev ve sorumluluklar verin. ´ Hangi yaşta olursa olsun, çocuğunuzla oynama ve onun heyecanına katılma fırsatını kaçırmayın.
çocuklar öğütten daha çok iyi örneğe ihtiyaç duyarlar