3gün mola yöntemi. Biz ebeveynlerin yemek yeme sorununu çözmesi için ilk yapması gereken 'sakin kalmanın yolunu' bulmak. Çünkü
2yıldır çektiğim uykusuzluğu bir ben bilirim bir de çocuğu olan herkes :) Solda uyku başlığına tıklarsanız göreceksiniz ki uyku üzerine az okuyup az yazmadım. Dil sorunu kısa sürede halloluyor gerçi ama ilk hafta için ya da uzun yaz tatili dönüşlerinde alışma süresi için iyi oluyor. Son durumda, özellikle tatil
Kardeşkıskançlığı özellikle 2-8 yaş arası çocuklarda kendini göstermektedir. Burada bahsedilen kıskançlık duygusunu oluşturan etmenler; hem anne babayı başka biriyle paylaşmakta yaşanan güçlük, hem de bu yaşlarda benmerkezciliğe sahip çocuğun üzerindeki ilginin azalacağına dair duyduğu tehdittir.
Busayede bebeğiniz meyve ve sebzelere alışkanlık kazanacak ve severek tüketecektir. Bebeğinize mevsimine uygun sebze ve meyveler yedirmeniz oldukça önemlidir. Yaz aylarında kabak, enginar ve bezelye gibi sebzeler tercih edebilirsiniz. Kış aylarında ise enginar ve patates gibi sebzeleri seçebilirsiniz. Bu sebzeleri haşlayıp püre
Anaokulununçocuğun alışma süreci içerisinde olabilen en güzel mekân olması için geliştirilmesi gerekmektedir. Yeterince iyi olmayan bir mekân çocuk içinde sıkıcı bir alan olacaktır. Çocukların hayal ve iç dünyasına hitap eden bir tasarım için anaokulu ve kreş malzemeleri satan yerlerle görüşmeler yapmalısınız.
Fast Money. Her çocuk aynı yaşta okula başlamamaktadır. Bazı aileler yoğun çalıştığı veya evde bakacak biri olmadığı için küçük yaşlarda kreşe göndermek zorunda kalırlar. Çocuklar, küçük yaşlarda anneden ayrılıp ilk sosyal ortamlarına adım atarlar. 0-2 yaş döneminde anne-çocuk arasında bağlanmanın gerçekleşmesi önemlidir. Anneyle güvenli bağ kurabilmesi hayatının temelini oluşturur. Bağlanma kadar anneden sağlıklı ayrışabilmesi de önemlidir. Okula başlamadan önce ayrışamamış anne-çocuğun okula alışma süreci de zor olur. Anaokuluna başlama yaşını tüm anne-babalar merak ederler. Sağlıklı olan, çocuğun 3 yaşını doldurmuş olmasıdır. Bu yaş dönemine kadar anneyle bağlanma gerçekleşmiştir. Bağlanması güvenliyse akşam gelip ebeveynlerinin onu alacağına inanmaktadır. Birçok temel alışkanlığını güvendiği, bildiği ortamda kazanmış olur. Yaşına göre basit komutları yerine getirebilmesi de önemlidir. Okulda verilen yönergeleri algılayabilmesi, komutları alabilmesi ve kendini basitçe ifade edebilecek kadar dil gelişiminin olması gerekmektedir. Ayrıca anaokuluna başlayabilmesi için tuvalet alışkanlığını kazanmış olması çok önemlidir. Anaokuluna başlarken, genellikle aileler daha kaygılı oluyorlar. Çocuk, oryantasyon döneminde öğretmenine alışmış ve sınıfına gitme girişiminde bulunurken, bazı anneler kopmakta güçlük yaşıyorlar. Burada en önemli nokta; annenin çocuğunun ondan ayrılmasına ve bireyselleşmesine duygusal olarak hazır olmasıdır. Çocuğunuz anaokuluna başlamadan önce onu duygusal olarak hazırlamanız gerekmektedir. Çocuğunuzu anaokuluna hazırlama sürecinde neler yapabilirsiniz? Anaokulunu seçtikten sonra her yer tanıtılarak gezdirilebilir. Okul alışverişine beraber çıkılabilir, çocuğunuz için materyalleri beraber alabilirsiniz. Okula giderken rutinini çizerek anlatılmalıdır. Çocuklar oyunla ve görsellerle somut olarak öğrenirler. Anaokuluna gitmeden bir gün önce elbiselerini birlikte seçebilir ve çantasını birlikte hazırlayabilirsiniz. Anaokulunda öğretmeninin onu heyecanla beklediğini ve çok merak ettiğini vurgulayabilirsiniz. Okula başladıktan sonra örneğin; “ben seni sabah okula götüreceğim, bende işe gideceğim, akşam alıp beraber eve gideceğiz” gibi basit ifadeler kullanılarak anlatabilirsiniz. Çok konuşmak çocuğunuzu kaygılandırabilir. Anaokuluna başlamayla ilgili bir videoyu izledikten sonra sağlıklı ve uygunsa çocuğunuzla izleyebilirsiniz. Anaokuluna başlamayla ilgili kaygılandıracak söylemlerde bulunmak okula alışmasını zorlaştırabilir. Okula başlamasını gereğinden fazla gündem maddesi haline getirmeyin. Anaokulu seçimi Anaokulu seçmek, zorlu ve yorucu bir süreçtir. Birçok anaokulu gezilir, görüşmeler yapılır, maddi-manevi süreçler değerlendirilir, fiziksel ve eğitim şartları incelenir, sonunda çocuğunuz için en uygun kuruma karar verilir. Öncelikle çocuğunuzu nasıl bir kültürde ve eğitimde yetiştirmek istiyorsunuz? Bazı aileler, İngilizce dil eğitimini oldukça önemsiyor ve bu şartları taşıyan bir okula göndermek istiyor. Bazı aileler için fiziksel şartlar önemli oluyor ve ona göre bir kurum seçiyor? Bazısının ise eğitim anlayışı, çocuklara yaklaşım tarzları, uygulanan eğitim sistemi uygun geliyor ve seçimini yapıyorlar. İlk önce buna karar vermeniz gerekiyor, ben çocuğumu nasıl bir kuruma göndermek istiyorum? Anaokulu seçerken dikkat edilecek birçok unsur vardır. Bunları fiziksel ve eğitim şartları olarak iki başlık altında toplayabiliriz; Fiziksel şartların çocuk gelişimi ve güvenliği açısından önemini unutmayın; Öncelikle güvenli ve rahat bir yer olması, Oyun bahçesinin olması, Kapalı oyun alanlarının olması, Sınıflarının sınıf sayısına göre uygunluğu, Tuvaletlerinin çocuklar için uygunluğu, Güvenlik açısından tehlike yaratacak noktaların olmaması, Giriş-çıkışların güvenli olması, Evinize yakın olması, Çocuğun rahatsız olması durumunda kimin haber vereceği, Yiyecek ve içeceğin nasıl sağlandığı, Diyetisyenlerinin olup olmadığına dikkat edebilirsiniz. Eğitiminin çocuğuna uygun olup olmadığını belirleyin; Çocukların yaş dönemlerine uygun kazanımlarda eğitim verilmesi, Oyun saatlerinin yoğun olması, Oyun saatlerinin az olup branşlarının çok olmamasıOkul öncesi dönemde branşların çok olması çocukları yorduğu gibi oyun hakkını da elinden alıyor, Eğitimin her alanında eşit dağılım yapılıp yapılmadığını değerlendirin. Örneğin; sanat, dil, İngilizce, oyun gibi etkinliklerin eşit dağılımı olması ve oyun saatlerinin az olmaması, Çocukların yaratıcılığını geliştiren etkinliklerin olup olmaması, Çocuk merkezli bir programın uygulanması, Sınıf içi öğretmen sayısının yeterliliği Bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen en uygunudur. Çocuğunuzun henüz hazır olmadığını düşünüyorsanız yarım gün programlarının olup olmadığına dikkat edebilirsiniz. Her çocuk aynı yaşta okula başlamamaktadır. Bazı aileler yoğun çalıştığı veya evde bakacak biri olmadığı için küçük yaşlarda kreşe göndermek zorunda kalırlar. Çocuklar, küçük yaşlarda anneden ayrılıp ilk sosyal ortamlarına adım atarlar. 0-2 yaş döneminde anne-çocuk arasında bağlanmanın gerçekleşmesi önemlidir. Anneyle güvenli bağ kurabilmesi hayatının temelini oluşturur. Bağlanma kadar anneden sağlıklı ayrışabilmesi de önemlidir. Okula başlamadan önce ayrışamamış anne-çocuğun okula alışma süreci de zor olur. Anaokuluna başlama yaşını tüm anne-babalar merak ederler. Sağlıklı olan, çocuğun 3 yaşını doldurmuş olmasıdır. Bu yaş dönemine kadar anneyle bağlanma gerçekleşmiştir. Bağlanması güvenliyse akşam gelip ebeveynlerinin onu alacağına inanmaktadır. Birçok temel alışkanlığını güvendiği, bildiği ortamda kazanmış olur. Yaşına göre basit komutları yerine getirebilmesi de önemlidir. Okulda verilen yönergeleri algılayabilmesi, komutları alabilmesi ve kendini basitçe ifade edebilecek kadar dil gelişiminin olması gerekmektedir. Ayrıca anaokuluna başlayabilmesi için tuvalet alışkanlığını kazanmış olması çok önemlidir. Anaokuluna başlarken, genellikle aileler daha kaygılı oluyorlar. Çocuk, oryantasyon döneminde öğretmenine alışmış ve sınıfına gitme girişiminde bulunurken, bazı anneler kopmakta güçlük yaşıyorlar. Burada en önemli nokta; annenin çocuğunun ondan ayrılmasına ve bireyselleşmesine duygusal olarak hazır olmasıdır. Çocuğunuz anaokuluna başlamadan önce onu duygusal olarak hazırlamanız gerekmektedir. Çocuğunuzu anaokuluna hazırlama sürecinde neler yapabilirsiniz? Anaokulunu seçtikten sonra her yer tanıtılarak gezdirilebilir. Okul alışverişine beraber çıkılabilir, çocuğunuz için materyalleri beraber alabilirsiniz. Okula giderken rutinini çizerek anlatılmalıdır. Çocuklar oyunla ve görsellerle somut olarak öğrenirler. Anaokuluna gitmeden bir gün önce elbiselerini birlikte seçebilir ve çantasını birlikte hazırlayabilirsiniz. Anaokulunda öğretmeninin onu heyecanla beklediğini ve çok merak ettiğini vurgulayabilirsiniz. Okula başladıktan sonra örneğin; “ben seni sabah okula götüreceğim, bende işe gideceğim, akşam alıp beraber eve gideceğiz” gibi basit ifadeler kullanılarak anlatabilirsiniz. Çok konuşmak çocuğunuzu kaygılandırabilir. Anaokuluna başlamayla ilgili bir videoyu izledikten sonra sağlıklı ve uygunsa çocuğunuzla izleyebilirsiniz. Anaokuluna başlamayla ilgili kaygılandıracak söylemlerde bulunmak okula alışmasını zorlaştırabilir. Okula başlamasını gereğinden fazla gündem maddesi haline getirmeyin. Anaokulu seçimi Anaokulu seçmek, zorlu ve yorucu bir süreçtir. Birçok anaokulu gezilir, görüşmeler yapılır, maddi-manevi süreçler değerlendirilir, fiziksel ve eğitim şartları incelenir, sonunda çocuğunuz için en uygun kuruma karar verilir. Öncelikle çocuğunuzu nasıl bir kültürde ve eğitimde yetiştirmek istiyorsunuz? Bazı aileler, İngilizce dil eğitimini oldukça önemsiyor ve bu şartları taşıyan bir okula göndermek istiyor. Bazı aileler için fiziksel şartlar önemli oluyor ve ona göre bir kurum seçiyor? Bazısının ise eğitim anlayışı, çocuklara yaklaşım tarzları, uygulanan eğitim sistemi uygun geliyor ve seçimini yapıyorlar. İlk önce buna karar vermeniz gerekiyor, ben çocuğumu nasıl bir kuruma göndermek istiyorum? Anaokulu seçerken dikkat edilecek birçok unsur vardır. Bunları fiziksel ve eğitim şartları olarak iki başlık altında toplayabiliriz; Fiziksel şartların çocuk gelişimi ve güvenliği açısından önemini unutmayın; Öncelikle güvenli ve rahat bir yer olması, Oyun bahçesinin olması, Kapalı oyun alanlarının olması, Sınıflarının sınıf sayısına göre uygunluğu, Tuvaletlerinin çocuklar için uygunluğu, Güvenlik açısından tehlike yaratacak noktaların olmaması, Giriş-çıkışların güvenli olması, Evinize yakın olması, Çocuğun rahatsız olması durumunda kimin haber vereceği, Yiyecek ve içeceğin nasıl sağlandığı, Diyetisyenlerinin olup olmadığına dikkat edebilirsiniz. Eğitiminin çocuğuna uygun olup olmadığını belirleyin; Çocukların yaş dönemlerine uygun kazanımlarda eğitim verilmesi, Oyun saatlerinin yoğun olması, Oyun saatlerinin az olup branşlarının çok olmamasıOkul öncesi dönemde branşların çok olması çocukları yorduğu gibi oyun hakkını da elinden alıyor, Eğitimin her alanında eşit dağılım yapılıp yapılmadığını değerlendirin. Örneğin; sanat, dil, İngilizce, oyun gibi etkinliklerin eşit dağılımı olması ve oyun saatlerinin az olmaması, Çocukların yaratıcılığını geliştiren etkinliklerin olup olmaması, Çocuk merkezli bir programın uygulanması, Sınıf içi öğretmen sayısının yeterliliği Bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen en uygunudur. Çocuğunuzun henüz hazır olmadığını düşünüyorsanız yarım gün programlarının olup olmadığına dikkat edebilirsiniz. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
YAŞINDAN ÖNCE KREŞE GÖNDERMEYİN0-3 yaş dönemi çocuğun gelişimsel ve psikolojik ihtiyaçlarının anne tarafından karşılanması gereken bir çağı dediğimiz bu evrede çocuk henüz memeden bile ayrılmadığından anneye psikolojik ve fizyolojik olarak bağımlılık yaşamaktadır. Gelişimsel olarak yeterince kelime bilgisine sahip değildir ve kendisini ifade edemediği her koşulda annesinden yardım bekler. Özellikle keşif evresinde olan çocuk sürekli annesi tarafından onaylanmak, kabul edilmek ve güvende olmak ister. Çalışan annelerde ise çocuk bakımını üstlenen bir bakıcı da olsa durduk yere ağlayıp öfke krizleri geçirebilir çünkü çocuk anne ile sevgi doyum ihtiyacını karşılamak ÖNCE EVDE YATAĞINIZI AYIRINOkul fobisi olarak nitelendirdiğimiz bu evrede ise anne kreşe başlama sürecinden önce mutlaka evde yatakları ayırmalıdır. Anne ile yaşanan ilk ayrılma anaokulu ya da kreş ortamında başlarsa çocuk bu durumu bir ceza olarak kodlayabilir ve okula dönük fobik bir durum yaşanabilir. Öte yandan çocuğun yatağı anneden 8 ay sonra ayrı oda ile ayrılmalı ancak her ağladığında ise ihtiyacına cevap verilerek güven teması da şekilde ilk ayrılma evde gerçekleştiğinde çocuk okulda anneden ayrılırkenKREŞE YUMUŞAK GEÇİŞLERE, YARIM GÜN AŞAMALI OLARAK BAŞLATINBu evrede anne çocuğunu tıpkı bir parka götürür gibi kreşe giderek onunla birlikte eğlence alanı keşfine çıkabilir. Kreşe başlama sürecinde anne çocuk arasında parkta ya da avm oyun alanında şöyle bir diyalog fayda sağlayacaktır;Biliyor musun bazen parka tüm çocukların aynı anda gelmesi mümkün olmuyor, bende böyle durumlarda sıkılıyorum. Ama bazı yerler varmış ki tıpkı bu parktaki gibi farklı oyunlar ile eğlenceler yapılıyormuş. Hem anne hem çocukların aynı anda buluşarak keyifli zaman geçirdikleri yerlermiş. Haydi şimdi birlikte o yerlere gidip bakalım ve kendimize oynamak için en uygun yeri birlikte seçelim?’ şeklinde bir ifade ile çocuk önce konuya karşı önyargısız ısınmış olarak dahil anne ile kreşe gidildiğinde çocuk özgür bırakılarak ortamı keşfi sağlanır. Bu esnada anne kurum yöneticisi ile çocuğun gözlemleyebileceği bir yerde vakit ilk defa girmiş olduğu bu yabancı ortamda sık sık annesinin yanına gelerek ’anne burdası, gitmeyeceksin değil mi?’’ gibi ifadelerle sizi sıkıp boğabilir. Lütfen bu durumda büyük tepkiler vermekten kaçının ve mümkün olduğunca normal tepkilerin verin. ORYANTASYON SÜRESİ ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMİNE GÖRE FARKLILIK GÖSTERİRBazı kreş ve anaokulları çocukları bir hafta içerisinde oryantasyona dahil edecekleri ve alışma sürecini bu sürede tamamlayacaklarını iddia ederler. Bu sürede uyum sağlayamayan çocukları ise gelişimsel açıdan problemli bulur, destek alınması konusunda biz uzmanlara yönlendirirler. Oysa ki çocuğu bu süreçte tek başına ele almak ya da akranları ile kıyaslamak oldukça yanlış bir anneden ayrılmaya hazır değilken ’ağlaya ağlaya alışacak ’ diyerek anneyi okuldan uzaklaştırmak hem anne hem çocuk açısından oldukça sıkıntı yaratacak, çocuğun anneye duyduğu güveni BAŞLAMADAN ÖNCE ÇOCUĞUN GELİŞİM TAKİBİNİ YAPTIRINŞüphesiz kreşte anneden ayrılmaya hazır olmayan bir çocuğun ki belki de gelişimsel geriliği buna engel oluyor yaratacağı sıkıntılardan önce, bir engelle karşılaşmadan sizlerin koruyucu ruh sağlığınızı desteliyor olmak bizi daha mutlu süreçte yapılması gereken en doğru şey ise kreşe başlamadan önce bir uzmandan süreci nasıl yöneteceğiniz konusunda destek almanız yaşına göre bilmesi gereken kelime hazinesine sahip mi?- Konuşma geriliği var mı?-Tuvalet eğitimi hangi aşamada? Bu anlamda kendisini bir yabancıya ifade edebilecek mi?-Tek çocuk mu? Hazırda bir kardeş bekleniyor mu?-Öz-bakım becerilerini kendisi karşılayabiliyor mu?-Sosyal ortamda akranları ile ilişkileri nasıl?-Egosantrik bu dönemde paylaşıma yeterince açık mı?-Hayır denildiğinde tepkileri nasıl oluyor? Kurallara uymakta güçlük yaşıyor mu?Bu ve benzer sorularla sürece hazır olup olmadığı bir uzman tarafından değerlendirilir, gelişimsel testler uygulanır ve kişi uzmanın yapacağı yönlendirmelerle süreci daha sağlıklı şekilde yönetmiş PSİKOLOG YA DA DANIŞMAN BULUNDURAN YERLER TERCİH EDİNAnaokuluna başlama evresinde yapılan hatalardan biri de kurum yöneticilerinin alanında uzman olmadıkları konularda aileleri yönlendiriyor olmasıdır. Aile bu konuda yöneticilerin dediklerine harfiyen uyarak belki de çocuğun kendisini tamamen yalnız ve çaresiz hissetmesine sebep olurlar. Bu anlamda çocuğun psikolojik gelişim takibini sağlayacak onu doğal ortamında gözlemleyecek bir psikoloğun olduğu kurumları tercih etmeye özen gösteriniz. Ayrıca bu uzmanların kuruma ne sıklıkla geldiklerinin takibini yapmayı da ihmal EMANET EDECEĞİNİZ KREŞİN MUTLAKA KAMERASI OLMALIYine bu konuda bazı kurumlar öğretmenlerin mahremiyetini göz önüne alarak kamera kayıtlarını paylaşmak istemeyebilirler. Bu durum en başta bu kurumu tercih etmemeniz için oldukça etken bir odanın aydınlık ve kameralı olması dışında kameraların aktif çalıştığını gösteren bir büyük ekran velilerin her an erişebileceği bir yerde olmalıdır. Aynı zamanda geçmişe dair kayıtlara da erişebileceğiniz bir sisteme sahip olduğunu kontrol EĞİTİM VERECEK ÖĞRETMENLERİN DİPLOMASINI YÖNETİCİLERDEN TALEP EDİNİZMaalesef bu konuda alanında uzman olmayan kişiler çalıştıran birçok kurum hem branş derslerinde hem de sınıf öğretmenliğinde aynı kişiyi kullanarak eğitimin kalitesini oldukça düşürmekte ve çocuklara yanlış yönlendirmeler yapmaktadırlar. Bu konuda sizler çocuğunuzdan hizmet sağlayacak kişilerin diplomasını görmeyi yöneticilerden talep edebilir, uzmanlık deneyimleri hakkında bilgi sahibi MUTFAK VE TUVALET HİJYENİNE ÖZEN GÖSTERİNİZOkul öncesi eğitimde çocukların hangi aralıkla yemek yediği ailelerin alıştırma rutinlerine göre farklılık gösterir. Ara öğünü olan bir çocukla öğretmen özel olarak ilgilenmek evde annesinin oluşturduğu rutinleri okulda terk ederse bocalar ve ihtiyaçları karşılanmadığında kendisini rahatsız kreşe başlama sürecinde çocuğun gelişimsel olarak hazır olması dışında okul yöneticilerinin tutumu, kurumun fiziksel yapısı, kurumun öğretmenleri ile ilişkileri, kültürel yapısı, hijyeni, güvenlik kamerasına sahip olması, aydınlık ve ferah bir ortam olması ,kurumda psikolog bulunması en önemli detaylardır.
Ailelerin kreş dönemi ile ilgili merak ettiklerini bulabilecekleri yazı Uzman Psikolg Çağla Tuğba Dortluoğlu röportajından kreşe başlatma yaşı nedir? 1,5 -2 yaşında da çocuklar kreşe verilebilir mi? Bu durum çocuk üzerinde olumsuz bir etki yaratır mı? Çocuk eğer fiziksel ve ruhsal olarak hazır ise 2 yaştan itibaren kreşe başlanabilir. Ancak birden bire uzun süreli olarak değil oyun grubuyla eğitime başlayıp kademeli olarak süreyi artırmak çocuğun alışma sürecini kolaylaştırır. Alışma süreci ne kadar sağlıklı olursa ilkokula başladığında aile ve çocuk o kadar rahat edebilir. Bazen anneler; bakıcı bulamadığı için ya da şartlar bunu gerektirdiği için çocuğu daha erken okula başlatabiliyor. Bu pek çok çocukta travmatik etki yaratabiliyor. Ancak bazı okullarda 18 aylık çocuklar için anneli gruplar oyun grupları olabiliyor. Bu da çocuğun sosyalleşmesi için faydalı olabilecek bir alternatif. Tabii ki bu seçenek çalışan anneler için uygun olmayacaktır. Çocuğun kreşe hazır olduğunun işaretleri nelerdir? Her çocuk için başlama yaşı aynı mıdır? Çocuklar apartmanlarda büyüdükleri için sosyalleşme ihtiyacı duyuyorlar. Anneler, bakıcılar ya da babaanne-anneanne çocuğu parka götürdüğünde tepkilerini gözlemleyebilir. Çocuğun davranışlarını gözlemleyerek hazır olduğu anlaşılabilir. Bu noktada emin olunamıyorsa da biz uzman görüşüne başvurulabilir. Anneden ayrılmaya tamamen hazır oldukları yaş 3tür. Ancak sosyalleşebilmeleri, paylaşmayı, kuralları öğrenebilmekleri için daha erken başlanabilir. Her çocuk için bu yaş değişmektedir. Aileler kreş seçerken nelere dikkat etmelidir? Okul seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, binanın güzelliği ve sosyal faaliyetlerden ziyade öğretmenin doğru seçilmesi. Çünkü çocuğunuz ilk okul deneyimini seçtiğiniz öğretmenle eğitim görecek. Veli-öğretmen iletişimine açık bir öğretmen mi, alandaki tecrübesi nasıl bunlar önemli kriterler. Öğretmenin hangi materyalleri kullandığı, nasıl bir eğitim yöntemi izlediği, görsel öğrenmeye önem verip vermediği de dikkat edilmesi gereken diğer hususlardan. Ayrıca kurumun temizliği, yemeklerin nasıl piştiği önemli kriterlerden dışında okul idaresinin iletişimi konusunda bilgi sahibi olmak gerekiyor. Öğretmen ve idare dışında, okulun çocuğun evine yakın olması da tercih nedeni. Öğretmen, idare kriterleri sağlandıktan sonra da sosyal faaliyetleri araştırarak çocuğunuz için doğru okula karar verme sürecini tamamlayabilirsiniz. Türkiye şartlarında devlet okullarında dikkat edilmesi zor olsa da bir diğer önemli nokta ise; sınıf mevcudu. Eğer şartlarınız uygunsa sınıf mevcudu çok kalabalık olmayan bir sınıfta çocuğunuzun eğitim görmesini 2-3 yaş arasındaki çocukların tüm gün kreşte olmalarının psikolojik açıdan bir sakıncası var mıdır? 2 yaşında bir çocuğun tüm gün kreşte kalması onun için zor olabilir. Ancak oyun grubuyla başlanıp önce yarım güne sonrasında tam güne çıkarılan bir alışma dönemi sonrasında çocuk buna hazır ise şartlar değiştirilebilir. Bu durumda annenin ya da bakım veren kişinin çocuktan ayrılmaya hazır olup olmaması da önemli bir faktör. Çünkü ayrılamayan çocuk gibi görünse de ayrılmayan çoğunlukla anneler kreşe gitmek istememesi, annesinden ağlayarak ayrılması durumunda ailenin tutumu ne olmalıdır?Okula başlamadan önce okulun nasıl bir yer olduğu konusunda sağlıklı bilgiler doğru şekilde verilirse; alışma süreci düzgün şekilde gerçekleştirilirse böyle bir ihtimal çoğunlukla gerçekleşmez. Ancak belli bir süre sonra kurallar ve rutinden sıkılan çocuk ağlayarak ebeveyni kullanmak istemeyebilir. Bu durumda ebeveynin kararlı olması ve tutarlı davranması önem taşımaktadır. Bir kere pes ederse ardından yeniden çocuğu alıştırmak oldukça kabul edilen belli bir alışma süresi var mıdır? Bu süre aşıldığında ve çocuk halen kreşe-gitmek istemediğinde bir uzmandan yardım almak gerekir mi? Alışma süresi çocuktan çocuğa değişiyor. Doğru şekilde uygulanan bir alışma süreci 1 hafta-10 gün arasında tamamlanır. Ancak uzun süren tatiller sonrası gerilemeler de görülebilir. Çocuk alışmadığında yada ağladığında değil bu süreçte bağlanma sorunu ve ebeveyn ilişkilerinde sorun var ise; bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır.
Ana Sayfa İletişim EN 2015-08-26 Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının gidişini protesto etmesi, onlar gitmesin diye haykırması yürek burkan ve her iki taraf içinde çok zor anlardır. Peki, bu hep böyle olmak zorunda mıdır? Bir çocuğun kreşe ya da yuva hayatına alışmasının daha kolay bir yolu yok mudur? Eğer çocuğunuzu anaokuluna göndermek istiyorsanız ve bunu yaparken onun ağlamasını, kendini terk edilmiş gibi hissetmesini istemiyorsanız; bunun yerine gideceği anaokuluna / kreşe yavaşça ve güvenli bir yolla alışmasını arzu ediyorsanız doğru makaleyi okuyorsunuz. Almanya’da bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulmuş Berlin Modeli Laewen, Andres & Hedevari, 2003 çocukların güvenli ve mutlu bir biçimde kreş hayatına başlamalarının yolunu gösteriyor. Bu model temelini psikolojideki bağlanma teorisinden Attachment Theory, John Bowlby, 1969 alır ve çocuğun kayıp duygusu ya da terk edilmişlik hissi yaşamadan anaokulu/ kreş gibi yeni bir ortama güvenle bağlanmasının yöntemini gösterir. Nasıl mı? Çocukların ortalama 10 gün içinde kreşe alışmalarını kolaylaştıran Berlin Modeli 3 ana evreden oluşur 1. Temel Evre Bu evre, ebeveynin ve çocuğun, anaokulunu / kreşi tanımak ve oraya ısınmak amacıyla kreşte birlikte geçireceği ilk 3 günü kapsar. 1. gün 1 saat, 2. gün 2 saat ve 3. gün 2-3 saat boyunca çocuk, annesinden aldığı güvenle yeni ortamını, öğretmenini ve arkadaşlarını tanır ve terk edilme korkusu yaşamadan etrafını keşfetmek için motive olur. Öte yandan öğretmen de çocuğu gözlemleme ve onunla yavaşça ilişki kurma fırsatı bulur. Çocuk, bu 3 gün boyunca kreşteki diğer çocuklarla oynaması için zorlanmaz ve aktivitelere katılması onun isteğine bırakılır. Anne ya da baba varlığıyla yeni bir ortamda bulunan çocuğa güven telkin eder. 2. Sağlamlaştırma ve Ayrılma Evresi Bu evre 4. ve 10. günler arası yaşanan zaman dilimini kapsar. Bu evrede amaç çocukla öğretmeni arasında oluşan güven ilişkisinin sağlamlaştırılmasıdır. Çocuk kabul ettiği sürece öğretmen onunla yakın bir ilişki kurar, ona öğle yemeğini yedirir, onunla oynar. Bütün bunlar sırasında ebeveyn kendini arka planda tutar ve aktif olarak hiçbir şeye karışmaz. Sadece fiziksel olarak oradadır. İlk ayrılık denemesi 4. gün yaşanır. Yarım saat gibi kısa bir süre için ebeveyn çocuğuna veda eder ve çocuğun kendisini göremeyeceği yakın bir yerde bekler. Bu ilk ayrılık denemesinde çocuğun vereceği tepki, onun yuvaya alışma süreciyle ilgili ilk ipuçlarını da verir. Eğer çocuk, annesinin gidişinden aşırı rahatsız olmuyorsa ve kendi başına aktif davranabiliyorsa muhtemelen kreşe uyum süreci yaklaşık 6 günde tamamlanacaktır. Ama çocuk annesinin gidişini protesto ediyorsa, peşinden gidip ağlıyorsa ve öğretmeninin onu teselli etmesine izin vermiyorsa alışma süreci muhtemelen 2-3 hafta gibi bir zaman zarfında tamamlanacaktır. 4. günden sonraki günlerde ayrılık denemelerine devam edilir ve çocuğun tepkisine göre ebeveynin yuvaya dönüş süresi uzatılır. Böylece çocuk günden güne daha uzun sürelerle kreşte tek başına kalmaya başlar. Çocuğun annesine ya da babasına ihtiyaç hissetmesi durumunda ebeveyn hemen ulaşılabilir mesafede olmalıdır; örneğin kreşin bahçesinde ya da yan odalardan birinde. 3. Bitiş Evresi Üçüncü güne kadar yaşanan ayrılık denemelerinde çocuk olumlu gelişmeler göstermişse eğer bu son evrede ebeveyn artık kreşten tamamen ayrılabilir. Yine de ilk zamanlar ebeveyn gerektiğinde her an telefonla ulaşılabilir konumda ve tekrar kreşe dönebilecek mesafede olmalıdır. Bu evrede çocuk, annesinin gitmesini istemeyebilir ama önemli olan annesi ona veda ettikten sonra öğretmeninin kendisini teselli etmesine izin vermesidir. Eğer öğretmen çocuğa güven verip onu sakinleştirebiliyorsa, çocuğun öğretmene bağlanmaya başladığını ve artık yeni kreş hayatına alıştığını kabul edebiliriz. Berlin Modeli’nin Avantajları Çocuğun kreş gibi yeni bir ortama güven duyması yavaş bir alışma süreciyle sağlıklı bir biçimde yaşanır. Bu süreçte çocuk aşamalı olarak anne ya da babasının eşliğinde yeni öğretmenini ve arkadaşlarını tanır. Çocuk, bir anda anne ya da babasına veda etmek zorunda bırakılmaz. Çocuk, ebeveyninden aldığı destekle ayrılık kaygısı taşımadan yeni ortamına daha çabuk ilgi duymaya başlar. Bu model sayesinde ebeveyn, yuva öğretmeniyle çocuğunun uyku, beslenme ve oyun alışkanlıkları hakkında konuşma fırsatı bulur ve çocuğunu emanet edeceği öğretmeni daha yakından tanır. Yazarın Tavsiyesi Çocuğun yuvaya alışma sürecindeki en önemli faktörlerden biri de onun yaşı ve karakteridir. Bazı çocuklar yeni bir ortama alışmak için sadece birkaç güne ihtiyaç duyarlarken bazıları birkaç haftaya ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden her çocuk farklıdır ve bir diğeriyle kıyaslanmamalıdır. Anne ya da baba çocuğuna veda etmeden asla ortadan kaybolmamalıdır. Örneğin; çocuk o sırada güzel bir oyuna daldığı gerekçesiyle ona veda etmeden giderse ebeveyn, onun kendisini terk edilmiş gibi hissetmesine neden olabilir ve çocuk bir dahaki sefere o fark etmeden gider kaygısıyla, annesini ya da babasını yanından hiç ayırmak istemeyebilir. İlk ayrılık denemesinde çocuk ağlasa bile kısa süreliğine ebeveyn gitmelidir. Ebeveynin dönüş süresi çocuğun tepkisinin şiddetine göre uzatılıp, kısaltılmalıdır. Kreşe alışma evresinde ebeveyn her zaman için ulaşılabilir olmalıdır ki, çocuk zorlandığında annesinin ya da babasının her zaman geri gelebileceğine olan güveni sarsılmasın. Küçük çocuklar “yakında” ya da “birazdan” gibi zaman zarflarını anlamayabilirler. Bu yüzden örneğin ebeveyn çocuğa öğle yemeğinden sonra geleceğini söyleyebilir ama öğle yemeğini bitirdikten sonra değil ve buna benzer verilen her söz mutlaka tutulmalıdır ki çocuğun annesinin ya da babasının sözüne olan güveni pekişsin. Bir çocuğun yuvada yaşadıklarıyla ilgili söylediği olumsuz şeyler ciddiye alınmalı ve mutlaka araştırılmalıdır. Çocuk yuvaya başlamadan önce ona yuva ortamını anlatan resimli kitaplar okunabilir. Kreşin nasıl bir yer olduğundan, orada neler yapabileceğinden bahsedilebilir. Bunları yaparken kreş olduğundan daha harika bir yermiş gibi gösterilmemelidir. Yoksa çocuk daha sonra hayal kırıklığına uğrayabilir. Kreşe başlamadan önce kreşle ilgili alınacakları okul çantası vs. aile, çocuğuyla birlikte onun seçmesine izin vererek halledebilir. Çocuğun kreşe giderken sevdiği ve bağlı olduğu bir oyuncağını yanına alması ona güven telkin edebilir. Ev hayatından kreş hayatına geçiş süreci bir çocuğun güvenle bağlandığı ailesinden ve de ortamından ilk ayrılık denemesidir. Ve hiçbir ayrılık bir çocuk için kayıp duygusuna ya da terk edilmişlik hissine dönüşmemelidir. Berlin Modeli’ndeki gibi duyarlı ve sağlıklı bir yaklaşımla çocuğun yaşayacağı alışma süreci, hem aileler hem de çocuklar için daha kolay bir hale gelebilir. Klinik Psikolog & Sistemik Birey, Çift ve Aile Terapisti Dr. Ayşe Bombacı - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık MerkeziDBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi Bizi Arayın Terapistlerimiz Benzer İçerikler Çocukta Korku Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm... İlginizi Çekebilir Helikopter Anne Babalar-II Helikopter anne-babalar başlıklı yazımı bundan birkaç ay önce yine aynı adla yazmıştım. Bu terim yavaş yavaş güncel hayatımızda yerini almaya başlasa da ... Takdir Etmenin Önemi Josh McDowell’a göre, çocuklarımızı takdir ettiğimiz zaman, onlara önem verdiğimizi göstermiş oluruz. Takdir etme, çocuklarımızla aramızdaki bağı ... İkiz Psikolojisi “ Aaa, ne kadar da benziyorsunuz, siz yoksa.....” Yüzyıllardır hem bilim adamlarının hem de birçok insanın ilgisini çeken bir konu; ikizlik.... Sitemiz performansını artırmak ve kullanıcı deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır ve bu web sitesini kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Kullandığımız çerezler hakkında daha fazla bilgi edinmek için çerez politikamız Kabul Et
Görüntülenme Sayısı 11274 Çocuğunuzun kreşe başlama yaşının geldiğini anlamak, çok iyi bir gözlem süreci gerektirmektedir. Sadece yaş odaklı sürece yaklaşmak, yanlışlık yapma olasılığınızın artmasına sebep olabilir. Çünkü her çocuk farklıdır ve her çocuğun sosyal olgunlaşma yaşı farklılık gösterebilir. Bu farklılığın tespit edilebilmesi için çocuğunuzu kendi kişisel özelliklerinin ve ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemeye çalışmak yararlı olacaktır. Çocuğumu Nerede ve Nasıl Gözlemlemeliyim? Bu süreçte çocuğunuzu gözlemleyebileceğiniz en iyi ortamlar dışarıda bulunduğunuz zamanlardır. Çocuğunuz ile dışarı çıktığınızda yaşıtları ile iletişim kurmak konusundaki istekliliği, siz olmadan da çevresindeki diğer kişiler ile iletişim kurma durumu, ne kadar süre sizden ayrı kalabildiğini görmek, kendi ihtiyaçlarını başkalarına ne kadar ifade edebildiğini gözlemlemek önemli ipuçları yakalamanızı sağlayacaktır. Kreş seçim sürecinde en ideal kararı vermek için Çocuğum Kreşe Ne Zaman Başlamalı? makalesine göz atın. Çocuğum İletişim Kurmak Konusunda İsteksiz Bir Tutum Sergiliyor, Kreşe Başlamamalı Mı? Bazı çocuklar ruhsal ve fiziksel olarak kreşe başlamak için hazır olmasına rağmen, çevresindeki çocuklarla iletişim kurmak konusunda isteksiz bir tutum sergileyebilir. Bu durum bazen çocuğun içe dönük bir karakteri olmasından dolayı, bazen de grup içinde nasıl davranacağını, iletişimi nasıl başlatacağını bilmesinden kaynaklı olabilir. İçe dönük olan çocuklar, çevrelerindeki insanlarla iletişim kurmak isterler. Fakat yaşıtları ile iletişim kurma noktasında çekinebilirler. Bu durum ancak çocuğunuzun yaşıtları ile aynı ortamda daha uzun süre kalması ile çözülebilir. Bu nedenle çocuğunuzun kreşe başlaması, onun daha sosyal bir çocuk olması için faydalı olacaktır. Seçim yaparken Seçim yaparken Kreş Seçimi İçin Öneriler ve Kreş Seçiminde 5 Önemli Kriter makalelerine bakabilirsiniz. Kreşe başlaması için uygun zaman olup olmadığına emin değilim… Çocuğunuzun kreşe başlaması için uygun zaman olup olmadığına emin değilim diyorsanız, bir süre çocuk psikoloğundan destek almak, sizin ve çocuğunuzun bu önemli süreci daha kolay geçirmesinde destekleyici olacaktır. Ancak çocuğunuz hazır olsa da... Her çocuk ilk kez aileden ayrılmasından kaynaklı kaygı yaşayabilir. Kreşe başlama sürecinde hem anne hem de çocuk için bir oryantasyon dönemine ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Bu dönemde önce oyun grupları ile başlamak daha sonra kademeli olarak kreşte kaldığı süreyi arttırmak, çocuğunuzun sağlıklı bir uyum süreci geçirmesini kolaylaştıracaktır. İlk etap için karar vermekte zorlanıyorsanız eğer, Kreş Mi Oyun Grubu Mu? makalesine göz atın. Çocuğunuz için İstanbul’da bir kreş arıyorsanız bu seçeneklere bakabilirsiniz; Özel Naturel Anaokulu Maple Bear Kemerburgaz
2 yaş çocuğun kreşe alışma süreci